Magic University | BTS & BP | ✔️

16 | Kan

Bölüm çok geç geldiği için kusura bakmayın, ancak zaman bulup yazabildim. Umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar 💜💜💜💜💜💜💜

Sınırı: 13, 14, 15. Bölümler 40 vote olduğunda. 16. Bölümde 40 vote ve 40 yorum olduğunda yeni bölüm gelecek 💜

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 20/07/2018

BTS-So 4 More

Jennie

Çığlıklar atarak havuzdan çıkan kızlar üzerine elimi Lisa'ya doğru uzattım, bakışlarını kızlardan bana çevirdi ve elime bir beşlik çakarak: ''İntikam böyle alınır'' dedi. Onu başımla onayladım ve koşarak odadan çıkan kızlara bakarak güldüm. Kapının kapanmasıyla tamamen gözden kaybolduklarında elimi suya doğru uzatıp: ''Yılan geldiği yere geri dönsün'' söylediğim sözlerin etkisiyle havuzun içinde ki büyük yılan hızla ortadan kaybolmuştu. Lisa'yla odaya girdiğimizde, kendi aralarında, yılanlardan ne kadar korktuklarından bahsediyorlardı. Bunun üzerine büyü kitabındaki yılan aklıma geldi, yılan gerçekten büyük bir yılan ve o yılanlara: 'Ruh Zehirleyici' diyorlar ama yarattığım yılan gerçek olmadığı için deniz kızlarının veya bizim ruhumuzu zehirleyememişti. Çünkü, gerçek sözlerle oluşan bir yılan değildi sadece bir görüntü olarak oluşturmuştum. Her neyse, her halükarda intikamımızı almıştık.

-1 Hafta Sonra-

Lisa'yla geçirdiğimiz o küçük olaydan sonra bir daha kızlar bize bulaşamamışlardı. Zaten bulaşacak cesaret onlarda yoktu.

Çantamı karşımdaki deniz manzarasını izlemek için sarı papatyaların arasına koydum, papatyaları ezmemeye özen göstererek soğuk toprağın üzerine oturdum ve bacaklarımı kendime çekip, birleştirdiğim kollarımı üzerine koydum. Başımı da kollarımın üzerine koyup, karşımdaki mükemmel manzarayı izlemeye başladım. Deniz'in üstünde beyaz kuşlar vardı, bu kuşlar türlerini bilmediğim kuşlardandı. Beyazlardı ama kanatlarından bir tanesininde ki 2-3 tüyleri siyah, kırmızı veya gri renklerden oluşuyordu.

"Mallerie Kuşları" Taehyung'un soğuk sesi kulaklarımı doldurduğunda başımı yavaşça kollarımın üzerinden kaldırıp, yanımda ayakta dikilen Taehyung'a çevirdim, bakışlarını direk Mallerie kuşlarına dikmişti. Yüz hatları buradan bile fazla mükemmel gözüküyordu.

"Bir diğer adlarıyla Sevgi kuşları olarak bilinirler, eğer sevilmediklerini hissederseler renkli tüylerinden bir tanesi koparak toz haline gelerek havaya karışır, havaya karışan bu toz halindeki tüyleri de aşka, sevgiye inanmayan insanların aşka ve sevgiye inanmasını sağlar." dedi ve bakışlarını bana çevirerek: "Ama insanlar nankör olduğu için bunun değerini bile bilmezler ve tüyü düşen bu kuşlar bunu hissettiğinde beyaz tüyleri siyaha dönüşür ve kendilerini korku, sevgisiz bir hisle öldürürler." dediğinde elimi hızlaca ağzıma götürdüm, bu haksızlıktı! Nankör insanlar yüzünden neden kuşlar korku ve sevgisizliği hissederek ölüyorlar ki? Hele ki sevgiye bu kadar bağlıyken.

"Ve dünya bir kez daha nankör olduğunu böyle gösterir" dedi ve elini bana uzattı. Ağzımın üzerine koyduğum elimi indirdim ve Taehyung'un uzattığı elini kavradım, beni kendine doğru çekerek beni ayağa kaldırmıştı. Boştaki elimle arkamı sildikten sonra hala birleşik olan ellerimize çevirdim bakışlarımı, neden garip bir duyguyu hissediyordum? Ne anlama geldiğini bilmediğim bir duyguydu. Eli sıcacıktı, sıcaklığı içimdeki soğukluğu öldürerek vücudumun her bir köşesini yakıp kavuruyordu. Kalbimin atışları normaldi, hissettiğim bu duygu sadece derimi etkiliyor gibiydi.