DY(T) 10

138 19 2
                                    

Y.N; Arkadaşlar, kitabı 15 veya 20. bölümde final yapmayı düşünüyorum. Final hakkındaki yorumlarınızı almak isterim. Açıkçası biraz yapıcılığa ihtiyacım var. Bölümler kısa kısa olacak. Düşüncelerim tükendiği için final olacak sanırım. =,=

Keyifli okumalar. ^^

~~

Mert üzerime gelmeye başlamıştı. Kormuyor değildim şimdi. Doğruya doğru.

"Sen 4 yıl boyunca unutmadın mı Aslıyı?" Mevre? Mert kafasına aldığı darbeyle yere düşerken Merve arkasında, elinde tavayla beliriverdi. Ben derin bir oh çekerken Mertin burada ne aradığını düşünüyordum.

"4 Yıl süren aşk. Vaaay!" Elif otuzuna gelmiş ve evde kalmış kadınlar gibi iç çekmeye, etrafa moe çiçekleri saçmaya başlamıştı.

"Kes şunu." diye tersledim onu.

Merti bağladık ve oturup uyanmasını bekledik. Uyanınaca ilk etrafına bakındı, sonra bizi görünce çırpınmaya başladı. Elinden bir şey gelmediğini anlayınca durdu.

"Ee Mert Bey, ava giden avlanır. Değil mi?" diye söze başladı Merve.

"Kes sesini sen!" diye onu tersledi Mert.

"Buraya gelmekteki amacın neydi?" dedim. Yani, amaçsızca buraya kadar gelmek de ne demekti? Hem, benim burada olduğumu nereden biliyordu?

"İntikam alamam ben senden Aslı, hoşnut kalacaksın dediğim de seni buradan kurtarmaktı!" dedi. Şaşırmıştım.

"Peki o zaman yıllar önce ne diye bana 'bu iş burada kapanmadı' falan dedin?" soruma şaşırmamış gibiydi.

"O an babamı yaklattığın ve gözümü kaybettiğim için sana çok sinirliydim." diye açıklama yaptı.

"Şimdi ne değişti?" dedim.

"Hiçbir şey Aslı. Hala seni seviyorum."

(Merve'nin Bakış Açısı; Ne farkımız var ki? Herkes onu seviyor!)

(Elifin Bakış Açısı; Erkek olsam ben de severdim, kız havalı bir kere!)

Niye ya? Hayır niye? Az anlatsana.

"Tamam, Türkiyeye dönüyoruz, Tokyo Üniversitesi falan istemiyorum ben! Ne güzel Boğaziçi'ni de tutturmuştum!" dedim.

"E hani Kaya, Jennery ve Berkay'dan intikam alacaktık?" diye sızlandı Elif.

"İyi insanların intikamı affetmek ve unutmaktır." dedi Mert. Oha, adam edebiyat yaptı. Ama bir noktada haklıydı da.

"İyi o zaman, dönüyoruz." dedi Merve de. Hepimiz odaya gidip valizleri topladık. Zaten birkaç parça kıyafetti. Hepsini buradan almıştık. Valiz dediğim de spor çanta.

Mert ise hala bağlı ve salondaydı. Eşyları toplayıp evden çıktık. Mert'i çözmüştük. O da bizimle geliyordu. Havaalanına varınca bir şey fark ettim.

"Bizim uçak biletine paramız yok!"

"Düşünüldü. Ben seni nasıl kurtaracaktım? Param var herhalde." Mert bir işe yaramıştı. Hepimize iki saat sonraya uçak bileti aldık ve beklemeye başladık.

Diğer Yaşam (TOKYO)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin