❝Min Yoongi'nin kendine taktığı kanatları vardı hapsedildiği kuleden uçmak istedi, onu kavururacak en tehlikeli ateş parçasına uçtu. Min Yoongi kanatlarının balmumundan olduğunu unuttu, kanatları yandı.❞
[PJ❦MYG] 🔞
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçları güneşi kıskandırcak en güzel sarıydı bir zamanlar. Beni zorlardı, yıkardı, dökerdi ve tekrar inşa ederdi. Sıradan hayatıma düşmüş en tehlikeli ateş parçasıydı. Çilek gibi kokardı, sevmezdim ki ben çileği. Sevmediğim, bana aykırı olan her şey onda mevcuttu. Tabularımı yıkardı, ahlak anlayışımla dalga geçer hayatın bu kadar da önemli olmadığını savunurdu.
Park Jimin, öfke kontrolümün beni hapsettiği kulenin ufak pencerisinden beni çağırırdı. Saçtığı sarı ışıklar penceremden içeri giren güneşti. Kavalının sesini takip etmemi söyler, acımasız olduğunu fısıldardı. Bana acımazdı. Yaptıkları her zaman dedikleriyle uyuşurdu. Her zaman bana karşı nasıl davranacağını söyler, öyle davranırdı. Duygularını anlamama izin vermezdi.
Meraktandı, ona beslediğim her duygu ona olan merakımdandı. Evet, meraklıydım ama aptaldımda aynı zamanda. Tesirsiz ne kadar söz varsa ruh cebimde biriktirirdim, ki zaten ben küçükkende meraklıydım.
Bir gün bana kanat takmaktan bahsetti. Artık o kuleden çıkmam için tek ihtiyaçım olan şeyin kanat olduğunu fısıldardı. Kendime balmumundan kanatlar yapmıştım. Uçmam gerekiyordu, ona yaklaşmam gerekiyordu. Akıllıydım, bu kuleden o kanatlarla süzülürken çok alçaktan uçarsam nem kanatlarımı ağırlaştırarak uçmamı engelleyecekti, çok yüksekten uçarsam güneş balmumumu eritip kanatlarımı yakacaktı.
Park Jimin çok yüksekti. Ve ben uçtum. İlk gün, ateş sıcak bir şey, ısıtıyor, dedim. İkinci gün, kocaman bir aydınlık, aydınlatıyor, dedim. Üçüncü gün, ateş yakıcıdır, yakıyor, dedim. Dördüncü gün geri dönmedim uçtum yanacağımı bile bile sıcaklığının kanatlarımın balmumunu eriteceğini hissede hissede uçtum. Ateşle arama hiçbir sınır koymadan onunla bütünleştim.
Denizin yedi kat üstünde olan güneşe, Park Jimin'e gittim. Ama o an unutmuştum, kanatlarım balmumundandı. Dediğim gibi, meraklıydım, en çokta suya yazılar yazmaya...
Artık saçları turuncuydu, artık saçlarım maviydi.
☬
Yunan mitolojisinden olan Icarus'un hayatından esinlenilmiştir. Yazdıklarım bilinen hikayeye ek olarak Yoongi'nin düşüncelerini destekleyen şekilde yazıldı. Hikayaye merak edenleriniz var ise internetten araştırabilirsiniz.
Yaşamak için mi yükseliyoruz yoksa yükselmek için mi yaşıyoruz?
-
Yeni bir başlangıç yaptığımız en büyük hatadan sonra başlar.
