-9-

14 12 0
                                    


-9- 

Bugün okulda Hyunsa adlı bir kız Yoon Sang'ın yanında olur olmaz dolaşıyor, bu da yetmezmiş gibi arkadaşları ona "sen çok güzelsin. Kimse senden daha güzel olamaz" gibi laflar zırvalıyorlardı. Bu beni çok sinir etti...

Eve gelip sinirli bir şekilde çantamı yere attım. Tam yatacakken oda da ki aynamdan yansımama baktım. Aynanın karşısına geçerek "hıh ben onlardan daha güzelim bir kere. Off kimi kaldırıyorum ben çok çirkinim" kendi kendime söylenirken "Yoo aslında çok güzelsin" dedi biri.

Arkamı döndüğümde Yoon Sang ile karşılaştım. "Sen burda ne arıyorsun?"

"Kapı açıktı bende seni görmeyince.. şey ımm.."

"Neyse yine de kapıyı çalabilirdin"

Korelileri seviyorum (hatta aşığım -Yoon Sang da dahil-) ama namusum ve özel hayatım daha önemli. Ve ben.. bir dakika bir şey fark etmiştim. Ben kendi kendime konuşurken türkçe konuşuyordum o nasıl anlayıp cevap vermişti?

"Hem ben bunları.. neyse sen beni nasıl anladın?"

"Neyi?"

"Iste canım türkçe konuştum ya az önce"

"He ben türkçe biliyorum" eliyle az işareti yaparak "azıcık" dedi türkçe. Bu haline güldüm. Komik söylemişti.

"Peki bunu bana neden söylemedin?"

"Çünkü sen kendimi tanıtmama izin vermedin"

Haklıydı. Tanışma faslımız kavga sonucu olmuştu.

"Off boşver ben uyucam.. ha.. Bugün sen mi pastaneye bakacaksın?" Ilk zamanlarda kaytarmak istemem. "Evet"

"Tamam o zaman.. dur bende geleyim bugüne yetişmesi gereken teslimat vardı onu hazırlarım."

"Peki.. acele et"

Teslimatı yetiştirmiştim. Ama yağmur yağıyordu ve ben sırılsıklam olmuştum. Pastaneye geldiğimde sadece Yoon Sang vardı.

"Sırılsıklam olmuşsun. Akşama kadar böyle mi duyacaksın"

"Ne yapmamı bekliyorsun?"

"Üstünü değiş"

"Tamam eve gideyim o zaman"

"Ama yağmur durmadı yine ıslanırsın"

"Ne yapacağım o zaman?"

"Al bunu giy" dedi ve üstünde ki tişörtü çıkardı. Ben ise şaşkın bir şekilde ona baktım. Filmlerde gördüğüm hem de Kore filmlerinde gördüğüm sahne şu an gerçekleşiyordu. Allahım sana geliyorum.

"Olmaz hem nerede giyinecegim?" Burada soyunma odası yoktu.

"Lütfen giy yok hasta olacaksın. Hem tuvalette giyinebilirsin"

"T-t-tamam peki" diyerek tişörtü elinden alıp hızlıca giyindim. 

KOREYLE BAŞLAYAN RÜYA GİBİ BİR HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin