Magic University | BTS & BP | ✔️

13 | Deniz Kızlarının Oyunu

Günaydınlar, umarım bölümü beğenirsiniz. İyi okumalar 💜💜💜💜💜💜💜

Sınır: 30 vote, 30 yorum

Bölüm Yayınlama Tarihi: 05/07/2018

Shane Harper-Like I Diid

Medya Kim Jong İn (Kai) ve bir kaç bölüm önce karşımıza çıkan Byun Baekhyun

Jennie

''Ne? Sarıldı mı sana? Sana sarıldı mı?'' bağırarak oturduğum yerden kalktım ve koşarak saçlarını yapmakla uğraşan Jisoo'nun yanına gittim. Ellerimi kollarının üzerine koyup, arkasına geçtim ve aynadaki yansımasında ona baktım. Yüzünde, daha önce görmediğim bir ifade vardı, mutlu ve huzurluydu. Çünkü, sevdiği adam onu kollarının arasına almıştı. Çok detay vermemişti, sadece korktuğu için ona sarılıp, korkmasına engel olduğunu söylemişti ama bakışlarından ve konuşurken kasılıp duran yüzünden yalan söylediğini anlayabiliyordum. Konu önemli değil, önemli olan onu hissetmesiydi.

''Nasıl bir histi?'' sorduğum soru üzerine bir kaç adım öne gitti, ellerim onun omuzundan inmişti bu şekilde. Vücudunu bana çevirip:

''Anlatılmaz Jennie, anlatılamayacak kadar güzeldi.'' rahat bir nefesle söylediği şey üzerine gülümsedim, Jisoo fazla tatlı ve mükemmeldi.

''Aşk, nasıl bir şey?'' dedim. Ellerimden tutup beni yatağına sürükleyip, yatağa oturttu. O da yanımdaki yerini alarak:

''Aşk, nasıl desem...'' bir elini, elimden çekip çenesini altına koyup, bakışlarını tavana çevirip düşünmeye başladı. Bu hali, fazla mı tatlı ne. Elini çenesinden çekip, parmaklarını şıklatarak:

''Aşk, çikolata gibidir. Çikolataya bir kez başladın mı, onu sonsuza kadar yemek istersin. Aşkta böyle bir şey, birini bir kez sevmeye başlarsın ve sonsuza kadar onunla olmak istersin, tabii aşk karşılıklıysa güzel, karşılıklıysa mutlu olursun ama eğer karşılıksızsa acı çekersin. Bazen, o acıyı hissetmekte hoşuna gitse de, acı acıdır.'' heyecanı sonra doğru uçup gitmişti, aşk sahi böyle bir şey miydi? Her neyse!

''Neyse, neyse ben kaçar. Geldiğimde daha detaylı olayı bana anlatırsın, tüm gerçekliğiyle.'' diyerek ayağa kalktım ve yatağıma ilerleyip, yatağımın üzerinde ki çantamı alıp omuzlarıma astım. Jisoo'ya doğru döndüğümde yüzünde garip bir ifade vardı.

''Nasıl anladın?'' mırıldanarak sorduğu soruyu zorlukla duymuştum.

''Bakışların her şeyi anlatıyor, aynı şekilde de mimiklerin. Eğer, anlatmak istemezsen anlarım, neyse. Dediğim gibi, geldiğim zaman konuşuruz.'' havadan ona öpücük atıp hızlıca kapıyı açıp odadan çıktım ve merdivenlerden inip, arka kapıya doğru ilerlemeye başladım.

***

Deniz kızlarının fakültesi bir türlü alışamadığım tek fakülte, cidden deniz kızlarının bakışları fazla sinir bozucu ve sanki beni bir kaşık suda boğmak istiyormuş gibi halleri var. Neyse, halledebilirim, her şeyi halledebilirim.

Derin bir nefes alarak bir kaç saniye tutup, nefesimi bıraktım ve hızlı adımlarla merdivenlere doğru ilerlemeye başladım.

Lisa

Jennie kapıdan içeri girer girmez kapının üzerinde ki su onun üstüne dökülmüştü, suyun orada olduğunu görmüştüm ama Jennie'nin başına döküleceğini bilmiyordum. Oturduğum yerden kalktım ve koşarak Jennie'nin yanına gittim, suyun aniden üzerine dökülmesiyle dizlerinin üzerine düşmüştü. Ellerini tutmak için uzandığım sırada, suyun rengi dikkatimi çekti. Normal bir su değildi, sarı ve yeşil karışımı bir suydu. Yoksa bu su?