Medyadaki şarkı için dikkat;
Rahatsız edilmiş gibi ama tekrar tekrar edilmek ister gibiydim çoğu zaman. Uzak bi coğrafyanın; hiç bilmediğim bi sokağında yürürken bu şarkıyı mırıldanıyordum. Aslında baş sağlığı diliyordum kendime. Şarkıları anılarıyla anımsamak; hatırlattığı olayın üzerinden aylar hatta yıllar geçse bile tekrar dinlediğinizde insanı paspas yapabilme özelliğine sahiptir.
•cassandra.༄ ཌ Onlar mutluysa
Min Yoongi de mutluydu. དPazartesi
16,00İnsanın küçük şeylere hassasiyeti ve büyük şeylere karşı kayıtsızlığı, tuhaf bir altüst oluşun resmidir.
Verandamda oturduğum koltukta bu tabloyu çok güzel yansıttığımı biliyordum. Düşüncelere dur diyebilmek ne yorucu. İçimde milyon kere savaş veriyordum. Kazansam da kaybeden yine ben oluyordum. İnsanın tek bir dünyası vardır o da kendisi. Kendi dünyamda kendimi bulamıyordum.
İnsanlar değişmezdi. Ben yanarken bile etrafıma ısınmak için toplanıyorlardı.
O geceden beri evimden dışarı çıkmamıştım, ağzımdan bir alkol tadı bile geçmemişken kendimi sarhoş gibi hissediyordum. Bilincim kapalı gibi bütün gün havaların sıcak veya soğuk olmasını umursamadan verandada oturup sigara içiyordum. O gece hissettiklerim için kendimi cezalandırıyordum. Yemek yemek şu aralar benden öylesine uzaktı ki nefes aldığım sürece iyi olduğumu düşünüyordum.
Ama artık nefeslerimde yardımcı olmuyordu, o gecenin kalıntılarına her aynadan görüşümde soluk borumda bir yumru oluşuyordu. Kendime kızmaktan çok uzaktım artık. Olan olmuştu ve ben yine istediğimi yapmıştım içimde pişmanlık yoktu ve sanırım en çokta bu kendime kızmamı sağlıyordu. Kırgındım, en çokta kendime. Duygusuz seviştiğim ilk birlikteliğim olmuştu.
Ama insanın söz geçiremediği duygular vardır, engelleyemediğimiz düşünceler gibi. Park Jimin benim için bunlardan ibaretti. Onu itmekle uğraşırken yine soluğumu onun yatağında alırken bulduğumda bütün kurallarım aslında yıkılacağını söylemişti. Yıkılıyorduda.
Aklıma, bilhassa kalbime dolanan şu varlığının ömrümü işgalini arzulamam kadar sahici ve derin bir hayal var mıdır başka? Ellerimin ellerin olmadan gurbette olduğunu hissetmem ve tüm yüküyle özlemini taşıyan ruhumun hani yazın ortasında titreyişi abes midir sanki? Ben senden önce birdim oysa, kendi halinde biri. Ben bana dair düşlerin içindeydim bir zamanlar. Şimdi durmuş, yarımlığıma dair yarım yamalak avuntulara tutunmaya çalışıyor, kendi halimi kendime açıyor da yine kendime acıyorum.
Son üç gündür yorulmuştum; aynı soruyu sormaktan, minör ağrılardan yorulmuştum, gitmeliyim belkide buralardan. İçimde buharlaşan cıvayı soluyordum artık. Yormuştu işte gereklilik kipinde yaşamak.
Bu tam olarak nasıl anlatılır bilemedim. Sanki o gece o bardaki gibi koca bir kalabalığın içerisinde bile hiç yerim yokmuş gibi hissediyordum. Konuşup anlatmak istediğim her şey boğazımda bir düğüm olarak kalakaldı. Çünkü biliyordum hiçbir zaman cümlelerim kimseye dokunmayacaktı. İnsanlara yük olmayı hiçbir zaman istemedim ve bundandır ki her şeyi hep kendi içimde halletmem gerektiğini öğrendim. Kimse tam olarak ne hissettiğimi bilmedi. Ama yine de her şeyi bir kenara bıraktım ve güzelliklerin peşinde koştum. Bir insanın yüzünde ufak olsa bile bir gülümsemeye sebep olmak beni hep mutlu ederdi küçükken ama şimdi suratlarını hep yumruklarım süslüyordu. Bir anıyı saklayabilmek benim için hep en güzeliydi ama Park Jiminle olan anımı nereye koyacağımı bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ICARUS ྅ 𝐲𝐨𝐨𝐧𝐦𝐢𝐧
Fanfiction❝Min Yoongi'nin kendine taktığı kanatları vardı hapsedildiği kuleden uçmak istedi, onu kavururacak en tehlikeli ateş parçasına uçtu. Min Yoongi kanatlarının balmumundan olduğunu unuttu, kanatları yandı.❞ [PJ❦MYG] 🔞