15....

51 14 22
                                    

Uyandığımda yatakta tek başıma yatıyor olarak kalktım. Kuzey nereye gitmişti?

Kalkıp aynanın karşısına geçtim. Gördüğüm manzara karşısında çığlık atmak istemiştim. Aman Allah'ım bu tip ne?
Ben sabahtan beri böyle mi dolaşıyorum?

Hemen elime bir tarak alıp açık kahverengi saçlarımı taradım. Üzerimdeki pijamaları çıkartıp daha rahat şeyler giyindim.

Hapşuhh

Diye bir ses

Ama geçsin artık şu hastalık.

Burnuma baktığımda hâlâ kıpkırmızıydı. Ama onu gidermek için uğraşmiycaktım. Nasıl olsa birazdan tekrar kızarıktı.

Üzerime siyah taytımı ve bol beyaz tişörtümü geçirip aşağı indim.

Kuzeyi arıyordum ama hiçbir yerde yoktu. Nerede bu çocuk.

Telefonumu alıp Kuzey 'i aradım ardından  bir telefon sesi duydum ki Kuzey telefonunu evde bırakmış.

Ne o da ne öyle

İnanamıyorum gerçekten

Ya bana bunu nasıl yapabilir

Bu şaka falan mı

Olamaz ya cidden olamaz

Beni adımla kaydetmiş

Aslı nedir ya?

Sakinleşip kapıya çıktım ve evimizin minik merdivenlerine oturup Kuzey'i bekledim. Yaklaşık 5 dakika bekledikten sonra üşüdüğümü farkettim ve içeri girip bol siyah hırkamı giydim.

Tekrar dışarı çıkmak için kapıya yeltenecektim ki kapı birden açıldı ve biri içeri girdi anında çığlık yağdırdım ki bana döndüğünde Kuzey olduğunu farkettim.

"Kuzey ya ödümü kopardın.
Başkası sandım."

"Markete gidip geldim birde eve gidip üstümü değiştirdim.

Sen ne zaman uyandın sevgilim."

"Çok olmadı."

Kuzey 'i şöyle bir süzdüğümde çok tatlı gözüktü. Ya tipe bak ısırıcam.

Altına siyah dizlerinde bir şort, üstünde beyaz tişört ve kafasındaki siyah şapkasıyla çok tatlı gözüküyordu.

Gidip yanağına bir öpücük kondurdum ve mutfağa yöneldim.

Hapşuhh

Yine mi ama?

Ama yavaş yavaş azaldığını hissediyorum.

Çok aç olduğum için dolabı açıp yemek aradım. Anneannemin dünden yaptığı sarmaları çıkartıp hapşıra hapşıra ısıttım.

Kuzey de aldıklarını yerleştiriyordu.

Yemek ısınınca tabaklara yerleştirip  masaya koydum. Yemeğe başladık ama aklıma bir şey geldi.

"Hiii Kuzey"

"Noldu güzelim."

"Ben hastayken sen yanımda duruyorsun ya e sende hasta olucaksın ya bu nasıl aklıma gelmedi ya seni de hasta edicem. "

"Merak etmeee ben kolay kolay hasta olmam."

"Olmaz Kuzey bak kesin hasta olucaksın sakın bana yaklaşma tamam mı?"

"Aslı saçmalama sana yaklaşmazsam ölürüm."

"Bana yaklaşırsanda hasta olursun Kuzey."

"Ben kolay kolay hasta olmam diyorum Aslı."

"Kuzey ya."

"Bu konuşma burda bitti senden uzak durmam Aslı hanım."

"Of Kuzey off
Hapşuhh."

Yemeğimizi bitirdik ve sofrayı topladıktan sonra odama çıktık birlikte.

"Oyun falan yok mu evde ya?"

"Kelime oyunu vardı sanırım bir yerde dün anneannemle oynamıştık."

"Şu çekmecede olucak alıp geliyorum."

***

"Hayır Kuzey haksızlık yapıyorsun öyle bir kelime yok."

"Nasıl yok gayet de var."

"Of Kuzey!"

"Neyse şuan berabereyiz eğer ş ile başlayan 5 harflik bir şey yazarsan kazanıyorsun yapamazsan ben kazanıyorum."

"Ş-A-P-K-A

Ben kaaaazaaaandııımmm."

Kuzey 'in şapkasını kafasından çıkarıp kendi kafama taktım. Sanırım çok komik görünüyordum bana bakıp gülüyordu.

Hapşuhh

Mükemmel ya tüm mutluluğumu bir hapşırık bozdu.

Hemen peçeteye sarılıp burnumu sildim ve Kuzeye geri döndüm.

Bana bakıp gülüyordu. Sonra minik ve kırmızı burnumu parmaklarının arasına alıp sıktı. Oyunu bir kenara bırakıp Kuzey 'in üstüne atladım. Ve ona kocaman sarıldım.

Yatağın baş kısmına oturdum ayağıma bir minder koyup oraya kafasını koymasını işaret ettim. Ve siyah hafif dalgalı saçlarını karıştırmaya başladım.

O kadar yumuşaktı ki sonsuza kadar yapsam sıkılmaz gibiydim. Ben ne ara ona bu kadar aşık olmuştum?

Hatta bazen şey diyorum iyiki kulaklığımı kırmış.

DONUT KAFEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin