Onlar 3 biz 2 kişiyken Fatih, Kerem ve Akif üçlüsüne karşı nasıl dayak yemeden sıyrılabileceğimizi düşünüyordum. "Durun!" diye bağıran Rapunzel'e herkes aniden baktığında Fatih'e yaklaşarak bir tokat attı.
Sanırım attığın kafadan ve yumruklardan daha çok canı acımıştır.
Herkes ona gülerek baktığında Fatih kötü duruma düşmüştü. Yüzü gözü morarmış halde koridordan çıkarken "bu aktiviteyi bir dahaki kavgamıza saklayalım" deyip göz kırpan Akif'e "aynen" dediğimde gülümseyerek gitti.
Kerem yanıma gelip "senin böyle olacağını bilseydik çoktan aramıza almıştık." dediğinde kendimi göstermediğime şükrettim ve o da gitti.
Rapunzel bana baktığında gözleri dolmuştu. Ona yaklaştığımda "sevgilimmiş gibi davranmana gerek yok" dedim ama o aldırmadan dudağımın kenarındaki yaraya baktı ve kaşımın üstündeki kanı eliyle temizledi. "Eve gidelim" dediğinde "olmaz, tuvalete gidelim" dedim. Kafasını salladığında ellerini tuttum.
Tuvalette oturduğunda zil çalmıştı. Herkes tuvaleti boşaltırken erkekler tuvaletinde ne kadar değişik durduğunu kimse düşünmemişti. Gidip geri döndüğünde elinde iki tane küçük yara bandı vardı. Birini kaşıma yapıştırdığında acıdığını hissettim fakat belli etmeden dişlerimi sıktım.
Bana doğru dönerek dudağımın kenarına bandı yapıştıracakken "bunu sen halledebilecek misin?" dediğinde iç sesim senin dokandığın yerler iyileşiyor be güzelim dedi. Kızmadım çünkü haklıydı. "Sen yapıştırsan?" dediğimde aynı mızmızlanan bir küçük çocuk gibiydim. Eline alıp tedirginde yapıştırdığında bana gülümseyerek baktı ve "oldu" dedi.
Sonunda gün bitmişti ve herkes evine dağılacaktı. Eve gidip uykuyla olan özlemimizi gidermeyi planlıyordum ama gitmeden önce Selin diye bir kız beni durdurdu ve "parti var. Sen ve sevgilini bekliyoruz" deyip gülümsedi. Rapunzel bana baktığında "olmaz, biz gelemeyiz" dedim.
"Geliriz"
"Gelemeyiz"
"Geliriz dedim!"
"Gidemiyoruz"
"Niye gidemiyoruz?"
"Kuşları dışarı çıkarmamız, köpekleri beslememiz, inekleri salmamız gerek" dediğimde bana dik dik baktılar. Senin yalanını sikiyim.
"Ee yani şey, işin şakası o canım. Çamaşırlar ütülenecek, yıkanacak. Kirli görünürse bir daha yıkanacak" dediğimde Rapunzel "saat kaçta ve nerede?" dedi. Selin gülümseyerek "benim evimde. Saat 9'da. Gelirseniz sevinirim" dedi ve gitti.
Sinirli bakışlarımı Rapunzel'e gönderdiğimde gülümsedi ve kafasını omzuma koydu. Otobüste oturacak yer bulduk ve orada bile kafasını omzuma koymayı ihmal etmedi. "Buldun sıcak yer, kedi gibi kıvrıl" dediğimde gülümsedi ve kalktı. Bir boşluk hissedince hemen kendimi toparladım.
Eve gitmeden önce bir şeyler yiyip yine kıyafet bakmıştık. Gittiğimizde ise saat 7 olmuştu. Bana telaşla bakıp "hemen giyinmeliyiz. Çok az kalmış" dediğinde gözlerimi devirdim ve odamdan yine bir kaç parça kıyafet aldım. Siyah pantolon siyah tişört aldığımda odaya gidip üstümü çoktan değiştirmiştim.
"Ne zaman üstünü değiştirirsin? Selin'in evi biraz uzakta. Erken çıkalım biz" dediğimde kapıyı açtı. Gözlerimi kocaman yapıp "olmaz" dedim.
"Bu elbise çok açık. Benim için sıkıntı değil, dışarısı için sıkıntı. Dünya için sıkıntı. Geleceğim için sıkıntı. Okuldaki pislikler için sıkıntı. Bunu giymiyorsun" dediğimde yüzü düştü ama hiç ikiletmedi. Bu beni şaşırttığında tekrar üstünü değiştirdi ve çıktı.Offff maşallah!
"Bu hayatta olmaz! Sakın, aklından bile geçirme!" dediğimde bana dönerek gülümsedi ve "hadi çıkalım" dedi.
"Güzel olmamış mı?" diye sorduğunda "sıkıntı o, güzel olmuş. Abartılı güzel olmuş!" dedim bana dönerek gülümsedi ve ayakkabılarını giydi. Ona beklemesini söyledim ve "sen güzel giyindiysen ben yanında soluk kalamam" dedim ve üstümü değiştirmeye gittim.Geri döndüğümde "hayatta olmaz!" diye bağıran Rapunzel'i gördüğümde gülümsedim ve "o oluyorsa bu da olur" dedim.
"Sen kazandın" deyip ayakkabılarını yere atan Rapunzel'e gülümsedim ve bende üstümü değiştirmeye gittim. Beyaz tişört siyah pantolon siyah hırka yaptığımda oda siyah tişört siyah pantolon siyah hırka giymişti.İşte şimdi tamam.
Gülümseyerek yanına gittim ve belinden tutarak "siz önden" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Rapunzel
General FictionÖzet: Klasik bir lise günü yaşayan, kendi halinde takılan bir genç hayattan bıkar. İntihara meyilliliği artar ve etmeye karar verir. Boynuna kalın halatı geçirdiği an aniden hava aydınlanıp kararır. Korkuyla irkilen genç halatı bırakıp dışarı çıktığ...