Kris bunu duyduğunda gülümseyip uzun çocuğa sıkıca sarıldı. Luhan da kollarındaki adama durmadan öpücük veriyordu. Uzun süre koltukta oturdular. Kris Luhan’ın omzuna başını koyup dinlendirirken Luhan ise kollarının arasındaki adamın saçlarını öpüyordu ama aklına takılan bir şey vardı. Sormalı mıydı, sorarsa eğer Kris ondan uzaklaşır mıydı bilmiyordu ama deneme karar verdi.
“Bu normal mi sence” Luhan tuttuğu eli biraz daha kendine çekerek sordu.
“ Ne demek istiyorsun?”
“ Yani bize bir bak. Sen benim bedenimdesin bende senin ve şu an son derece garip olan bir şeyi çok istiyorum”
Kris başını ait olduğunu kabullendiği omuzdan kaldırdı.
“ Luhan biraz daha açık konuşursan eğer bende anlaya bileceğimi düşünüyorum”
“ Yani demek istediğim şu. Seni öptüm biliyorsun ve sende beni. Bundan son derece hoşlandım yani gerçekten hoşlandım”
Kris biraz sinirlenmişti.
“ Direk söyleyemez misin şunu!”
“ Kendi bedenimizi arzulamak tuhaf değil mi.”
Luhan söylemişti işte. Birkaç gündür bunu düşünüyor ve durması gerektiğini sürekli kendine söylüyordu ama bir türlü kendine sınır koyamıyordu. Yani her açıdan saçma değil miydi. Luhan kendi bedeniyle uzun bir süre yaşamıştı ve bir saniye bile kendi bedenine böyle bir şey hissetmemişken şimdi ne değişmişti. Sorun tam olarak neydi?. Luhan’ın eski bedenini bu kadar çok arzulamasının altında yatan neden gerçekten neydi?
“ Yani bir düşünsene Kris sana baktığımda seni öpmek istiyorum, sana sarılmak belki de tüm gün seni izlemek. Sadece izlemek başka hiçbir şey yapmadan ama bunları yapmak istediğim beden benim bedenim. Eskiden bana ait olan beden. Bu yanlış değil mi?”
Kris Luhan’dan biraz daha geriledi. Hafif yüzü düşmüştü.
“ Sanırım haklısın Luhan. Bu iğrenç diye düşünüyor olmalısın ve haklısın.” Yavaşça ayağa kalktı.
“ Sanırım çok haklısın. Biraz kafamız karışmış olmalı, evet kesinlikle ondan. Bir süre beraber takılmayalım en iyisi yoksa farklı şeyler , kötü şeyler olabilir. Bunu istemeyiz”
Kris daha Luhan’ın sözünü dinlemeden yukarıya odasına koştu. Arkasında şaşkın biraz da endişeli bir Luhan bırakarak. Odasına girdiği saniye kapının kilidini sonuna kadar kilitleyip yere oturdu. Luhan haklıydı şu an kendi bedenine karşı bir şeyler mi hissediyordu. Luhan’ın da dediği gibi bu yanlıştı ama aşk böyle bir şey miydi gerçekten. Yani bir insanı sadece görünümü için mi seversin kişiliği yada alışkanlıkları değil de sadece görünümü mü? Bu gerçekten iğrenç mi. Kris hayatında bir sürü iğrençlik görmüş ve yaşamıştı ama o bunun iğrenç olduğunu bir kere bile düşünmemişti çünkü o Luhan’ı görüntüsünden çok korunduğu hissine kapıldığı için sevmişti. Kris hayatında çok kısa bir süreliğine annesi tarafından büyütülmüş yada anne sevgisi görmüştü. Henüz 10 yaşındayken babası onun şirketin başına geçeceği için eğitilmesi gerektiğini ve onun anne sevgisine ihtiyaç duymadığını söylemişti. Onu annesinden uzaklaştırmasının nedeni buydu. Tüm bu şirketlerin başına geçecek amcasının oğluna tek rakip olan kişi olmak için.
