Magic University | BTS & BP | ✔️

11 | Mine Çiçeği

Günaydınlar, umarım bölümü beğenirsiniz. İyi okumalar 💜💜💜💜💜💜💜

Tüm bölümlere vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💜

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 29/06/2018

Kygo, Selena Gomez-İt's Ain't Me

Jennie

''Jin'i gülerken mi gördün? Jin'i gülerken mi gördün? Haksızlık ama bu!'' diyerek isyanlara başlayan Jisoo, kendini sırt üstü yatağımın üzerine attı ve yatakta tepinmeye başladı.

''Yah! Yatağımın suçu ne?'' dedim. Jisoo, doğruldu ve bana ölümcül bir bakış atıp tekrar sırt üstü uzandı ve tekrar tepinmeye başladı.

''Bende onu gülerken görmek istiyorum! Kimse onun güldüğünü görmemişti, sen çok şanslı bir bitchsin!'' dediğinde gülüp: ''Bitch deme lazım olur.'' dedim. Yataktan seri bir şekilde kalkıp yanıma geldi ve kollarını göğsünde birleştirip: ''Ne lazım olacaksın be! Bitchlerle işim olmaz benim.'' dedi. Gözlerimi devirip: ''Peki, o zaman Profesörün verdiği büyü kitabın yanında anı aktarma işlemini de yapmam olur biter.'' dedim. Jisoo, yanımdan geçip gidiyordu ki dediğim şey üzerine durmuş ve hızla bana dönüp gözlerinde kalpler fırlayan bakışını atarak:

''Sen ciddi misin?'' dedi. Omuz silkip, kollarımı göğsümde birleştirerek: ''Evet ama az önce sen dedin, bitchlerle işim olmaz diye, bu yüzden bu işlemi yapmayacağız.'' dedim ve yatağıma doğru ilerlemek için bir adım atacakken, Jisoo hızlıca önüme geçip kollarını iki yana açtı ve başını sallayıp:

''Sana bitch diyen dilim kopsun!'' yüksek bir sesle güldüm ve başımı iki yana sallayıp: ''Tamam tamam'' dedim. Jisoo, meleksi gülümsemesini bana yollamadan önce havadan öpücük atıp: ''Sen mükemmelimsi olan mükemmel bir detaysın.'' dediği şey üzerine kaşlarımı çatıp, gözlerimi karşımdaki duvara çevirip, dediği şeyi düşünmeye çalıştım ama bir türlü dediği şeye anlam veremiyordum.

''Neyse neyse, dediğimi boşver sen, nasıl yapacağız büyüyü?'' dedi. Tam ağzımı açıp bir şey diyordum ki aklıma vampirlerle olan dersim geldi. Lanet!

''Olamaz, derse geç kalıyorum. Ders dönüşü halletsek olmaz mı?'' dedim ve elimi Jisoo'nun kollarının üzerine koydum, kollarını kapatıp, omzundan kenara ittim ve yatağımın üzerinde beni hazır bir şekilde bekleyen çantamı alıp, hala olduğu yerde çakılı kalan Jisoo'nun yanağına bir öpücük kondurarak odamızdan çıktım. Tüm hızımı kullanarak koşmaya başladım, eğer derse geç kalırsam Profesör beni deşerdi ve ben bunu istemem. Zaten, kanım yüzünden sınıfa girdiğim de bir garip oluyordum. Hepsi, beni yiyecekmiş gibi bakıyorlardı.

''Hepsi mi? Çok ayıp!'' Jimin'in sesiyle bir anda durdum, ben ne ara fakülteye geldim?

''Az önce'' dediğinde kaşlarımı çatarak bakışlarımı ona çevirdim. Sarı saçlarını, pembeye boyamıştı, pembe de en az sarı kadar ona yakışmıştı. Tabii, bir de pamuk şeker görüntüsü uyandırıyor.

''Teşekkürler, tatlı olduğum için pamuk şekeri anımsatıyorum dimi?'' dediğinde başımı iki yana sallayıp: ''Hayır, aptal olduğun için pamuk şekeri anımsatıyorsun.'' dedim. Gözlerini kısıp, söylediğim cümleyi idrak etmeye çalışıyordu onun bu tatlı haline gülümseyip, elimi tombul yanaklarının üzerine koydum ve yanaklarını sıkmaya başladım. Bir yandan da kalp atışlarını dinliyordum, kalbi normal atıyordu. Bu iyi bir şey dimi?

''Bir dakika bir dakika, kalp atışlarımı duyabiliyor musun?'' dedi küçük tombul ellerini ellerimin üzerine koyup, beni durdurarak.

''Evet'' dedim. Ellerimi yavaşça aşağı indirip: ''Yani bir kurt adam mısın?'' dedin. Omuz silkip: ''Dün ökse otu yüzünden zehirlendim ve kurt adam güçlerini hissetmeye başladım ama farklı bir his daha var gibi.'' dedim gözlerimi kısarak. Farklı olan o hissin ne olduğunu anlayamıyor ve anlam veremiyordum.