7

237 10 17
                                    

Bu kitabi Neslihan Bligili ile beraber yazıyorum.

   Kahretsin! Ben. Az. Önce. Özgür'e. Sarıldım. Hemen toparlanıp "Özür dilerim." diye mırıldandım. "Yürü hadi yürü." deyince gondola doğru yürümeye başladık. Orta kısmın boş olduğunu görünce içime bir rahatlık geldi. Kendimi orta kısma atarken Özgür belimden tutup beni arka kısma sürüklemeye başladı. 

   "Napıyorsun ya? Ben orta kısma oturucaktım." diye sızlanınca "Orta kısımda heyecanı kalmaz." dedi. Bu çocuk beni korkudan öldürmeye mi çalışıyor? Arka tarafa otururken tırnaklarımı tenime batırdım. Daha hareket etmeden kormaya başlamıştım. 

   "Nolur orta kısma oturalım." diye yalvarınca "Olmaz." diyerek kesin konuşurken görevli gelip düşmememiz için güvenliği sağladı. Ama ben yine de korkuyordum. Hareket etmeye başlayınca demiri sıkıca tuttum. Daha da yükselince daha çok sıktım kendimi. gözlerimi kapatıp bir an önce bitmesi için dua etmeye başladım. 

   Özgür'ün bana bakıp sırıttığını hissedebiliyordum. Her yükselişimizde başım daha çok dönüyordu. Nefes alış verişim iyice hızlanmaya başladı. Dişlerimi birbirine sımsıkı kenetledim. Bağırmaya gücüm kalmamıştı. Bunu bana bilerek yaptığına emindim. 

   Gondol yavaşlayıp durduğunda gözlerimi açtım. Ellerimi yavaşça çözmeye çalıştım. Ellerime büyük bir ağrı girdi. kendimi çok zorlaıştım. Eğer biraz gücüm olsaydı Özgür'e yumruk atmaya başlardım. 

   Başım döndüğü için yerimden kalkamadım. Özgür "İyi misin?" diye sorunca ona sen şaka mısın bakışlarımı yolladım. Gözlerimi kapatıp derin derin nefes alırken oturduğum yer altımdan kaydı. Gözlerimi açtığımda Özgür'ün kucağında olduğumu anladım. Kollarımı boynuna dolayıp başımı omzuna yasladım ve gözlerimi kapattım.

   "Tam bir ödleksin." değinde yalandan kahkaha attım. Kulağına yaklaşıp "Bunun suçlusu sensin." dedim. "Senin korkak olman benim suçum mu?" dediğinde "Hayır." diyerek onu onayladım. Kahretsin. Çok korkaktım.

   Birinin "Hey! İki dakika kucağıma alayım dedim bakıyorumda hemen uyumuşsun." dediğini duyunca gözlerimi açtım. Ne? Uyudum mu ben? Hem de Özgür'ün kucağında. Bana nakıp gülümseyerek "Çok ağırsın." diye söylenince "Özür dilerim dedim. 

   Hala Özgür'ün kucağındaydım ve bir bankta oturuyorduk. Hava kararmaya başlamıştı. Beni ne kadar süre taşıdığını bilmiyorum ama çok yorulmuş olmalıydı. Kucağından inip yanına oturdum. Hala uykum vardı.

   Başımı omzuna yasladım ama hemen vazgeçip tekrar kaldırdım. Zaten beni taşıyarak yeterince yorulmuştu. Başımı koyucak yer arıyordum ama yoktu. İyice gerinip uykumu açmaya çalıştım ama hala uykumvardı.

   Başımı omzuna yaslayınca tekrar kaldırmak için yeltendim ama başımı tutup beni engelledi. "Yorgunsun." dediğimde hala beni tutmaya devam ediyordu. "Yeterince korkuttum seni." dediğinde şaşkınlığımı üzerimden atamadım. "Ama yine de beni taşıdın. Çok yorulmuş olmalısın." dediğimde bana hayrele baktı. Bu sözlerime şaşırmış olmalıydı. 

   Özgür'ü şaşırtmak çok güzel bir duygu yapıyordu üzrimde. Şaşırınca çok tatlı gözüküyordu. Ne diyorum ben? "Evet. Ama sorun değil." değinde ben yine de kafamı omzundan kaldırdım. Çok yorgun hissediyordum. "Eve gidelim mi artık?" diye sorduğumda başıyla onayladı beni.

   Ayağa kalkınca kendimi sarhoş gibi hissetmeye başladım. Çok uykum vardı ve ayakta zor duruyordum. Dengemi kurmakta zorlanırken Özgür'ün elini belimde hissedince duraksadım. "Ayakta zor duruyorsun." derken beni kendine yasladı. 

KAZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin