"İnsanın Hayatı , İnsanın Hayalidir..."
Dıdıdıdıttt....Dıdıdıdıttt...
Her sabah şu alarmın sesiyle uyanmak zorunda mıyım? Herkes alarmının bozulduğunu ve çalmadığını söyler. Neden benim başıma hiç böyle şeyler gelmez?
Kafamı zorda olsa yastıktan kaldırmaya çalışırken içeriden gelen annemin sesini duydum.
"Kızım artık uyan ve hazırlan.Eşyaları arabaya yerleştirdik,birazdan yola çıkacağız.."
Bir de bu vardı...Birazdan Antalya'ya gitmek için yola çıkıcaktık ve ben saat 10.00 a kadar uyumuştum.
Hemen lavoboya gidip yüzümü yıkadım.Soğuk su iyi gelmişti.Dolabımın kapağını açtım ama herşeyimi valize koyduğum için dolapta bir kaç kot şort bikaç tane de askılı atlet t-shirt vardı.Hemen bir şort ve bir askılı alıp üzerime geçirdim.Gece müzik dinleyerek uyuduğum için kulaklıklarım komidinin üzerindeydi.Eğer onları unutursam tüm tatilim zehir olurdu .Bu yüzden onları ve komidinin üzerindeki telefonumu da alıp çantama koydum.Yol boyunca rahat olabilmek için vanslarımı giydim. Saçlarımı da saçma sapan bi topuz yapıp hemen aşağıya indim çünkü annemleri biraz daha bekletirsem beni burada bırakıp gidebilirlerdi.
Yol boyu tek yaptığım şey deli gibi müzik dinlemek olmuştu...Sonunda Antalya'ya yakın bi yerde mola verdik ve annemle birlikte lavaboya gitmek için arabadan indik. Hava ne kadar da soğumuştu böyle...Kollarımı birbirine sürterek lavaboya ulaştım.Aynadaki yansımamı görmemle ağzım kocaman açılmıştı.Göz altlarım şişmiş,saçlarım darmadağın olmuştu. Yolculuk bi insanı ancak bu kadar etkileyebilirdi.Oldum olası uzun yolculukları sevmezdim zaten sürekli midem bulanır yol boyu kusardım.Bu defa Allahtan annem mide bulantısı için bi hap vermişti de yol boyunca mide bulantısıyla uğraşmamıştım...
Bu arada siz beni tanımıyorsunuz değil mi?
Ben Derin Su Taş.Bakmayın soyadımın "Taş"olduğuna öyle taş birisi falan değilim.Hatta 'taş'lık yanımdan bile geçmemiş....Bu sene 9 sınıf bitti ve 10. sınıfa geçtim.Gaziantep'te yaşıyorum.
Neyse konumuza dönelim...
Hemen çantamdan kapatıcıyı çıkardım ve göz altlarıma sürdüm.Az da olsa şişlik ve kızarıklık kapanmıştı.Çantamda tarağımı ararken annem lavabodan çıktı ve acele etmemi söyleyerek arabaya gitii..Bende hemen topuz olan saçlarımdaki tokayı çıkardım saçlarımı doğal halimde bırakıp taradım.Nede olsa Antalya'ya az kalmıştı ve benim biran önce şu rüküş halimden kurtulmam gerekiyordu.Saçlarımı da hallettikten sonra kapıyı açmak için yöneldim ama kapı o kadar ağırdı ki ve bir elimde tarak bir elimde çantam olduğu için baya zorlanmıştım.Sonunda kapıyı ayağımla da olsa açmayı başardım ve dışarı çıkarken bi yandan da tarağı çantama koymaya çalışıyordum.Kafamı dışarı çıkarmamla taş gibi bir yere çarpması bir olmuştu.Tabi o anın sarsıntısıyla elimdeki tarak bir tarafa, çantam bir tarafa fırlamış ve çantamın içindeki herşey yerlere saçılmıştı.
Tabi canım yanıyordu o ayrı mesele...Kime çarptığıma bakmak için kafamı yukarı kaldırdım ve omzunu ovalayan bi kas yığınıyla karşılaştım.Aman alahım ben bu kas yığınına mı çarpmıştım? Hemen bir beyin taraması yaptırmalıydım çünkü sanırım beyin kanaması geçiriyor olabilirim şuan...Üstelik şu boya bak , benim boyum onun boyun kısmına bile zor yetişiyodu...Özür dilemek için kafamı daha da yukarıya kaldırdım çünkü boyuna yetişemiyodum.Ağzımı açmıştım ki birden:
"Önüne baksana yaa ne diye atlıyorsun koridora hemen!!!"diye konuştu kas yığını...
Ama benim de gururum var canım ne bu bebek mi var karşısında azarlayabiliyor beni? Özür diemekten vazgeçip kendimi savunmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ღ Hayallere Dalış ღ
Teen Fiction"Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar.Ama Unutma ki, Rengarenk Gökkuşağı Yağmurdan Sonra Çıkar." Hayallerinizi gerçekleştiremediğiniz zamanlarda psikolojiniz öylesine çokerki sanki yaşamanın Bir Anlamı Kalmaz ... Ama belkide hayall...