Unutulmuş Biri 4.Bölüm

107 7 0
                                    

BÖLÜM 4

Eve geldiğimde kısa selamlaşmadan sonra odama çıktım.Duşa girmeliydim.Aynaya baktığımda acil fondatene ihtiyacım olduğunu farkettim.Kafamdaki morluk berbattı ve üzerimdeki hastane kokusundan nefret ediyordum.Ev o kadar sıcaktı ki kaloriferleri kaç derece açtıklarını merak ediyordum açıkçası.Yılbaşına bir hafta vardı ama ben evde kısa kollu tişört ve ince bir eşofman altıylaydım!Ipad'imi elime aldım ve maillerimi kontrol etmeye başladım.Okuldan tam altı tane araştırma ödevi vermişlerdi.Dönem sonu yaklaştığı için üstümüze daha çok düşüyorlardı.Baktığımda hepsinin yılbaşından sonraya olduğunu görünce hiçbirini yapmadım.Ayrıca grup oluşturulabiliyordu,Derin'le grup olurduk belki.O Demir'le olmazsa tabi.Telefonumun şarjı dün geceden bittiği için şarja takıp,telefonu açtım.Whatsapp'ta 22 mesaj vardı.Ah tabi Derin'in tepkisi büyük olmuştu.20 mesaj attığına göre.İki tanede Demircan'dan vardı.

+Selam sarı hastanede olduğunu duydum.Gelecektim ama antremandan dolayı gelemedim.Biliyosun yarışmalara az kaldı.Çıkınca mesaj at.Görüşelim.

+Sarı acil bir şey konuşmamız lazım.Beni ara.

Derin'in mesajlarını okuma gereği bile duymamıştım çünkü hepsi oha,yuh,kızım çok şanslısından oluşuyodu.Ona piç smile attıktan sonra Demir'i aradım.

"Selam sarı."

"Selam."

"Nasılsın ? Eminim kafandaki morlukla harika gözüküyorsundur." dedi dalga geçerek.

"Karnına yumruk atmak istiyorum Demir."

"Akşama buluşalım sarı.Sekizde seni alırım.Önemli bir şey var.Görüşürüz.Öptüm."

Demircan benim hiç olmayan erkek kardeşim gibiydi.Lise başladığında tanışmıştık.Ben ara dönemde geldiğim için kimseyle yakın olamamıştım ama Demir bana yakın davranmıştı.O günden beri bana 'sarı' diyordu zaten.

"Görüşürüz.Bende."

Saate baktığımda sekize daha altı saat vardı.Kendimi iyi hissettiğim için antremana gitmeye karar verdim.Demir'de orada olabilirdi belki.Antreman saatleri dün değişecekti en azından öğrenmiş olurdum.Ayrıca deli gibi merak ediyordum şu önemli şeyi.Evden çıktığımda saat üçü geçmişti.Antremana gittiğimde Demir'i de orada görünce yanına gittim.

"Morluk dediğim kadar varmış." dedi gülerek.

"Hı hı çok komik.Hâlâ yumruk atabiliyorum ama."

"Sen her halinle güzelsin sarı."

"Kusacağım şimdi Demir."

"Hahaahaha sustum,pes."

"Önemli olan şey ne ?" dedim kazağımı çıkartırken.Havuzun kenarına oturmuştuk.

"Akşama göreceksin."

"Ama şimdi istiyorum ya."

"Olmaz." dedi alayla.

Hâlâ dalga geçiyordu.Meraktan çatlayacaktım.

"Lütfen,lütfen,lütfen Dem,nolurrrr."

"Olmaz sarıı."

"Tamam.Bir teklifim var."

"Neymiş bakalım o ?"

"Elli metre kelebek,yarış.Kazanırsan akşama görürüm,kaybedersen anlatırsın."

"Kelebekte iyi olduğunu biliyoruz sarı.Ama yinede tamam."

"Üç."

"İki."

"Bir."

"Ve başla."

Başladık.Kelebekte iyi olmama rağmen bir terslik vardı.Demir çok öndeydi.Şaşırsamda devam ettim.

"Ben kazandım sarı." dedi zafer kazanmış bir edayla.

"Nasıl ya?"

"Dün bütün gün kelebek yüzdük sarı.Elli metre hiçbir şeydi.Yüz metre yarışlar yaptık."

"Sayılmaz ya."

"Sayılır."

"Sayılmaz."

"Sayılır sarı."

"Sayılmaz işte."

"Sayılır.Akşama kendin görsen daha iyi olur."

"Tamam.Anladım."

"Hey bana trip atma.Akşama görünce daha iyi anlayacaksın,cidden.Güven bana."

"Tamam.Sadece bu ara olanlar beni yordu Demir.Biliyorsun zaten."

"Biliyorum.Kötü bir şey değil.Yani çok değil.Bilmiyorum senin düşüncelerin.Hep yanındayım sarı."

"Biliyorum dem."

"Yarış?"

"Anlaştık.Ama lütfen kelebek değil.Serbest stil."

"Tamam.Bir,iki,üç.Başla!"

Bu sefer ben yenmiştim.Antreman başlamasına yarım saat vardı kimse gelmemişti.Demir hep erken gelir,biraz daha çalışırdı.Bu sefer şakalaşıyorduk.

"Ben yendim bu sefer."

"Bilerek yenildim sarı.Egon ezilmesin diye." dedi gülerek.

"Emin misin ?" dedim tek kaşımı havaya kaldırarak.

"En az kafandaki morluk kadar."

"Ah buraya gel,gerizekalı!" dedim ve peşinden yüzmeye başladım.

Bazı arkadaşlar vardır,hiç olmayan kardeşlerimiz olurlar.Kardeşlerdir işte,arkadaş gibi değil.Kavga edersiniz,bazen büyür küsersiniz ama asla birbirinizi kırmazsınız.Çünkü kardeşindir o senin.İnsan kardeşini kırar mı ? Bir konu hakkında bazen aynı şeyi düşünür,aynı cevapları verirsiniz.O an o kadar masum,o kadar güzeldir ki gülümsemeden edemezsiniz.Durduk yere gülersiniz.Kötü bir anınızı anlattığınızda o da sizinle birlikte ağlar.Sarılırsınız birbirinize.Sanki öyle daha güçlüymüş gibi.Güçlü hissedersiniz işte,nedensiz.Kavga ettikten beş dakika sonra karşınıza geçip,güler şapşal şapşal.Aranızdaki bağ o kadar güçlüdür ki birlikte olduğunuzda insanlar sizi kırmaya korkarlar.Biri kırılsa diğeri tamir eder çünkü.Biz buna'kardeşlik' diyoruz işte.

Unutulmuş BiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin