Garip.Ama bitmesi gerektiğini bildiğinizde bile, nihayet bittiği zaman, o önlenemez azabı hep çekersiniz: Acaba doğru şeyi mi yaptım?İtiraf etmem gerek, yarenliği gerçekten özlüyorum.Vesper çok çekiciydi.Ama çirkin, yaşlı Carmen halamın dediği gibi, görünüş her şey değildir.Bunu eskiden saçma bulurdum, ama son zamanlarda düşünüyorum da belki yaşlı yarasanın bir bildiği vardı.
Son zamanlarda epey kötü durumdayım.Grip, şu sıralar beni öldüren en küçük şey.Kirli sakallar, dağınık saçlar ve normalde tarzım olmayan sportif kıyafetlerle Starbucks'a girdim.Kiminle karşılaştım dersiniz? ''Chloe?''
''Rusty, merhaba.''
''Ne sürpriz.Tanrım, seni görmeyeli...''
''Evet.''
''Sen...Sen harika görünüyorsun.''
''Sağ ol.Sen de.Sen de iyi görünüyorsun.'' Chloe'nin en sevdiğim özelliği her zaman kibarlığı olmuştur.
''Gribin son demleri.''
''Onun dışında iyi misin?''
''İyiyim.Ben her zaman iyiyim.''
''Seni gördüğüme sevindim.''
''Ben de seni.'' Nefret ettiğim o uzun sessizlik.''Hey, biliyor musun, ben...Aramızda olanlar için üzgünüm.Ve öyle bittiği için de.Çünkü hiç...Çünkü hiç hoş değildi.Lenny'i ve seni görmediğim için kendimi kötü hissettim.''
''Köprünün altından çok sular aktı.''
''Güzel.Biliyor musun merak ediyorum...Belki biz...Bilirsin, ben hiç söz veremem.Ama eğer istersen, hoşuna giderse, belki tekrar birbirimizi görebiliriz.Benim için iyi olurdu.İyinin ötesinde, harika olurdu.''
''Rusty, ben...''
''Evet?''
''Bu Jason.'' Başını çevirdi ve masaya yeni oturan adamı gösterdi.Yakışıklı çocuk.Sanırım Chloe'nin kısmetini çok bile kapatmışım.
''Hey, nasılsın?''
''Hey, ya sen Jason?''
''Çok iyi.''
''Rusty.''
''Memnun oldum.''
''Bende öyle.Sana rastlamak çok güzeldi Chloe.Muhteşem görünüyorsun.''
''Sağ ol.''
''Saat kaç?Gitmem gerek.Kardeşimi okuldan almalıyım.Seni tanımak güzeldi Jason.''
''Seni de dostum.'' Kapıya gittim ama, bir şey eksik geldi.Geri döndüm.
''Chloe?Lenny nasıl?''
''Çok iyi.''
''Selam söyler misin?''
''Elbette.''
''Ya da söyleme.Kendine iyi bak.'' Arabaya binerken, arabayı çalıştırırken, oradan ayrılana kadar gözlerimi pencereden görünen kafalarından ayıramadım.Sanırım Chloe sonunda hak ettiği mutluluğu buldu.Daha iyi, ya da en azından daha sevecen biriyle.
Yeni okul günü.Çok, çok uzun zamandır Ashton ve Roxanne olmadan geçirilmiş bir okul yılı.Eski günleri bu kadar özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi.Grip bahanesiyle, basketbol antrenmanına katılmamak için Fox'un ofisine gittim.Bu da ne?Odasından ağlama sesleri geliyor.''Koç Fox, her şey...Fox.Neden ağlıyorsunuz?''
''Ağlamıyorum.Çık dışarı.''
''Emin misiniz?''
''Ben iyiyim.Çık dışarı Rusty.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUSTY
RomanceTüm bunların anlamı ne?Rusty, size onu biraz anlatayım.Rusty Summer yakışıklı ve kızlarla şansı her zaman iyi giden bir lise öğrencisi.Bütün kızlarla arası iyiyken, sadece birine bağlanmak ona göre değil.Herkesten çok kendini seviyor. Kendine bakıp...