"Annecim,burada kalacak olan benim, lütfen kolileri bırak da ben dizeyim.Sonra neyin nerede olduğunu aramakla geçiyor zamanım."
"Sadece yardım etmek istedim kızım. İyi, yine de sen bilirsin."
"Teşekkürler anne."
Bir yandan neyi nereye dizeceğimi hesaplamaya çalışırken, bir yandan da kolilerime müdahale etmemesi için annemi uyarıyordum.
Bir hafta önce Antalya'ya gelip,babamla yurt işlerini haletmiştik. Okula çok uzak mesafede olmayan,yine Ersen Kolejine ait olan bir yurda yerleşmiştim. Yalaşık dört saat önce de annem ve babamla birlikte buraya eşyalarımı getirmiştik ve şimdi de yerleşmeye çalışıyordum. Hazal'la birlikte kalabileceğimiz bir oda istemiştik.Ama yurttaki tüm çift kişilik odalar dolu olduğundan bizi dört kişilik bir odaya yerleştirmişlerdi.Yarın da Hazal ve ailesi , Hazal'ı yerleştirmek için buraya geleceklerdi.
Ailemden ayrı kalacağımı biliyordum ve bu yüzden sanki içimde bir yerler eriyordu,eksiliyordu.Ama diğer taraftan da herşeyin yoluna girmiş olmasına ve hiç beklemediğim bir anda bu hayatın bana hediye edilmiş olmasına hiç olmadığım kadar mutluluk duyuyordum. Hâlâ, şuan olanlar sanki rüyaymış gibi gelse de bana, inancımı kaybetmemek adına bu düşüncelerimi zihnimin gerilerine atıyordum.
❊❊❊❊❊❊
Deniz kokusuyla gözlerimi sabaha açmak...Bu tarifi imkansız bir enerjiyle depoluyordu beni. Gözlerimi usulca açarken bir kez daha deniz kokusunu içime çektim.Ciğerlerim bu enfes şeyden nasibini almalıydı.Sağ tarafıma doğru dönmemle gülmemi bastırmaya çalışmam bir olmuştu. Hazal'a bakmak istemiştim ama karşılaştığım manzara çok daha farklıydı. Hazal pikesine sarılmış, yerde kedi gibi, dağınık bir şekilde uyuyordu. Muhtemelen gece yine yataktan düşmüştü. Alışmıştım artık onun bu hallerine.
Benim geldiğim gün annemlerin beni yurda yerleştirmesi üzerine o geceyi otelde kalarak geçirmiştik. Ertesi sabah Hazal'ın ailesi de geldikten sonra biz bazı evrak işlerini hallederken Hazal da öğleye kadar odaya yerleşti ve ilk işimiz hep birlikte Ersen Koleji'ne gitmek olmuştu. Henüz okullar kapalı olduğundan dolayı yalnızca depo gibi bir yere benzeyen ama oldukça temiz ve düzenli bir salonda okul eşyalarımızı aldık. Kitaplar ve okul forması, okuldan veriliyordu. Okulun içini görmeyi çok istesem de giriş kapısı kilitli olduğundan dolayı içeri girememiştik. Evrakları da görevliye teslim ederek nakil işlemlerimizi yaptırdık. Artık ben de gerçekten Ersen Koleji'nin bir öğrencisiydim. O kadar heyecanlıydım ki...Verilen her kitap, başarıya bir adım daha yaklaşmak gibiydi benim için...Hayalim olan okuldaydım, günlerce kendimi içinde hayal ettiğim okul forması, çok kısa bir süre sonra üzerimde olacaktı. İmkansız gibi görünse de olmuştu işte...
Biz sevinçle eşyalarımıza kavuşurken ailelerimiz de mutluluğumuzu paylaşıyordu. Ama hepsinin gözlerindeki o buruk ifadeyi görmemek elde değildi. Bizden ayrılacak olmaları elbette onları üzüyor ve korkutuyordu.
Hep birlikte yediğimiz yemeğin ardından, yurda döndük. İkimizin ailesi de işlerinden dolayı daha fazla kalamayacaklardı bizimle ve yola çıkmak üzere hazırlandılar. Ailemden ayrılmak her ne kadar çok can yakıcı birşey olsa da huzurluydum. Hayallerimi yaşıyor olmamın huzuru herşeyi unutturmaya yetmişti. Babamın beni uzun uzun tembihlemesi üzerine annemle de son kez sarıldık. Hiç kopmak istememiştim o an ondan. Kokusunu ciğerlerime kazımıştım. Zor geliyordu ama bunu ben istemiştim. Bir kez daha babamın bana güveni konusunda, neler yapmam ve neler yapmamam konusundaki uyarılarını dinledim. Haklıydı bunları söylemekte. Bana her konuda güveniyordu belki, ama sonuçta kızını bilmediği bir şehirde tek başına bırakıyordu. Ve benim de onların güvenlerini boşa çıkarmamam gerekiyordu. Yurt müdürümüz ve görevlileriyle de son kez konuştular. Kurallar, giriş-çıkış saatleri hakkında bir kez daha bilgi aldıktan sonra yola çıkmaya hazırlanmışlardı. Garip olan şey, babamın yola çıkmazdan önce söyledikleriydi. İlk kez benimle bu kadar ciddi ve resmi konuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ღ Hayallere Dalış ღ
Подростковая литература"Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar.Ama Unutma ki, Rengarenk Gökkuşağı Yağmurdan Sonra Çıkar." Hayallerinizi gerçekleştiremediğiniz zamanlarda psikolojiniz öylesine çokerki sanki yaşamanın Bir Anlamı Kalmaz ... Ama belkide hayall...