- 2-

34 5 0
                                    

Camdan gelen rahatsız edici ışık suratıma vuruyordu. Yüzümü buruşturup yataktan kalktım ve perdeyi kapatmak için cama yöneldim. Sadece yöneldim çünkü camın yanında arkası bana dönük birisini görünce korkudan neredeyse küçük dilimi yutacaktım.

Şu adam -artık her kimse- şöyle şeyler yapmayı bırakmalıydı.

Sinirle camı açmıştım ki bana döndüğü gibi ağzımı kapattı. Bir şey söylememe izin vermeden cebindeki kağıdı çıkartıp elime tutuşturduktan sonra yavaşça ağzımdaki elini çekti ve gitti. O gittikten sonra bir süre arkasından baktım. Yaptığımın saçmalığını fark edince homurdanarak içeri girdim ve camı kapattım. Elime tutuşturduğu kağıdı biraz düzelttikten sonra okudum.

Uslu bir kız olup sözümü dinlediğin için teşekkür ederim. Aslında senin teşekkür etmen gerekiyor ama neyse... bu arada Mete'yle fazla yakınlaşma akıllarında kötü şeyler var.

Tekrardan homurdandım ve kendimi yatağıma bıraktım. Bu kişi kim, karşıma neden çıktı, ne istiyor, neden bana yardım ediyor olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu ve bu beni çok geriyordu. Onu şu ana kadar 3 kere görmüştüm ve hepsinde de aynı hırkayı gitmişti. Büyük ihtimalle onu kıyafetlerinden tanımam için böyle yapıyordu. Onun hakkında çok az şey biliyordum. Bildiklerimi sayacak olursak yeşil gözlü olması başta geliyordu. Kalın, dolgun dudakları vardı bunu da çok iyi biliyordum ve bildiğim son şey ise kokusunun insana huzur verdiğiydi. O mükemmel koku burnunuza dolduğunda önce mayışıyor sonra da biraz daha koklayabilir miyim diyecek derecede o kokuyu arzuluyordunuz.

Bugün okula gitmeyecektim o yüzden rahatça kütüphaneye gidip dün rüyamda gördüğüm kitabı inceleyebilirdim. Elimdeki notu komodinin üst çekmecesine attıktan sonra hemen üzerime kazak ve pantolon giydim. Ayağıma botlarımı da çektikten sonra mantomu alıp çıktım.

Arabamı en yakın kütüphaneye doğru sürerken içimde garip bir his vardı ve o his bana sesleniyordu. "Her şey bitmek üzere Gece, bunlara hazırlıklı mısın?" diyordu resmen ve benim tek yapabildiğim şey dudak büzüp yoluma devam etmek oluyordu.

Sonunda kütüphaneye ulaştığımda arabamı hızlıca park ettim ve arabadan indikten sonra koşarak kütüphaneye girdim. Rüyamda gördüğüm kitabı hatırlamak için hafızamı zorladım.

"Kitap"

"Ne kitabından bahsediyorsun?" dedim tedirgince.

"Beni bulmak için kitabı ve notu bul ay ışığım"

Gözlerimin önüne düşen kitaptan bahsettiğini yeni anlamıştım. Eski gibi görünen prenses masallarından bahseden bir kitaptı. Büyük ve kahverengiydi, deriden oluşuyordu. Derisi yıpranmıştı. Bir anda kitap açıldı 18. sayfa, prenses ve ejderha hikayesi.

"Bul onu"

Hızlıca rafları incelemeye başladım ama kütüphane çok büyüktü. Bu yüzden, buradan anlayan birine sormanın mantıklı olacağını düşünerek kitapları düzenleyen kadına doğru ilerledim.

"Pardon, acaba burada eski ve deri kaplama olan bir masal kitabı var mı?" dediğimde yavaşça bana döndü ve garip bir şekilde baktı.

"Evet, olması lazım ama neden o kitabı arıyorsunuz ki?"

"Nedenini ben de bilmiyorum aslında.Neyse, nerede acaba?" dedikten sonra hafifçe gülümsedim. Kadın önden ilerlerken ben de onu takip ettim. Sonunda beni koca bir rafın önüne getirdi ve eliyle kitapları gösterdi.

SARI KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin