Medya Anonim : X Y yeni kipatım tşk öd
Herkese merhaba!Adeleden hello demeyeceğim çünkü moralim bozuk. Her ne kadar takmamaya çalışsam da bazı yorumlar canımı sıkıyor. Ben hiçbir zaman profosyonel olduğumu iddia etmedim, benzersiz, eşsiz bir kitap yazdığımı da iddia etmedim. Ben can sıkıntısı ile hareket eden bir insanım, yaza yaza öğreniyorum. Anamın karnından yazar olarak doğmadım yani.
Bir süre girmem dedim ama uzak kalamıyorum sizden =)
Çekilişi daha çok kişi kazansın diye, iki isim koydum.
8,25k 💜
İyi okumalar 🍀
***
"Evlensek ya." Erim'in benimle göz teması kurmayarak söylediği şeyler, ben de şok etkisi yaratmıştı. Daha önce bu konu için konuşmuştuk. Bebeğimize bir aile ortamı sağlamak için çaba gösterecektik ama unutulup gitmişti. Şimdi yeniden bu konuyu açmak ben de garip duygulara yer açmıştı. Sahi bu duyguların ismi neydi? Aşk olamayacak kadar uzak, sevgi denemeyecek kadar yakındı.
Bir süre aklımdan bunları geçiremedim. Bir yılda iki düğünü bünyem kaldırır mıydı? Sahiden şirketteki kızların dediği gibiydim... Ama onlar bilmiyorlardı, bu bebek benim için umuttu.
"Dediğimi unut." Ben bunları düşünürken Erim aniden elimin arasındaki bileğini çekti. Ben arkasından ona bakakalırken onun sert ayak seslerini duyuyordum. Neden bu kadar sinirlenmişti bu herif?!
***
~Emir~
"Beti! Çaktırmadan 12 yönüne bak." Bir kafede oturmuş, sap olduğum için Beti ile takılıyordum. Belki burada tavlayabileceğim güzel hanımefendiler olabilirdi!
"Saat 12 yönünde sen oturuyorsun gerizekalı!" dediğinde harbiden öyle olduğunu farkettim. Ama yönleri bilmediğim için elbette cahilliğimi sakladım.
"O zaman bana bak güzelim." deyip göz kırptım. O ise gözlerini devirip telefonuyla oynamaya devam etti. Ben ise hâlâ arka masadaki kızı kesiyordum. Kumral saçlı kız, düşmekte olan gözlüklerini düzeltti ve derin bir nefes verdi. Yanında oturan adama sinirle bir bakış attı. Ona hararetli bir şekilde bir şeyler anlatıyordu. Ben ise çaktırmadan (!) onları izliyordum. Ama helal olsun, kızın yanindaki çocuk harbi yakışıklıydı.
Cesaretimi toplayıp ayağa kalktım. Betül yapacağımı anlayıp durmam için işaret veriyordu. Ben ise onu dinlemeyip arka msaya yaklaştım. Yeşil gözlü, şerefsiz yakışıklı bana baktı ve kaşlarını çattı. Ben ise yeşil gözlü herifi azıcık iteledim. Kumral saçlı kızın elini öptüm ve nazik bir Berlin beyefendisi gibi konuştum.
"Die männer sind Iügner, hübsche baby." (Erkekler aldatıcıdır, güzel bebek) Bunu dememle kız gözlerini sonuna kadar açtı ve arkasını işaret etti. İri yapılı yakışıklı beyefendi bu hareketim karşısında sinirlendi ve bana baktı. Namussuzun oğlu harbi yakışıklıydı.
"Was laberst du şerefsiz it?!" (Ne saçmalıyorsun şerefsiz it?!) demesiyle şaşırma sırası bendeydi. Bu herif Türktü. Böylece ben de yırtabilirdim. Milli güçlerimizi kullanarak bu işten sıyrılmalıydım. Kumral saçlı kız ise 'abi! 'diyerek onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Oha! İnanamıyorum şu an. Harbi şoklardayım reis. Ben de Atamızın evladıyım yahu! Ne mutlu Türk'üm diyene! Kardeş sayılırız bak! Hem ne demişler kardeş kardeşin kardeşine muhtaçtır, öyle değil mi?" Milli duygudan gavatlığa geçiş yaptığım sırada Beti yavaş yavaş kaçma planları yapıyordu. Adam beni yakamdan tutup masaya yatırmaya başlamıştı, tövbe estağfurullah!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACİL KOCA ARANIYOR
RomanceMizah #2 Umut #12 Kadın #7 Bebek #1 Patron #1 "Bir porsiyon koca lütfen!" *** Tamam, bu sadece fragmandı. Şimdi gerçek kısma geçiyoruz. Yaklaşık bir ay önce sekiz aylık evliliğimizi bitirecek noktaya geldik. O sekiz ay öyle güzel geçmişti ki! Koca v...