6.Bölüm- Gelmeyecekti!

1.7K 94 1
                                    

"Bende seni... T.K"

yazıyordu.

"Ohaaa!"

Diye bir ses çıktı Ecem büyük ihtimalle mesajı görmüştü.

"Kızım bu ne diyo?"

"Seni seviyorum demiştim ve bunu duymuş."

"Yaaa şuan çok merak ettim. Ama inmemiz gerekiyor."

"Biz ne arar geldik."

"Sen bunun şokunu yaşarken geldik biz bebişim."

"Offf yaaa. Hem niye biz bununla gitmiyoruz?"

"Burak bey kendi arabasıyla gitmemizi istiyor."

"Arabayı ne yapıcaksın?"

"Hale buralardaymış. O alıcak arabayı. Hadi inelim artık."

Arabadan inince bizimkilerin sık geldiği kafeye gelmiştik yine, Burak ve Begüm oturuyorlardı. Yanlarına gittiğimizde ben neşeli sesimle

"Selam"

İlk önce Begüm'ün daha sonrada Burak'ın yanağından öptüm. Burak

"Sizde geldiğinize göre gidebiliriz artık."

"Aynen. Hadi."

Arabaya doğru yürümeye başladık. Ben ve Begüm arkaya, Ecem ve Burak'ta öne oturdu.Bir süre sonra Ecem arkaya dönüp

"Anlatsana."

Gözlerimle Burak'ı gösterdim.

"Ben yabancımıyım? Aşk olsun."

"Yaaa boşver onu sen anlat."

"Kulaklık tak bari."

"Tamam kızım tamam takıyorum."

Kulaklığını takıp bana baş parmağını kaldırdı bende kafa salladım. Derin bir nefes alıp

"Kahvaltıya gittik beraber yengesi, annesi ve ben işte."

"Keşke bende gelseydim tek kalmazdın."

İyi ki gelmemiş beni o halde görmeni istemezdim. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp

"Kabul ettiğine çok mutlu olduk. Annesi Tahir'in yaralarını sarıcağına eminim dedi."

Begüm lafımı kesip

"Senin yaralarını kim sarıcakmış, onca şeyi kim unutturcakmış peki."

Bu anlattıklarıma bu kadar sinirlendiyse ağladığımı falan anlatsam ne yapacağını tahmin dahi edemiyorum.

"Bir sakin ol Begüm. Anlat sen kuzum."

"Yengesi Tahir seni gerçekten çok seviyor hemde ilk gördüğü zamandan beri dedi. Emin ol seni kırıp incitmez. Seni böyle bir durum soktuğumuz için özür dileriz. Ama bizi de anlıyorsundur umarım dedi."

"Kızım anlatsana yaaa kesik kesik niye anlatıyorsun."

"Daha önce ihanete uğradı. Çok şey yaşadı ve bunu unutturmanı istiyorum dedi."

"Kızım sen nasıl unutturcaksın? Yaralı insan yaralı insanı nasıl sarabilir? Hem sevmiyorsun bile çocuğu. İlerde sevdin diyelim bunu nasıl anlatıcaksın ona."

"İlerde bu iş evliliğe giderse eğer hiçbir şekilde bunu Tahir'e anlatmıycaksın dedi."

"Kızım sen anlatmadan asla yapamazsın. İlerde eğer birde evliliğe giderse kesinlikle anlatırsın ben seni tanıyorum."

"Yapmamam gerekiyor işte. Bir şekilde anlatmayacağım ona."

Çok kötü bir şey biliyorum ama anlatmayacağım, bir şekilde kendime dur demem gerekiyor. Gerekirse içime ağlıycam ama ona anlatmıycam ne olursa olsun.

"Peki sonra ne oldu?"

"İşte sonra sahile gittim. Kayalıklarda otururken yanıma geldi. Biraz oturduktan sonra Ecem aradı. Sonra kalkarken yanağını öptüm, sonuçta bir şekilde başlamam gerekiyordu. Yanağını öpüp çekildikten sonra kısık sesle seni seviyorum dedim. Bu da onu duymuş işte bende seni diye mesaj atmış."

"Peki içinden gelerek mi öptün ve seni seviyorum dedin?"

"Öylede diyebiliriz aslında."

"Peki, ne düşünüyorsun onun hakkında?"

"İyi biri genel olarak. Bana karşı yumuşak ve sevdiğini az çok belli ediyor diyebilirim."

"İnşallah üzülmezsin birtanem."

Hafif gülümseyerek Burak'ı gösterdim. Kafasını sallayıp. Kulağından kulaklığı çıkarıp yanağına öpücük bırakıp geri çekildi.

"Sonunda kızım, bir an hiç çıkarmıycan sandım."

Ecem hemen yanaşıp

"Aşkım siz anlamazsınız böyle şeyleri

"Peki, peki"

"Nereye gidiyoruz?"

Diye sordum.

"Şile'deki yazlığı."

"Kimin yazlığı var ki orda."

"Buse'nin arkadaşının."

"Tanımadığım birinin yazlığına ben niye gidiyorum."

"Tanıyorsun aslında."

Ben Buse'nin arkadaşlarını tanımazdım ki sadece Berrak'ı tanıyorum. Berrak değildir herhalde

"Berrak değil diymi?

"O desem."

"Tansiyonum oynuyor sanırım. Şaka yapıyorsunuz değil mi?"

O sırada Begüm de elimi tutuyordu artık niye tutuyorsa.

"O yok diymi?"

"Sadece Fatih var onlardan bildiğim kadarıyla."

"Emin misin?"

"Yok güzelim ben Ecem."

Ortamı yumuşatmak için yaptığı espri beni hayattan soğutmaya yetmişti.

"Burak buna nasıl dayanıyorsun sen?"

"Aşk olsun o kadar mı kötüydü."

"Yok canım ne kötüsü sadece intiharlıktı."

"Sus kız."

"Neyse ben yatıcam."

Begüm'ün omzuna yaslandım. Ne güzel sabah Tahir'in omzuna yaslanıyordum. Bir de şimdiki halime bakın. Kokusu çok güzel, böyle nasıl anlatsam. Deniz gibi kokuyor. Mükemmel bir kokuydu senelerce içime çekebilirim.

"Kızım kalksana, nasıl uyku var sende böyle."

Begüm hanım sağolsun çok güzel uyandırmıştı.

"Ne oldu?"

"Geldik. Hadi in."

Kapıyı açıp indi. Bende kendi kapımı açıp indim. Bagajdan çantamı olup eve doğru giderken Begüm de yanımda yürüyordu.

"Nefes sana bir şey diycem?"

"De gülüm."

"Seninki şu an camdan bakıyor.

"Ne ciddi misin?"

"Kafanı kaldır anlarsın."

Kafamı kaldırır kaldırmaz göz göze geldik.

"Allah kahretsin. Hani gelmeyecekti?"

İnstagram:boyle_olmamaliydik_wattpad

Böyle Olmamalıydık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin