Magic University | BTS & BP | ✔️

14 | Özel Yer

Hello! Sınır geçmedi ama bölüm atasım geldi. Umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar 💜💜💜💜💜💜💜

Sınır: 25 vote, 30 yorum

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 09/07/2018

Nightcore-What Do I Live For

Lisa

''Öncelikle o dişlerini yok etmen iyi olur'' Yoongi'nin sesi fazlasıyla sert çıkmıştı. Eğer bu ses tonuyla adımı söyleseydi, büyük ihtimalle olduğum yere çakılı kalır ve hareket edemezdim, bir tavşanın kapana kısılması gibi.

''Bence sen dişlerini çıkarmalısın Min Yoongi'' Kai'nin alaylı ses tonu üzerine Yoongi sesli bir şekilde gülmüştü, gülüşü sanki: 'Seni öldüreceğim' gibi çıkmıştı.

''Dişlerimi çıkarırsam, hayatta kalma şansın %50'den %0'a düşer.'' dedi sert sesiyle. Fazla havalıydı, ondan böyle bir şekilde etkilenmem normal miydi? Değildi dimi? Ama elimde değil. Çocuk yakışıklı! Kendine gel Lisa, kendine gel. Bu sen değilsin!

''Senden korkacağımı falan mı bekliyorsun?'' dedi yine alayla. Çocuğun işi gücü alayla konuşmak ve alayla gülmekti ama Yoongi öyle mi? Öyle değil! Çocuk her türlü karizma, karizmasından kesinlikle ödün vermiyordu. Ah Lisa! Kendine gel! Kendine gel!

Sağ elimi aralayıp, şelaleye doğru hafif uzattım ve sağa sola doğru oynatmaya başladım Şelaledeki su hafif yükselerek top haline geldiğinde Kai'ye doğru hızlı bir şekilde suyu gönderdim. Su tamamen Kai'yi ıslattığında Yoongi'nin elini kavradığım gibi şelaleye doğru koşmaya başladım. Şelaleye yaklaştığımız gibi ikimizde suyun içine düşmüştük, Yoongi'nin eli hala ellerimin arasındaydı ve bir kaç saniye sonra nefes almakta zorlanacaktı bu yüzden, asla yapmamam gereken şeyi yaparak onu kendime çektim ve dudaklarımı dudaklarıyla birleştirdim. küçük bir öpücük dudaklarının üzerine kondurduğumda geri çekildim, deniz kızlarının kendilerine özel güçleri vardı. Benim özel gücümse, öpücüğümle insanların veya diğer doğaüstü yaratıkların suyun altında nefes almasını sağlıyordum.

''Özür dilerim'' diyerek mırıldandıktan sonra elini bırakmadan şelalenin arkasına doğru yüzmeye başladım, hızlı bir şekilde yüzüyordum, Yoongi'nin ağırlığı gram bana etki etmiyordu, suyun kaldırma kuvveti sağ olsun. Şelalenin arkasına geçtiğimiz gibi suyun yüzeyine doğru yüzmeye başladım. Suyun yüzeyine çıktığımda bakışlarımı şelaleye çevirdim. Şelale bizi karşıdan bakan kişilerden koruyacaktı, karşıdan bakan bir kişi bizi göremezdi ama biz karşı taraftaki kişiyi net bir şekilde görebiliyorduk. Kai, oradaydı. Kalın dudaklarını öfkeyle birbirine bastırmış ve bakışlarıyla etrafa öfke salıyor ve bizi aramak için çaba harcıyordu ama ne kadar çabalarsa çabalasın göremeyecekti ve tabii duyamayacaktı. Şelalenin bu tarafı, resmen kötülerden korunmak için icat edilmiş gibiydi. Karşı taraftaki kişi bir vampir veya bir kurt adam olsa bile sesimizi duyamazdı, çünkü şelale sesimizi bastırıyordu.

''Artık elimi bırakır mısın?'' Yoongi'nin sesi üzerine düşüncelerimden çıkıp bakışlarımı hala birleşik olan elimize oradan da boş bakışlarla bakan Yoongi'ye çevirdim. Başıyla ellerimizi gösterdiğin de hızlıca elimi elinin arasından çekerek: ''Özür dilerim'' diyerek mırıldandım.

''Beni öptün, elimi tuttun ve korkak gibi kaçmamı sağladın. Cidden, bir özürle her şeyin hallolacağını falan mı düşünüyorsun? Eğer öyleyse, yanılıyorsun.'' dedi kaşlarını çatarak, derin bir nefes alıp verdikten sonra:

''Seni öptüm çünkü suyun altında nefes alman gerekiyordu, elini tuttum çünkü o vampir seni lime lime edecekti ve korkak gibi kaçan sen değilsin, benim.'' dedim ve sağ tarafa doğru dönüp, karşıdaki mağaranın kapısına doğru yüzmeye başladım. En sevdiğim yer orasıydı, her yeri oradan görebiliyorsun. Kıyıya çıktığım gibi kuyruğum yerini ayaklarıma bırakmıştı. Üzerimdeki ceketi sıkıca kendime sarıp, mağaranın girişine oturup, ayaklarımı aşağı doğru sarkıttım.