ERZURUM'DA BİR SEVDA

1. BÖLÜM

Selamun Aleykum✋😊

Oy ve yorum yapmayı unutma kardeşim.

Genç kız derin bir soluk çekti ciğerlerine. Hava buz gibiydi ama kanının deli akmasından mıdır bilinmez seviyordu bu soğuğu Ceylan. Oturduğu duraktan başını eğip yola baktı tekrar. Nerde kalmıştı bu otobüs? Biraz daha gelmezse derse geç kalacaktı. 
Sabırsızca ritim tutturmaya başladı ayağıyla. Saate baktığında sekize geliyordu. 'Of şanssızlıklar hep beni mi bulur' diye içinden söylenmeye başladı genç kız.

Biraz daha bekledikten sonra kalkıp yürümeye başladı. Yollar soğuk havadan dolayı buz tutmuş, sabun gibi kayıyordu. Zar zor dengesini sağlayarak yürümeye çalışıyordu Ceylan. Ne olduysa o sırada oldu işte. Kendini bir anda yerde buldu genç kız. Az demin üzerinden adeta bir kamyon geçmişti. Yoksa başka ne böyle yere serebilirdiki Ceylan'ı. Gözlerini etrafta anlamsızca gezdirirken karşısında sudan çıkan hamsi gibi alık alık kendisine bakan adamı gördü.

Genç adam transa girmiş gibi karşısındaki kıza bakıyordu. Büyülemişti kendisini bu kız. Rüyada olup olmadığını anlamak için gözlerini kapatıp tekrar açtı. Vallahi ordaydı. Kıvırcık, simsiyah saçlarıyla, iri yeşil gözleriyle peri kızı gibiydi. İlk görüşte aşka bu saatten sonra kesinlikle inanıyordu.

Ceylan kendini toparlayarak  çabucak ayağa fırladı. İlerisindeki adamın karşısına dikildi.
Şöyle bir süzdü adamı. Esmer teniyle uyumlu, kara gözleri insanı kendine hapsediyordu.
Ne yapıyordu Allah aşkına!durmuş birde adamı inceliyordu.  Sinirleri yavaş yavaş tepesine tırmanıyordu.
Bir özür bile dilemeyen adam yerinden bile kımıldamıyordu.
Genç kız sinirden ve soğuktan kızarmış yanaklarıyla

"Önüne baksana öküzzzz!İnsan yürüyor buradan."

Genç adam inanmamış gözlerle kendisini göstererek

"Sen bana öküz mü diyorsun?"

"Etrafına bak bakayım görüyor musun senden başka iki ayaklı öküz da! "

Genç adam bir hışım yerden kalkarak, ellerini iki yanında yumruk yaparak kendisini gözleriyle öldüren kızın üstüne gitmeye başladı. Bir yandan da bağırarak

"Bana bak kızım!
Biz Erzurumluyuz  bize kimse bu şehirden soğuk davranamaz."

Kız, genç adamın sözleriyle kulaklarından dumanların çıktığını hissediyordu. Tehtitvari bir sesle; işaret parmağını genç adamın gözüne sakorcasına

"Bana bak uşak!
Eğer bi karadenuz kızina kafa tutaysan, ya yağlu yedun dilun gayayi, ya da mermuden hızli goşaysun."

Genç adam duyduğu şiveyle neye uğradığını şaşırdı. Tepesine çıkan siniri bir anda buhar olup uçtu. Ne kadar tatlı konuşuyordu bu kız böyle. Kalbinin sesini duydu sonra. Yerinden fırlayacak gibi atıyordu. 'Oğlum sen abayı yaktın!' Diye geçirdi içinden. Fena çarpmıştı bu kız Emirhan'ı. Kızın hırçın sesini duymasaydı kendine  gelemecekti bir süre.

"Hadi özür dilede gideyim. Dondum burda. Off dersede geç kaldım."

Genç adama bakarak
"Hep senin yüzünden. Hey Allah'ım ne bakıyorsun yüzüme trene bakar gibi. Hadi da."

Emirhan konuşmanın başına dair bir şey hatırlamıyordu.

"Ne istiyorsun kızım? Bi susmadın makineli tüfek gibi."

"Özür! Özür dile, bende gideyim. Meraklı değilim sana laf anlatmaya. Hakkımı savunuyorum burda ve sen suçlusun."

Bu kızı sinirlendirmek çok kolaydı. Emirhan'da keyif almıyor değildi bu durumdan. Yüzüne neşeli bir gülümseme yerleştirdi.

"Gollik* kadar boyun var kızım ama çenen maşallah iki metre..."

Telefonun melodisini duyan Emirhan sözlerini yarıda keserek cebinden telonunu çıkardı. Arayan babannesiydi. Bu laz kızını görünce yapacağı işi tamamen unutmuştu. Gidip hava alanından kuzeni Birşah'ı alacaktı. Telofonu biraz çekinerek açtı.

"He babannem söyle gözlerinin nurunu öptüğüğüm."

"Eşşek gafalı. Unuttun demi gidip o gızı almayı. Sabim bekliye bekliye ağaç olmiş orda. Hele sen eve gel ben soracam sene. De çabuk get bekleme daha."

"Tamam nenem gızma bu yakışıklı torunan. Aldım bil çalı bacaklını."

Ceylan karşısındaki adama şöyle bir baktı. Az demin ki kadarda öküz gözükmediğini düşündü. Hatta tatlı mıydı ne?

"Neyse atarlı kız benim işim var. Sizin orda ne derler? Hah buldum. Ben kaçayrium."

Yanından öylece geçip giden adama baktı Ceylan. Buna birde tatlı demişti değil mi? Yok yok bu bildiğin evcilleştirilmemiş öküzdü. Kibarlık, incelik bunun yanından geçmemişti.

Genç adamın arkasından bağırarak

"Beni unutma uşak. Bendeki de laz inadıysa sana o özürü dileteceğim!"

Gollik: kısa boylu, ufak tefek.