Böyle Olmamalıydık

3.Bölüm- Asla yapamam

Bölümü aslında yarın akşam yayımlayacaktım ama yazınca hemen atmak istedim. Okuduktan sonra lütfen veto ve yorumlarınızı benden esirgemeyin. Sadece iyi yorum değil bir yerde yaptığım bir hata vb. bir şey varsa lütfen onuda yazın. İyi okumalar. Seviliyorsunuz😍😘

"Gözlerini orada tam olarak göremiyordum. Hem gözlerini özledim."

Nefes şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırıp

"Ne saçmalıyorsun sen?"

"Güzelim gözlerini özledim diyorum ne saçmalaması?"

Nefes şaşkınlıkla biraz uzaklaşıp

"Ne saçmalıyorsun sen ya?"

Tahir hiçbir şey olmamış gibi hiç umursamadan

"Sessizce dans edelim bencede güzelim."

Tahir sanki Nefes'i sinirlendirmek için uğraşıyormuş gibi birde yanağını öptü. Nefes şoku etkisiyle ilk hareket edemeyip, daha sonra tokat atıp ondan hemen uzaklaştı.

"Napıyorsun sen be?"

Diyip oturdukları masaya giderken bir yerden de söyleniyordu

"Kendini ne sanıyorsan artık hödük, gerizekalı."

Masaya geldiğinde Begüm ve Murat vardı. İkiside telefonlarıyla uğraşıyorlardı. Begüm yanına oturduğunda, Begü, Nefes'in yüzüne şaşkınla bakıp

"Ne oldu lan?"

"Kanka beni öptü yaaa."

"Tahir mi? Nerenden? Niye?"

"Aynen o hödük öptü. Neremden öpücek yanağımdan öptü, birde dudağımdan mı öpücekti?"

"Gerizekalı niye üzülüyorsun o zaman ilk öpücüğü gitmiş kızlar gibi."

"Off ya beni nasıl öper yaa."

"Kızım abartma. Sanki şey yaptı sana. Tövbe yarabbim yaaa."

"Ne güzel moral veriyorsun ya. O kim ki beni öpüyor yaaa."

"Sakin olurmusun?"

"Nasıl sakin olmamı bekliyorsun yaaa?"

"Kızım abartma yaaa. Bu konularda hassaslığını biliyorum ama bu konu büyütülecek konu değil bence."

Nefes'te büyüttüğünü farkındaydı ama sorun öpmesi değil, tanımadığım birinin öpmesiydi. Ne düşüneceğini bilmiyordu ve Begüm de hiç yardımcı olmuyordu arkadaşını.

"Begüm yaşadıklarımı şöyle bir gözünün önünden geçirsene sence tahammül edilebilecek bir durum mu?"

"Canım yaşadıklarına bir şey demiyorum. Çok çok kötü şeyler yaşadı. O zaman bir ölüden farksızdın sadece nefes alıp veriyordun. Ama Tahir onu gibi karaktersiz değil."

"Neyse Ecem'ler geliyor. Susalım."

Ecem yanlarına geldiğinde Nefes'e dönüp

"Şarkı söyleyelim mi?"

"Olur."

"Hadi bakalım."

Sahneye doğru yürürlerken Ecem, Nefesin durgunluğunu anlamıştı. Nefes'e dönüp

"Yüzün düşük bir şey yok diymi?"

"Yok diyelim."

"Peki ama sonra anlatıcaksın?"

Bu emirden çok soru gibiydi. Ecem içinden dualar ediyordu kötü bir şey olmaması için Nefes kısık sesle

"Anlatıcam."

Ecem, Nefes'e dönüp ne kadar cevabını bilsede yinede sordu

"Peki hangi şarkıyı söyleyelim."

"Sezenler olmuş." (mm)

Ecem bir kere daha yapılmadığını anlıyordu. Arkadaşını gerçekten çok iyi tanıyordu. Nefes bir kaç aydır bu şarkıya sarmıştı. Çünkü şarkıda kendinde bir şey buluyordu. Ecem arkadaşına dönüp

"Peki."

Ecem karaokede ki adamla konuşmak için arkadaşının yanından ayrıldı. Karaoke de söyleyen kimse yoktu. Nefes halâ o küçük öpücügü düşünüyordu. Eli yavaşça yanağına gidip okşadı, nerden bilebilirdik az önce kalktığı yerde yüzünde hafif gülümsemeyle oturan kişinin onu izlediğini. Ecem bir kaç dakikadır arkadaşının adını sesleniyordu, ama arkadaşı duymuyordu. En son gür bir sesle 'Nefes' dedi. Nefes korkuyla sıçrayıp baş parmağıyla üst damağını kaldırdı. Arkadaşına dönüp

"Salak ne bağırıyorsun?"

"Bir saattir adını sesleniyorum. Ne düşünüyordun bu kadar."

Nefes'in bir açıklaması olmadığı için hiç o soruyu duymamış gibi yaparak

"Duymadım. Neyse söylüyormuyuz?"

"Tabii ki evet. Hadi."

Ecem arkadaşının bileğinden tutup karaokenin yapıldığı yere doğru sürükledi. Şarkı başladığında Ecem, Nefes'i göstererek ilk sen başla işareti vermişti. Nefes derin bir nefes alıp şarkıya başladı gözlerini kapatarak.

"Seni yerlerde göklerde bulamazlarken
Bende gizli olduğunu sezenler olmuş
Dumlu dumluymuşsun yüreğimde
Kımıl kımılmışsın bileklerimde"

O sırada tam karşında az önceki halinin açıklaması duruyordu. Tahir merak ediyordu, bir insan nasıl her şeyi ile bu kadar mükemmel olabileceğini. Bir kez daha hayran kalmıştı etkilendiği kıza. Daha sonra Ecem'de dahil olmuştu arkadaşına.

Türkü olmuşsun, umudummuşsun
Ellerimde gözbebeğimde

Ecem başladı bu sefer.  Nefes yavaş yavaş gözlerini açtığında ilk o gülümsemeyi görmüştü. Onun için kim olduğunu anlamak zor değildi. O gülüş tek bir kişide vardı çünkü.  Heyecanlanmıştı  Nefes ama Tahir bunu anlamıyordu tabii ki. Tahir, Nefes hafif bir gülümseme bahşetmesini istiyordu. O sırada yine beraber söyledikleri kısım geldi.

Türkü olmuşsun, umudummuşsun
Sevdama yarınlarıma

Şarkıyı söyledikten sonra ikiside indi. Nefes, Tahir ile karşılaşmak istemediği için Ecem'e

"Kalkalım mı artık?"

"İstiyorsan Begüm'üde alıp sahile gidelim üçümüz."

"Olur ama ben bir lavaboya gitsem"

"Tam o zaman sen git ben Begüm'ü de alıp geliyorum. Çıkışta buluşuruz."

"Tamam."

....

Kızlar sahile geldiklerinde, taşların üzerine oturmuştu üçüde

"Anlat bakalım Nefes Hanım."

Dedi önündeki çekirdekten alırken

"Tahir beni yanağımdan öptü."

"Neee? Nasıl?"

"Beni dansa kaldırdı işte orda. Öptü."

Ecem şaşırmıştım çünkü Tahir'in çapkın biri olmadığını biliyordu. 2 aydır tanıyordu onu ve Nefes'ten ilk görüşte etkilendiğini düşünüyordu.

"Nefes sen daha önceden tanıyormusun?"

"Evet, bu sabah tanıştık. Ve büyük ihtimalle yarında görücem."

"Ohaaa nasıl?"

"İşten işte yaaa. Çokta önemli değil."

"Kızım çocuk senden ilk görüşte etkilenmiş resmen"

Nefes derin bir nefes alarak.

"Ben onu kırmak istemiyorum ama Vedat'ın verdiği yaralar kapanmamışken. Bir ilişki olamaz. Yapamam. Ben kimse duygularıyla oynayamam. Asla böyle bir şey yapamam. Yarabandı yerine birini kullanamam. "

Nefes, nerden bilebilirdi ki bir sonraki gün bu dediklerinin tam tersini yapacağını.