1.Bölüm

661 45 26
                                    


"En azından Part-time bir iş bul."diye fikrini söyledi artık tükenmiş olan orta yaşlı kadın.
"Pekâla,pekala Part-time çalışacağım ama kısa bir süre sadece sen istediğin için."dedi ve kadının hafiften kırışmış yanağına bir buse kondurup evden çıktı.

Hava almak için çıkmıştı aynı zamanda da gözleriyle etrafını inceliyordu.Belki bir iş ilanı bulurdu.
Henüz Üniversitesinde son senesiydi ve annesi onun kendi emeğiyle para kazanmasını istiyordu.yoksa maddi durumları gayet iyiydi.
Kuanlin resim bölümünde okuyordu.
Onun en büyük hayali bir atölye açıp orada ders vermekti.

Düşüncelere dalmış bir şekilde yürürken gözüne bir yer kestirdi.İş ilanı asılıydı camında.
Kuanlin mekanı incelemeye başladı.
Küçük ama güzel bir kafeydi.Tahminince yeni açılmıştı. Hemen içeri girdi ve gözleriyle herhangi birini aradı.
Kimse yoktu.Daha sonra gelirim diye düşünüp çıkmak üzereyken tüylerini ürperten bir ses duydu.

"Buyrun?"dedi uzun boylu adam. Kuanlin adamın sesiyle irkilmişti.Hemen toparlanıp arkasını döndü.

"Şey,ben Part-time iş için gelmiştim."dedi biraz utangaç bir şekilde. Karşısındaki adam onu süzmeye başladı ardından konuştu.

"Öğrenci misin?"diye sordu hala onu incelerken.

"Evet efendim."

"Adın nedir?"

"Lai Kuanlin."

"Hangi saatlerde çalışabilirsin?Deneyimin var mı?" O kadar hızlı soru cevap yapmışlardı ki Kuanlin bir an duraksadı.

"Okulum öğlene kadar ve deneyimim yok fakat kendime güveniyorum." Az önce yalan söylemiş olabilirdi çünkü hiç bir zaman kendisine güvenmezdi.

"O halde 2 uygun mu?"Kuanlin şaşırmıştı. Hemen işi almasını beklemiyordu hemde ilk girdiği yerden.Açıkçası hiç bir zaman beklemiyordu.Deneyimsiz biriydi sonuçta.

"U-uygun efendim"

"Yarın başlayabilirsin.2 hafta deneme süren olacak.Maaşını ve ayrıntıları konuşuruz yarın."

"Pekala,teşekkür ederim"adamın önünde saygıyla eğildi.Henüz ismini bilmiyordu açıkçası pek merakta etmiyordu. Adam Kuanlin'e sıcak bir şekilde gülümsedi. Kuanlin ise adama iyi günler dileyip kafeden çıktı.
~•~•~•

"Geciktiğim için üzgünüm bayan kim"dedi mahcup bir şekilde.

"Sorun değil,olur böyle şeyler"diye anlayışla karşılık verdi karşısındaki kadın.
Jihoon gülümseyip kadının elinden köpeklerin tasmasını aldı.

"1 saate döneriz" köpeklerin kendisini götürmesine izin verdi.
2 tane köpeği gezdirmek gerçekten zor olabiliyordu.
Saat 5'teki işinede geç kalmamak için alarmını kurdu. Fazlasıyla işte çalışıyordu ama ailesini geçindirmek için tek yolu buydu.

Kısa süre sonra yorulmaya başlamıştı.Fakat hareketli köpekler hiç yorulmuyordu. Küçük bedeniyle onları tutmakta zorlanıyordu zaten.
En nefret ettiği an gelmişti. Yüzünü buruşturdu ve köpeğin yaptığı tuvaleti poşetle aldı.Ardından çöpe attı.

Köpekleri gezdirme işlemi bittikten sonra onları sahibine teslim edip parasını aldı. Geç kalmamak için koşmaya başladı.
Her zamanki gibi hayata lanet ediyordu.
•~•~•

Kuanlin bir banka oturmuş sokaktaki hoşuna giden şeyleri çiziyordu. Yapmayı en sevdiği şey buydu.
Karşısındaki bankta uyuyan yaşlı adam gözüne çarpmıştı. Hemen kısa bir eskizini aldı yaşlı adamın. Bir süre daha devam etti çizmeye.
Hava kararınca defterini sırt çantasına koydu ve evin yolunu tuttu.

İşe girdiği haberini annesine vermek için sabırsızlanıyordu. Annesinin onunla gurur duymasını istiyordu.
Eve gelince çantasını bir köşeye fırlatıp annesine seslendi. Cevap gelmeyince merdivenlerden çıkıp annesinin odasına girdi.
Yatakta yatıyordu ve alnında bez vardı.
"Anne? İyi misin?"diye sordu endişeli bir şekilde. Annesi onu korkutmamak için gülümsedi.
"İyiyim sadece biraz hastalandım fakat bayan Min bana çok iyi baktı" yüzü bembeyaz olmuştu kadının.Kim olsa inanmazdı iyi olduğuna.

"Ah,neden beni aramadın? Hemen eve gelirdim. "Annesinin kendi oğlu yerine komşusu bayan Min'i aramasına kızmıştı açıkçası.

"Önemli bir şey yok oğlum.Seni korkutmak istemedim"oğlunun elini tuttu.
Kuanlin annesinin yanına oturup eline bir öpücük kondurdu. "Hadi yat artık yarın okula gideceksin"

"Seni yalnız bırakmak istemiyorum"dedi ağlamaklı bir şekilde. Annesine bir şey olmasından çok korkuyordu. Bir tek ona sahipti çünkü.
O da istemez miydi değer verebileceği birileri olsun?

Selamlar! Uzun zamandır bu kitabı yazmayı istiyordum ve sonunda yazdım.Umarım beğenirsiniz 💞
Düşüncelerinizi belirtirseniz sevinirim :))

Cherry Blossom || PanWinkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin