Elimde bir şişe Malibu'yla, Chloe'nin camına tıklattım.''Biraz Rusty isteyen var mı, sek?''
Chloe camın önüne geldi, beni gördüğüne pek sevinmişe benzemiyordu.Camı açmadan konuştu.''İyi bir zaman değil Rusty.Kafam çok dolu.''
''Tanrım.Bu durumdan gerçekten nefret ederim.Camı açsana bebeğim.Çok güzel görünüyorsun.''
''Bu akşam olmaz Ryan.''
''Sorun nedir?Söyle.''
''Ben...Ben sadece...Sanırım ben...Ben sadece...''Pencereyi yarısına kadar açıp, elime edebiyat defterimi ve bir fotoğraf tutuşturdu.''Biraz gözlerim kamaştı.''Nancy'nin gümüş rengi, parlak iç çamaşırlarıyla çekilmiş fotoğrafı.Üzerinde 'Rusty'e öpücüklerle!' yazıyor.Öpücüklerle, açıkçası daha iyisini beklerdim.Chloe pencereyi kapatıp, yüzüme perdeleri çekti.Ne bekliyordum ki?Eninde sonunda zamanını boşa harcadığımı anlayacaktı.Bu arada resim gerçekten göz kamaştırıcı.Peki şimdi ne olacak?Sanırım Roxanne'in yanına erken döneceğim.
''Yani zavallı adam, ölüyor.Yapma.Ona yeterince işkence etmedin mi?''
''Rusty, o ev arkadaşımla düzüşmeden önce bütün bunları düşünmeliydi.O sahte, şişirilmiş memeli.''
''O kız, o ev arkadaşın mıydı?Ashton sadece en yakın arkadaşı demişti.''
''Ashton arkadaşlığımızı berbat edene kadar öyleydi.''
''Hey, şişirilmiş memeler mi?Bunun için yaş sınırı yok mu?''
''On bin dolarlıksa var, beş yüz dolarlıksa yok.''
''Hayallerim yıkıldı.Sahte olmasını anlamanın bir yolu...''
''Rusty, benim yıkıntımı teselli etmeye çalışıyordun, unuttun mu?''
''Öyle.Baksana, geri geldi değil mi?Yalvararak, dizleri üstünde sürünerek, kusarak...''
''Umurumda değil.Kusura bakma, o kadar kolay değilim.Affetmem ve kesinlikle unutmam.''
''Hey, Roxanne.Kapatma vakti.'' diye seslendi, yaşlı ama stil sahibi bir adam.Kafeden ayrılmadan önce altı şişe Heineken almamıza yirmi bir yaş altında olmamıza rağmen bir şey demedi.Gündüz vakti olsa büyük olasılıkla hayır diyeceğinden eminim ama, yinede bu adamı sevdim.Roxanne'in evine giderken o üç şişe içti, bense bir tane.Kadınlar hep büyük parçayı alıyorlar.Ama onların kazandıkları büyük zümrütler, bizim küçük altınlarımız kadar değerli olmuyor.Öyle değil mi?
''İşte geldik.Ev arkadaşlarınla tanıştırmak istemediğine emin misin?''
''İstesem de bu gece olmaz.Pijama partisindeler.''
''Pijama partisi mi?Lisede mi?''
''Partiyi veren kız, Laurel lezbiyendir.''
''Şey, ilk kez bir kadına tercih edilişim değil.Umarım telafi zamanına kadar biseksüel olurlar.''
''Merak etme.Olmasalar bile, seni görünce öyleymiş gibi yaparlar.''
''İlk ne zaman keşfettiler lezbiyen olduklarını?''
''Beni görünce değil herhalde.Yukarı gel, o Malibu'nun yıllanmadan içilmesi gerek.''
Güzel ve lüks bir daireleri var.Roxanne'in dediğine göre dört kız kalıyorlarmış.Birlikte oldukları bir resim duvara asılı.Buraya kesinlikle daha sık gelmeliyim.Sanırım Ashton'ın bahsettiği...
''Malibu'yu babanın fark etmeyeceğine emin misin?''
''Koleksiyonundan kaybolursa sevineceği içkilerden.''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUSTY
RomantizmTüm bunların anlamı ne?Rusty, size onu biraz anlatayım.Rusty Summer yakışıklı ve kızlarla şansı her zaman iyi giden bir lise öğrencisi.Bütün kızlarla arası iyiyken, sadece birine bağlanmak ona göre değil.Herkesten çok kendini seviyor. Kendine bakıp...