Damla'nın Ağzından
Sabah 7.6 depremiyle uyandik.
Damla:Oha amk o nasil güçtür. Doğa senden ağzina sıçarım.
Mert:Şansına küs kuzen.
Damla:Mert abi sen ne ara geldin.
Mert:Evin anahtari bende de var. Zaten yan villada yaşiyorum.
Damla:Heeeee ok.
Mert:Nis uyan Bülent Ersoy'un konseri var.
Nis;Allaaaaah nerde,ne zaman,ne giyeceğim?
Mert:Uyandina gore ustunu giy ama resmi giyin iş gorüsmesine gidecekdiniz.
Damla/Nis:Yoooo.
Mert:Ne demek yoooo?
Damla:Mert abi hatirlarsan biz moda tasarim okuduk.
Mert:Eeeeeee
Nis:Ama paraya ihtiyacimiz olmadigi icin ise girmemistik ya. He iste sonra can sıkıntısından butik açmistik ya.Onu buraya da açacağız.
Mery:Mantikli kendi işinizin patronu olmak neyse diğerlerini uyandirin onlar görüşmeye gidecek. Bende gidip gurupla tanişacağim. İşim hemen başliyor. 😣😣😣
Cemo:Yazık.
Nis:Sen ne ara uyandin cin gibisin yeminle.
Doğa:Günaydıııın.
Mert:Neyse Yağmuru uyandirin ve üzerinizi giyin. Herkes iş başina.
Nis:Damla bizde daha butik için yer bulucaz makine alicaz ohoooo hadi yaylanmak yok.
Üzerimizi giyindik ve hepimiz is aramaya basladik.Yağmurda zor olasada kalkti.
Damla ve Nis'in giydikleri
Yağmur'un giydikleriDoğa'nın giydikleri
Ve aralarında resmi olmayi naşaran tek kişi Cemo'nun giydikleri
Butik için bir yer bulduk sahibi ile telefonda konuştuk yaşli bir teyzeydi. Bizde bizi sevsin diye çift giyindik zaten benziyorduk. Tam ikiz gibi olmuştuk. Kızlarda kendilerine gore is bulmus gorusmeye gideceklerdi.Doğa mimarlik okumustu. Dış mimar olmak hep hayaliydi. Şimdi gerçekleştirecek. Cemre bilgisayar tasarim okumuştu hatta okullar arasi bir tasarim yarişmasinda tasrladiği bilgisayar ile birinci olmuştu. Yağmur ise söz yazarı. Bu mesleğe ilgisi ben 7, Nis 8, o ise 11 yaşındayken baslamişti. Hep üçumuz hakkinda şarki yaziyordu. Bizde ezberleyip ailelerimize söylüyorduk. Şimdi ise hatirladikça guluyoruz. Neyse konu sapti yine. Biz bu sirada teyzeyle anlaştik çok tontis bir teyze yerim ben bunu. Butik işinide hallettigimize göre bir kahveyi hakettik.Nis:Şurda kafe var hadi gidek kiz.
Damla:Baya guzel bir kafeye benziyor. Tam bizlik hadi bekleme yapma Şevket.(Nerden aklima geldi bulmiyorum)
Biz oturduk ve sparisleri verdik is hakkinda konusmaya başladik.
Nis:İstanbul'da yaptigimiz gibi yapacağiz değil mi?
Damla:Aynen ilk once modeli kafamizda otutçaz sonra sen çizicen en son bende dikicem.
Nis:Tamam ama Korelilerin tarzi bizimkilerden farkli. Yani daha etek ve şort tarzı şeyler dikeceğiz değil mi?
Damla:Tabiki yoksa tutmaz bu iş.
Nis:Peki yazlari mi çalisacağiz yoksa anani sikeyim.
Damla:Ne diyon lan.
Nis:Sakince çapraz masaya bak.
Hemen çapraz masaya baktım ve birde ne göreyim.
Damla:Çüş amina koyim.
Mert abim ve onunla sohbet eden bir Seventeen ordusu.
Nis:Mert abim bizi bu kiyafetlerle görürse çok pis dalga geçer..
Damla:Yok ya geçmez.
Nis:Ne demek gecmez!! 8 sene oncesini hatırla miyormusun? Bayramda ayni seyleri giymistik tam tamina 3 yıl dalga geçmisti oysaki çok tatli olmuştuk ama iste o zamanlar ergendi. Bide arkadaşlarima fotoğrafımızi gostermis onlarida kişkirtmiştı. Her goren "Cici İkizler" diyordu. Şimdi gorurse bu yaşa geldiniz hala böyle mi giyiniyorsunuz der. Yaa onu geçtim yaninda Seventeen var.
Damla:Tamam sakin ol kahvemizi içip gidecegiz. Bizi gormeyecek. Çunki şuan iş konuşuyor. O konu iş olduğunda bi dakka bi dakka o bizim o fotoğrafımızı onlara mi gosteriyor.
Nis:Lan yaktim seni Mert abi.
Damla:Bir planim var...............
Nis:Tamamdır.
Selam uzun bir bolum yazmaya çaliştim. Umarim okurken eğlenmişsinizdir.
Bu sirada bu Mi Ra
Bide size çok sevdiğim bir fotoğraf göstereceğim. Görmek için alta inin.