2.2 ~kısa bölüm~

16.4K 1K 214
                                    

"Şey..." Sorgulayıcı bakışları beni bulurken kendimi söylemek için hazırladım. Söyleyipte kurtulacaktım, ondan bir şeyler saklamak hoşuma gitmiyordu. Onun mavilileri altında ezilirken tam konuşmak için ağzımı açmıştım ki odada farklı bir ses duyuldu.

"Erim Bey? Çıkayım mı?" Karşımda gördüğüm uzun boylu kadın adeta Victoria Secret mankenlerini andıran fiziğiyle kapıya dayandı. Uzun kumral saçları, çekici siyah gözleri, ince burnu ve Kazak Türkü'nü andıran boyu ile her erkeğin hoşlanabileceği türden bir kadındı.

"Ah, tabii. Seni Liya ile tanıştırayım." Genç kadın yanıma yaklaştı ve elini uzattı.

"Unna ben, memnun oldum." Telaffuz etmekte zorlandığı kelimeler yeni yeni dilimizi öğrendiğinin de bir göstergesiydi. Açıkçası gülüşü samimi gelmişti ama çok ta güvenemiyordum.

"B-Ben de memnun oldum. Liya benim adım" dediğimde güldü ve yeniden Erim'e baktı. İçimde beslediğim bu ateşe anlam veremiyordum. Neden böyle garip şeyler hissediyordum? Bu da farklı bir hastalık mıydı?

"Aşağıda konuşalım Unna." Erim'in söze girmesiyle Unna denen kadın başıyla onayladı ve odadan çıktılar.

Ay tövbe estağfurullah.

Bunlar aşağıda ne yapacaktı? Bu kadın kimin nesiydi? Neden bu kadar güzeldi? Neden bu saatte gelmişti? Erim neden ona karşı bu kadar nazikti?

Telefonumun üzerinde bir bildirim oluştu.

Senf: Dikkat et karıcığım. Aman ha, sırrımız bizde kalsın. Yoksa kötü şeyler olmasını istemeyiz öyle değil mi?

Artık şüphelerim doğrulanmıştı. Bana o mesajları atan da, arabamı vuran da Ardal itiydi. Ve işler daha ciddi bir boyuta taşınmadan ben bunu Erim'e diyecektim.

Hızlı bir şekilde ayağa kalktım ve ayaklarımı yere vura vura aşağıya indim. Koltukta oturan Erim'i yalnız görünce fırsattan yararlanmak gerektiğini düşündüm ve telefonumu uzattım. Erim'in bakışları beni bulurken ona anlatmaya çalıştım.

"Bir süredir sana anlatmak istediğim bir şey var. Aslında olaylar bu boyuta taşınmadan söylemem gerekirdi ama yemin ederim hiç fırsat bulamadım." Artık daha fazla vakit kaybetmemek için konuya balıklama atlamıştım. Erim endişeli mavilerle bana baktı. Onun hiçbir bakışı beni değiştiremezdi. Ben konuşmaya girecekken görüş açıma da başka biri girdi.

"Buyrun." Benim konuşmam onun yüzünden yarım kalırken Erim'e bitki çayını uzattı. Erim almak için elini uzattığı sırada birden tepsi elinden kayarak Erim 'in üzerine düştü. Erim ani yanmayla ayağa fırladı. O kalkınca ister istemez ben de ayağa kalktım.

Unna telaşlı şekilde Erim'e baktı. "Ben, çok özür diliyor sizden. Bilerek olmadı." Bunu duyan Erim gülümsemeye çalıştı ama beceremedi. "Sorun değil. Soğuk bir duş almalıyım." Giderken mavilerini benimle buluşturdu.

"Üzgünüm sonra konuşuruz." Kahretsin!

O...

Bunu bilerek yapmıştı...

***

Unna denen kadın evimize geleli tam tamına üç gün oluyordu. Her seferinde Erim'le konuşmaya başlayacağım sırada kötü şeyler oluyordu. Unna artık evimizde yardımcı olarak çalışacaktı. Ve bu durum beni fazla sinir ediyordu! Erim'e karşı bakışları, hâl ve hareketleri sinir bozucuydu.

Geçen günlerde Erim işten eve geldiğinde konuşmaya karar verdim. Konuşmaya başlayacağım sırada Unna bayılmıştı. Onu hastaneye götürdük ve hanımefendi turp gibi çıktı!

Dün ise konuşacağım sırada Erim'le maaş konuşmuşlardı. Zaten hamile olduğum için daha fazla uyuyup, istirahat etmek istiyordum, gece geç saatler bana göre değildi.

"Erim konuşalım." dedim etrafa bakarak. Unna etraftaysa büyük sorun olurdu. Kötü bir kıza benzemiyordu ama elbette ki yalnız konuşacaktık.

"Tamam, dinliyorum." Ama öyle güzel bakarsan söyleyemem.

"Çalışma odanda." dedim ve gözlerimle çaktırmadan Unna'yı işaret ettim. Tebessüm etti ve ayağa kalktı. Unna denen kadının bize baktığını farkettiğimde Erim'in elini tuttum ve sürüklemeye başladım. En azından adamı fazla sahipsiz bırakmamak gerekiyordu.

Odaya geldiğimizde hızla kapıyı kapattım ve ışıkları açtım. Kapıyı açmamla birlikte Erim'in sırtını duvara yasladım ve iki elimle sıkıştırdım. Erim bir an saşırmaktan alamadı kendini. İlk önce etrafını saran kollarıma daha sonra bana baktı. Aniden gülmeye başlaması ile gözlerine baktı. Kısılınca çok tatlı oluyordu.

"Hayır, ben namuslu bir adamım." dedi ve etrafında duran ellerimi gösterdi. Onun gülmesiyle ben de gülmek istedim ama ciddili davranarak konuya girmek istiyordum.

"Şu Unna, ne iş?" dedim ve göz kırptım. Hayata bir kez olsun Erim Ayvaz gibi devam etmek istemiştim.

"Çalışan işte. Sana yardımcı oluyor." demesiyle gözlerimi devirdim. Bütün gün uyuyordum, başımda ninni söyleyecek hâli yoktu ya.

"O zaman daha hanım bir teyze alalım. Bu kızı bu evde istemiyorum." dedim kendimden emin bir şekilde. Ya ne bileyim, kitaplarda öyledir. Evin hanım hanımcık bir çalışanı vardır. Sonra kız ona arkasından sarılır. O da ona deli kız der. Ben de öyle bir ilişki istiyordum.

"Sana bir zararı yok." demesiyle gözlerimi devirdim. Hemen bir bahane bulmam lazım.

"Boynum ağrıyor o kıza bakarken. Çok uzun." dememle 'ya' gibisinden mırıldandı. Birden soğuk duvarla buluşan sırtımda onun ellerini de hissettim. Yer değiştirmiştik ve bu kadar yakın olmamız beni heyecanlandırmaya yetmişti.

"Sen şu ana kadar gördüğüm her kadından daha güzelsin." Fısıldadığı şey ile sert bir şekilde yutkundum. Böyle yaparsa konuya girmeye fırsatım olamayacaktı ve bu benim için kötüydü. Artık kendimize gelip, mutlu olmamız lazımdı.

"Her halinle muhteşem görünüyorsun." dedi ve üzerimdeki kertenkele desenli pijamalari gösterdi. Bunu demesiyle tebessüm ettim. O da her haliyle yakışıklıydı. Diyemedim.

"Erim, artık konuşalım." dedim ve anın büyüsünü bozdum. Erim de bunu farketmiş olacaktı ki geri çekildi.

"Birkaç mailim var. Onlara cevap verip, konuşsak. Çok uzun sürmez zaten." dediğinde mecburen kabul ettim. Erim bilgisayarda takılırken ben de oturmuş telefonumla oynuyordum.

Artık söylemeliydim.

Erim'e baktığımda yüz hatları sanki yer değişmiş gibiydi. Kaşlarını maili okudukça sanki mümkünmüşçesine daha çok çattı. Yumruklarını sıktı. Daha sonra gözlerini bana çevirdi. Erim'in masasının üzerinde duran telefonum titredi ve benden önce Erim telefonumu aldı. Eğer mesaj atan Ardal ise, sıçmıştım.

"Sana inanmıyorum..." Söylediği şeyler bir ok misali kalbime saplandı.

Gecikmiştim.

***

Eveeet.

Erim her şeyi öğrendi. Bundan sonra ne yapacak?

Unna Anti Fan Kılab Yöneticilerini görelim?

Liya sıçtın knk diyenler?

Byü.

ACİL KOCA ARANIYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin