Unutulmuş Biri 9.Bölüm

64 5 2
                                    

BÖLÜM 9

Arabayı sürerken sessizlik sinirimi bozuyordu.Radyonun sesini açtım.

"İşimi halledip,geliyorum.Arabada kal."

"Ne işi ?"

"Arabada kal," dedi otoriter bir sesle.

Beş altı dakika daha kaldıktan sonra dayanamayacağımı farkettim.Çok sessiz bir yerdi.Yol toprak yoldu.Karşıdakocaman bacasından duman çıkmayan eski bir fabrika olduğunu farkedince arabadan indim.Toprak yoldan hiç araba geçmemişti kaç dakikadır.Çevreme bakındığımda yerleşime uygun bir yer değildi.Karşıdaki ağaçlar rüzgardan devrilmişti.Issız bir yerdi.Gri renkli badanası artık çıkmaya başlamış,çatıdaki birkaç kiremit eksilmişti.Bora'nın burada işi neydi ? İlerlediğimde siyah demirden merdiven gördüğümde fabrikanın üst katında olduklarını düşünmüştüm.Merdivenden çıkarsam demir olduğu için beni duyacaklardı.Bu soğukta botlarımı çıkarma fikri tamamen merak kaynaklıydı.Çıktığımda bir merdivenin eksik olduğunu farkettim ama üstünden çıkabildim.Tırmanma gerektiren merdivenlerden olmadığı için sevinçliydim.Sonunda çıktığımda duvarın arkasına saklandım.

"Bunu o kıza yapmaya hakkın yok,"dedi Bora'nın tanıdığım sesi.

"Öyle mi ? Babası annemle yatarken iyiydi ama.O kızı bir güzel becereceğim göreceksin."

"Yapamazsın."

"Kim engel olacak bize sen mi ? " dedi bir başkası alayla.

"Evet ben seni piç."

"İntikam kaçınılmazdır Bora.Bunu en iyi sen bilirsin."

"Ona dokunamayacaksın.Bu kadar."

Konuşmanın bittiğini anlayarak hemen aşağıya indim.Botlarım kolay giyildiği için hemen ayağıma geçirmiştim.Koşarak arka taraftan dolandım ve Bora'dan önce arabaya bindim.Hemen müziği açıp,telefonumla uğraşıyor gibi yaptım.Birkaç dakika sonra Bora gelmişti.O kız ben olabilir miydim ? Babam anneme bunu yapmış olamazdı.Yapmazdı,yapamazdı.Hem benim olup olmadığım belli değildi.

"Nereye gidiyoruz ?" dedi Bora.

"Beni eve bırakır mısın ?" dedim acınacak bir şekilde.Ben olup olmadığımı bilmiyordum.Ayrıca diğer ses uzaktan geliyordu ve tanıyamamıştım.

"Noldu ? Sen iyi misin ?" dedi yola bakarak.

Cevap vermeyince sinirlenmişti.Bunu öpülesi olan çenesi seğerdiğindem anlamıştım.

"Noldu dedim Alaska ?"

"Bağırmasana bana!" dedim bende sinirli bir şekilde.

"Be-ben özür dilerim bir an-"

"Bir an ne ? "

"Bir an şaşırdım sadece."

"Herneyse,boşver.Eğlenelim hadi," dedim gerçekten eğlenmek isteyen bir sesle.Buna ihtiyacım vardı.Son bir sınav kalmıştı ve Geometri'ydi.Bu yüzden kendimi sıkmama gerek yoktu.Doruk'la da ayrıldığımıza göre eğlenmemek için bir nedenim yoktu.Ayrıca çocuğun öpülesi çenesi vardı!

"Bunun bendeki anlamını bilsen böyle konuşmazdın,"dedi alayla sırıtıp.

"Sapık," dedim omzuna vurarak.

"Ne ne ? Sapık diyen mi kaldı ya ? Ne kadar itici." dedi taklidimi yaparak.

"O benim repliğim."

///////////////////////////////////////////////////////

Kısa bir bölümdüüü biliyorum i am so sorry.Okuyucu sayısıı birden artınca yazmak istediim arkadaşlarr.Moralim bozuktu ve yazdım ama işte kısa oldu birazcık.Sizi seviyoruum çok.Yazı yazın,kimseye güvenmeyin.Öptüm bay.

Unutulmuş BiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin