SARI KATİL

-8-

Bir kadının hayatını bitirmek ne kadar kolay bilir misiniz? Bir kadının hayatımı mahvetmek ne kadar da yaygın oldu!

Tecavüz.

Evet, tecavüz. Üstelik bunu bakire bir kadına yapıyorsanız daha da kötü.

Peki, kadına tecavüz nedir?

Onun izni ve isteği olmadan mahrem yerlerine dokunulmasıdır. Onun izni olmadan, o kadına sahip olmaya çalışmaktır tecavüz.

Özel alanı yok edip, insanı çaresiz durumda haykırışlarıyla kalakaldığı belki de tek yerdir. Tecavüz sadece beden ile değildir.

İnsan bedeni, fiziksel yaraları geçici ve günümüzde mümkün olan teknoloji ile yaraları kapatma imkanı olağan. Fakat psikolojik yaraları asla kapatamazsınız. Ne günümüz icatlarıyla kapanır, ne de kendi iyileşir. Sadece o acıya alışabilirsiniz.

Ya bana ne olacak? Olanlar sadece bedenimde mi kalacak, yoksa psikolojime hatta onun da derinine ruhuma işleyecek mi?

Fırat'dan dayak yememin üzerinden yaklaşık 16 saat geçmişti.

Bu 16 saat benim ecelim olabilirdi. Keşke olsaydı.

Dayaktan ölmeyi dileyecek kadar düştüm. Düştüm, çünkü vücudumdaki bunca acı ve ağrıyla zaten kıpırdayamazken, bir de ellerimi ve ayaklarımı bağlamıştı.

Kaan.

Kaçmak için oyuna getirdiğim adam. Normal bir erkekten çok daha fazlaydı. Ona söylediğim güzel geceyi kendi başına hallediyordu ve benim planımda böyle bir şey yoktu. Onu kandırdıktan sonra kafasına sıkacak ve kurtulacaktım.

"Madam, neden konuşmuyorsunuz? Ah doğru, yediğiniz dayaklar ağır gelmişti değil mi? Eh şimdi biraz daha acı çekeceksin ama korkma. Seni bırakacağız, işimiz bittikten hemen sonra"

Sözlerini umursamamaya çalışsam da şu an bu mümkün değildi. Şu an gelip beni nedensizce idam etseler gıkım çıkmazdı ama ben buna asla dayanamazdım. Daha önce taciz vakası yaşamıştım ama kayda değer bir şey değildi. Burada bir kişiden değil, birçok kişiden bahsediyorduk.

"Dokunma bana, lütfen" dedim zorlukla. Nefes almam bile şu an için çok zordu çünkü karnımda sağ tarafa doğru bir kurşun yarası vardı ve yeni dikilmişti. Bir de bunun yanında vücudumdaki ağrılar beni bitiriyordu.

"Sana dokunmayacağız. Sana dümdüz tecavüz edeceğiz, hem de zevkle" diyerek psikopatça güldü. Şu an tek isteğim ölmekti.

Ölüm.

"Şimdi sadece şu hapı iç sen. Sonrasında çok yardımcı olursun"

Değil hap içmek, nefes alacak gücü bile kendimde zor buluyordum, ama o bunu kesinlikle anlamazdı.

Ağzıma bir hap koyduktan sonra su ile bana içirmeye çalıştı. Ölümü diliyor olabilirdim ama yaptıklarına razı gelmiş olurdum bunu içersem. Hapı dilimin altına sakladıktan sonra bütün suyu içtim ve bir nefes aldım.

"Şimdi biraz uyu. Zaten sancı ile uyanacaksın" dedi ve kocaman bir kahkaha attıktan sonra beni odada yalnız bıraktı. O çıktıktan sonra ağzımdaki hapı ileriye doğru tükürdüm ve söylediği gibi uyudum.  O istediği için değil, ihtiyacım olduğu için uyudum.

***

Hızla suratıma inen tokat uyanmamı sağlarken aynı zamanda ağlatmıştı da. Ne kadar süredir uyuyordum ben?

"Nasılsın güzellik? Acıya hazır mısın?"

Uyuduğum için biraz dinlenmiştim ve vücudum iyi olmasa da başım gayet iyiydi. Bu yüzden uzun zamandır yapmaya çalışıp da yapamadığım şeyi yaptım ve Y'ye seslendim.