Kahvemden bir yudum daha alırken Kaya'nın peşine 6 tane kurt takılmasını sağladım. Kaya fazlasıyla şaşkındı. Ayaklarının daha da hızlanmasıyla yerden çıkan keskin demir parçalarını fark edemedi tabii. Biraz ayakları kanadı ama sonra herşeyi yok ettim.
Ne kadar acı o kadar puan... demişti adının Nakamura olduğunu öğrendiğim adam. Ve emin olmalıydı ki puanım tavan yapacaktı. Ancak Jennery benimle aynı düşünmüyordu. Neden bilmiyorum ama Elifin işini uzatmak istememişti. Böylece istemeyerek de olsa bana puan kazandırmıştı. Çünkü Elifin öldüğünü görünce Kaya psikoljik çöküntü yaşayacaktı. Ben de bundan fırsat bilip onun tüm duvarlarını yıkarak öldürecektim. Kulağa korkunç gelmesine rağmen bence gayet mantıklıydı. Bunu yapmaktan tabii ki zevk almıyordum ama şartlar böyle gerektirmişti.
Kayaya uyuması için bir ağaç oluşturduktan sonra Jenneriye yatıp yatmayacağını sordum, sabaha kadar Elifin işini bitirip buradan defolmak istiyorum gibi şeyler söyleyince rahat rahat odama gittim ve aynı rahatlıkla uyudum.
~~
Güneşin sıcağıyla kalktım yataktan. Sıcaktan nefret ederdim. Ah...Hadi ama böylesine bir sıcağı kim severdi ki? Elimi yüzümü yıkamak için banyoya girdiğimde ağzımın irice bir el tarafından kapatılmasıyla sıçradım. Aslında kim olduğunu bilmediğim halde korkmamıştım. Sadece anlık bir sıçramaydı. Klişe hareketlerimden birini yapıp elini ısırdım yüzünü göremediğim adamın. Adam ellerini ovuştururken arkamı dönüp karın boşluğuna sert bir yumruk geçirdim. Bu hareketim karşısında iki büklüm olan adamın ense kısmına da bir tekme attığımda bayıldı. Yüzündeki kar maskesiyle kendini gizlemiş -gizlemeye çalışmış- olan Kayaya baktım dikkatlice. Hadi ama sen buraya nasıl girdin zeki çocuk?
Onu kaldırmak imkansız olacağından sürüklemeyi tercih ettim ve öylece yatağıma fırlattım. Uyanana kadar başında bekledim. Kafamda tonla soru vardı : Buraya nasıl girdin? Beni öldürmeye mi geldin? Neden bu kadar savunmasızsın? Ne kadar şey biliyorsun? Elifin ölümüne çok kızmış olmalıydı. Öyle ki baygınken bile kaşları çatıktı.
Uyanınca yataktan fırladı. Beni görünce gözleri kocaman açıldı ve hızlı hareketlerle odadan çıkmaya çalıstı. Böyle olacağını bildiğimden önlemimi almıştım. Kapı dört yerinden de kilitliydi ve bu kapıyı kırması imkansızdı. Yaptığımı anlamış olacak ki bu defa da farklı bir strateji uygulayıp üzerime yürümeyi denedi. Ancak ben o yanlışığı yapmazdım. Kaçması gereken oydu. Evet odama o gelmişti ancak şimdi ipler eskisi gibi benim elimdeydi. Bunu da anlmaış olmalı ki seri adımlarla yatağa yürüdü ve kendini sırt üstü yatağa bıraktı. Uzunca bir süre ikimizin de ağzını bıçak açmadı. Sessizliği bozan taraf o oldu. Neden bunu yaptınız? Yani Jennery, sen ve Elifi arkadaş sanıyordum. Neden onu öldürdünüz?!dedi sonlara doğru çatallaşan sesiyle. Bu çocuk cidden erkek miydi? Elif öldü diye benim gözümün önünde ağlayacak kadar saf mıydı? Hah! Nedenmiş! Aptal, aklında sadece bu mu var? Her şeyi öğrendin ama bunu öğrenemedin mi? Kafamdaki onlarca düşünceye ve sorduğu soruya karşılık Buraya nasıl girdin?dedim ifadesizce. Suratı şaşkınlıktan değişik bir hal almıştı ancak şaşırdığı belli oluyordu yine de.
Sonra birden üzerime yürüdü. Beklemediğim bir hareket olduğundan dolayı boğazımı kavramayı başarmıştı. Bense hala aynı ifadesizliğimi koruyordum. Boğazımı sıkarak oturduğum koltuktan kaldırdı. Ayağa kalkmamı istiyordu. Ancak kalkmadım. Havada asılı kaldım. Elleri boğazımı sanki mümkünmüş gibi daha da sıkarken yüzümün mosmor olduğuna emindim. Bu tür şeylere gittiğim dövüş kurslarından alışıktım. Ani bir harektle bacağına tekme attım. Tabii yere düşmem gecikmedi. Klasik insanlar gibi değildim, boğazıma bakıp da vakit kaybetmezdim. Kaya bu harketle yılmayıp tekrar saldıracaktı elbette. Evet, bu çocuk şimdiye dek dövüştüklerimin arasında en iyilere giriyordu. Yani boğazımın acısından bunu anlamıştım. Ama o sadece benim az evvel oturduğum tekli koltuğa oturdu. Biraz önceki lafımı geri alıyorum baylar bayanlar. Kaya bugüne dek dövüştüklerim arasında bile yer almaz.
Ama söyledikleri ise bende bile vicdan yaptı doğrusu(!) Bence Elif sizinle dost(!) olmayı hak etmedi. Elif .... çok farklıydı. O bunu size yapmazdı. Nasıl oldu da yapabildiniz anlamıyo- sözünü kestim. Neyin tartışmsını yapıyoruz ki? O öldü. Aptal mısın?.... yoksa sedece fazla duygusal? Ah, senin gibi biri için doğru kelimeleri bulamıyorum Kaya. Bak sanırım bütün olanlardan haberin yok ve sadece birk- bu defa söz kesme sırası ondaydı. Bağırdı Gerçekten ikiniz de hiçbir şeye değmezsiniz. Hadi, durma, bak buradayım. Öldürseneeee!!!! Niye duruyorsun? Ha? Yoksa yapam- suratına yediği ağır yumruğumla yeri boyladı.
Evet, Beni gaza getirmeyi başardın sersem herif. Gerizekalı. HAH! Hiçbir şeye değmezmişiz!!!! Şunun şurasında kaç gündür tanışıyorduk ki?!?! Ayağa kalktı. Kendimi savunmuştum. Bu çocuk bugün fazla asabiydi ve durmayacağı kesindi. Ama şunu unutmuştu ki artık ben de durmayacaktım. Şu an o kadar gaza geldim ki puan filan demeyip gebertecektim bu çocuğu. Yumruklanan kapım ise beynime aksini fısıldar gibiydi. Kayaya Banyoma gir. Seninle sonra görüşeceğiz. Ben gelene kadar son duanı et bence !! dedim. Onunsa yaptığı tek şey banyoma doğru giderken kahkaha atmaktı. Lanet herif. Neyseki seni az sonra bu dünyadan temizleyeceğim.
Kapıyı açmamla ufak çaplı bir şok geçirmem bir oldu...
AMA SENN?!?!?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diğer Yaşam (TOKYO)
Adventure~~Tokyo Üniversitesini kazanan Aslı, uçak ile farklı bir yere götürülür. Aslı'nın hayatta kalması gerekir. Eve varmak zorundadır. Ama bunun için ona verilen görevleri yerine getirmesi gerekiyor. Acaba yapabilir mi? Aslı'nın ağzından okuyacağınız hik...