"Suuu,hadi uyan artık kızım.Yemek hazır."
"Beş dakika daha annee..."
"Kızım okula gitmiyorsun,akşam oldu hadi yemekler soğuyacak"
Gözlerimi açmamla beni dürten annemle karşılaştım.
"Tamam anne,sen in geliyorum ben."
Off,çok terlemiştim. Hemen duş almam gerekyodu.Ama annemler de aşağıda bekliyor... En iyisi onlara beni beklememelerini ve yemeğe başlamalarını söylemek. Kafamı odanın kapısından uzatıp annemlere seslendim.
"Annee, ben çok terlemişim. Duşa giriyorum siz başlayın yemeğe beklemeyin beni. En fazla 10 dakikaya ordayım."
"Tamam kızım. Çabuk ol, dışarı çıkacağız birazdan."
" Tamam anne."
Dışarı mı çıkacaktık? Off nerden çıktı bu yaa... Neyse hemen duşa gireyim de annemleri bekletmeyeyim daha fazla diye düşünerek kendimi ılık sulara bıraktım.
Duştan çıkınca annemin de dışarı çıkacağımızı söylediğini hatırlayarak hem rahat, hem spor, hem de şık olmak için kısa kot tulumumu giydim(medyada var ). Saçlarımı da kurutmadan doğal halinde bıraktım. Ayakkabı olarak da yarım converslerimi giydim. Bileklik ve parfümle de hazırdım. Işıkları kapatarak aşağıya indim.
Herkes yemeğini yarılamış, babam televizyona bakıyor, annem de küçük kardeşime yemeğini yedirmeye çalışıyordu. Küçük dediğime bakmayın 6 yaşında ama inadı tuttu mu illa ki yemeğini anneme yedirtir. Bu günde o günlerden biri heralde.
"Herkese afiyet olsun."
diyerek masaya oturdum. Annem yemeğimi koydu ve hemen yemeye başladım. O kadar uyumuştum ki, bu yüzden de acıkmıştım.
"Kızım yavaş ye boğulucaksın. Ne bu acele?"
diyen anneme dönmemle yemek yemeyi yarıda kestim.
"Anne sen değil miydin çabuk olmam gerekeni söyleyen ? Ben de öyle yapıyorum işte."
Annem bana ters bi bakış atınca şaka yapmaktan vazgeçtim.
" Şaka şaka annelerin en güzeli. Kaç saattir hiç birşey yemedim, o yüzden çok acıktım ve hızlı yememin sebebi bu..."
Yemeği yedikten sonra annemle birlikte masayı topladık ve annem üzerini değiştirmek için odasına gitti.Ben de kardeşlerimle birlikte kapının önüne çıktım. Çünkü bu site öyle bir bahçeye sahipti ki , sırf şu bahçe için bile gelinebilirdi buraya.İçimden keşke bizde alabilsek böyle biryerden , böyle bir ev diye geçirmedim değil.
Ayakkabımın iplikleri açıldığı için onları bağlamak için yere eğildim.Birini bağladıktan sonra diğerinin bağcığını elime almışken bir anahtar sesi geldi.İlk başlarda babamdan geldiğini sandım ama sesin uzaktan geldiğini farkedince kafamı kaldırmadan edemedim.Yan evin kapısını açmaya çalışan birisi vardı. Ama hava hem karanlık hem de arada tel örgü olduğu için pek net göremiyodum karşıdaki kişiyi. Ama sanki bir an birini anımsarmış gibi oldum.Ve yüzünü göremediğim için net birşey düşünemedim.Gerçi kime benzediğini de bilmiyorum ama bizim okuldakilere benzettim heralde diye geçiştirdim.Daha doğrusu geçiştirmek zorunda kaldım. Çünkü annem ve babam beni çağırıyodu...
Yürüyerek yaklaşık 100 metre ilerideki sahile geldik.Hava o kadar güzeldi ki...Mis gibi iyot kokusu,denizden yüzümüze vuran hafif esinti ve insanların cıvıl cıvıl sesi...İşte böyle bir yerde yaşanır.Ben deniz tutkunuyumdur.Sadece deniz olsun plaja çadır kurar yine yaşarım.Bu sevginin nereden geldiğini bilmiyorum...Sanırım deniz olmayan bi şehirde yaşadığımdandır...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ღ Hayallere Dalış ღ
Ficção Adolescente"Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar.Ama Unutma ki, Rengarenk Gökkuşağı Yağmurdan Sonra Çıkar." Hayallerinizi gerçekleştiremediğiniz zamanlarda psikolojiniz öylesine çokerki sanki yaşamanın Bir Anlamı Kalmaz ... Ama belkide hayall...