Unutulmuş Biri 5.Bölüm

89 7 0
                                    

BÖLÜM 5

İki saatlik antremanın ardından Demir beni eve bıraktı.Hazırlanmam için iki saatim vardı ve bana yeterdi.

Gönderilen : Dem

"Nasıl bir yere gidiyoruz ? Bar gibi mi yoksa kafe gibi mi? Ona göre giyineceğim."

Gönderen : Dem

"Farketmez sarı.Çok abartı olmasın,her zamanki sen gibi giyin işte."

Gönderilen : Dem

"Anlaşıldı Dem."

Gönderen:Dem

"İki saat sonra görüşürüz."

Siyah uzun kollu sade günlük elbisemi giydim.Nasıl bir yere gideceğimizi bilmediğimden bilekli siyah converslerimi ayağıma geçirdim.Babetten nefret ediyordum,en iyisi spor ayakkabıydı.Hafif makyaj yapıp çıktım.Yaşımdaki kızlara göre az makyaj yapıyordum.Yapmasını biliyordum ancak sevmiyordum bu yüzden bilmiyorum diyordum.Annem ve babam Demircan'la olduğumu duyunca izin vermişlerdi.Onlarda benim gibi Demir'e güveniyorlardı.Kapının önünde tanıdık siyah BMW'yi görünce gülümseyerek bindim.

"Converse ?"

"Her zamanki ben." deyip göz kırptım.

"Ah sarı.Sana topuklu ayakkabı almalıyız."

"Var zaten."

"Hayır benim seçimim olmalı."

"Tamam."

"Kızma hemen.Şaka yapıyorum çok tatlı olmuşsun."

Tatlı olmuşsun lafından nefret ediyordum.Neden seksi kız olamıyordum ? Hep tatlı kategorisinde olmak hoşuma gitmiyordu.Ara sıra seksi olmak istiyordum,her kız gibi.

"Hıhı.Nereye gidiyoruz ?"

"Sabırsızım benim gidince göreceksin.Kötü bir haber bu Alaska."

"Kötü bir şey olsada yanımdasın değil mi ?"

Arabayı durdu ve bana döndü.

"Saçmalıyorsun değil mi ? Antremanda beynine su mu kaçtı yoksa ? "

"Hayır yani nebiliyim işte."

"Bil o zaman.Her zaman yanındayım tamam mı ? "

"Tabiki tamam." dedi benim yerime cevap vererek ve arabayı sürmeyi devam etti.

Bu çocuğu seviyordum.Siyah saçları,kahverengi gözleri,uzun boyuyla yakışıklıydı.Ona kardeşim gibi bakmıştım, o gözle hiç bakmamıştım ama oda bunun farkındaydı.Partilerde hep kızlar ona teklif eder ama ben baş belası olduğumdan benimle gelmek zorunda kalırdı.O bundan memnun olduğunu söylüyordu ama bence durum öyle değildi.Doruk'la gitmeyi denemiştim ama partilerden nefret ediyordu.Bu sene kesinlikle böyle olmamalıydı.Öğreneceğim şey cidden kötü olmalıydı.Yoksa Demir mutlaka söylerdi.

"Ne düşünüyorsun sarı ?"

"Neden benim yanımdasın Dem ?"

"İki saattir bunu mu düşünüyordun yani ? Sen ciddi misin?"

Tepki vermediğimi görünce ;

"Çünkü sen benim hiç olmayan kız kardeşimsin sarı.Ve tam bir baş belasısın bu yüzden."

Gülümsedim.Yapabilecek veya diyebilecek hiçbir şeyim yoktu.Gelmiştik.Koluna girdim.Herkes kardeş gibi olduğumuzu bildiği için ne düşünürler diye düşünmemiştim.Oda elini omzuma attı.Girdiğimiz yer kafe bar tarzıydı.Burayı biliyordum.Burası bizim okuldakilerin geldiği yerdi.Bara baktığımda Doruk'u ve kucağındaki kızı gördüm.Kızın yüzünü önce seçememiştim ama uzun süre bakmış olmalıyım ki kız dönüp bana baktığında bu kişinin Berna olduğunu gördüm.Doruk bana baktığında kızı kendinden uzaklaştırdı.Ayaklandığı sırada elimle dur işareti yapıp geri döndüm.O sırada bir ses gitmemi engelledi.Sesi tanımıyordum.

"Bora'nın oyuncağı da gelmiş," dedi.

"İlk günden yakışıklıyı nasıl yatağa attın cici kız ?" dedi siyah saçlı bana göre tam bir orospuya benzeyen kız.Bu kızı nereden tanıdığımı düşünürken kızı hatırladım.Berna'nın en iyi arkadaşı Gizem'di.

"Herkes bunu konuşuyor sarı," dedi Demircan.

"Doruk ve Berna'yı mı ?"

"Hem onu hem de Bora ve seni."

"Nasıl ya ? Biz sadece..."

"Biliyorum tabiki.Anlattın ya olanları.Okuldan biri seni gece ziyarete gelmiş.Baya geç bir saatmiş.Bora koltukta uyuyormuş.Sende üstünü örtmüşsün ve anlattığına göre dudağından öpmüşsün.Tabiki böyle bir şey olmadı dudaktan öpme falan.Ama böyle anlatıyor,her kimse."

Siyah saçlı kızın saçından tutup kendime çevirdim.

"Sen beni kendin gibi mi sanıyorsun ?"

"Hayır ben ilk günden çocukları yatağa atmıyorum.Ayrıca söylesene bunu cidden nasıl başardın ?"

"Öyle mi ?Bunu git Berna'ya sor şeker kız," dedim ve tekmemi dizine geçirdim.Diğer elimle saçını çekiyordum.Kızda benim saçımı çekmeye çalışırken diğer elimle onun elini yakaladım.Bu kızı parçalayacaktım ama iki el beni kendine çekti ve bir şey fısıldadı kulağıma;

"Yapma Als"

İsmimi kısaltışından Bora olduğunu anlamıştım.Ona doğru döndüğümde bunun çok yanlış bir hareket olduğunu farkettim.Dudağım çenesine değmişti.Kısık sesle içimi çektim.Herkesin bize baktığını biliyordum,müzik bile kapanmıştı.Anın şokunu atlatarak biraz uzaklaştım ve yumruk yaptığım ellerimle göğsüne vurmaya başladım;

"Ne diyorsun sen ? Ne anlattın bu insanlara ? Bu dediklerini niye yalanlamıyorsun Bora ? Her istediğini yapabileceğini mi ispatlamaya çalışıyorsun ?"

Sinirden ağlıyordum.O ise göz yaşımı silerek cevap verme gereği bile duymadı.İçeceğinden bir yudum aldıktan sonra gayet rahat ama otoriter bir sesle ;

"Hepiniz beni dinleyin.Bu kızla aramda hiçbir şey olmadı tamam mı ? Anlayın artık şunu.Sokuk çenelerinizi kapayın.Bu konu hakkında konuşanı bir daha duyarsam karşısında beni bulur."

"Öyle mi kapa o zaman, " dedi sarhoş olduğu her halinden belli olan ikinci sınıflardan bir çocuk.

Bora benden sıyrılıp çocuğa yumruğunu geçirdi.Attığı kafadan sonra çocuk yerdeydi.Bir yanım ' oha çocuk senin için kavga ediyor' dese de , diğer yanım 'çocuğa yaptıklarına değdi mi şimdi' deyip beni azarlıyordu.

"Bora dur artık.Yeter."

Kolunu tuttum.Durdurmasaydım çocuk kesin hastanelik olurdu.Önce bana sonra çocuğa baktı,çocuğa tekmeyi geçirdikten sonra bıraktı ve yanıma geldi.Herkes bizi izliyordu.Bu beni çok geriyordu.

"Herkes anladı mı çenesini kapamasını gerektiğini ?"

Bu sefer kimseden ses çıkmamıştı.

"İyi o zaman."

"Oldu mu küçükhanım?"dedi sadece benim duyabileceğim bir şekilde.Saçımı kulağımın arkasına attı ve son göz yaşımı sildi.

"Oldu."

"Ve ben küçükhanım her istediğimi yapabilirim."

"Hayır,göstereceğim sana."

"Alaska gidelim artık." dedi Demircan.

"Göreceğiz.Gitsen iyi olur küçükhanım."

Cevap vermeden Demir'in yanına gittim.

"Nasılsın sarı ?"

"Suçlu veya kötü hissetmem gerekiyor değil mi ?"

"Aslında evet."

"Hiç hissetmiyorum."

"Sen ilginç birisin baş belası ."

"Biliyorum."

Unutulmuş BiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin