BÖLÜM 11

25 1 0
                                    

Sen gözlerimdeki en büyük ışık sen gönlümdeki sınır tanımayan güzel ve hayatımız boyunca sadece bize özel olan sevdamızın bal gözlerine sahip adamı...

(2 gün sonra )

Muhteşem bir güne uyanmıştım. İçimdeki kelebekleri serbest bıraksan en uzaklara gideceklermiş gibiydi. Yatağımın önündeki pencere açıktı. Ve bu yüzden ince kırık beyaz tül perdeler havada uçuşuyorlardı. Bazıları ayağıma deyip gıdıklanmama sebep oluyordu. Yanımdaki zarif ve nevşehirden aldığım sürahiden bardağa şu koydum. Belki de. Belki de hayatımın en mutlu 3 gününü yaşıyordum. Bunları düşünmek beni acıktırmıştı. Ve bunun yanı sıra 5 gün daha dinlenebilme şansım vardı. Kendimi yumuşacık yatağıma bırakırken aklıma yine o gözler kulağıma yine o ses, burnuma beynime hapsettiğim yine o kokusu gelmişti.

Ama ona bu yaptığını ödetmem lazımdı. Ne kadar korkmuştum. Ağlamaktan tutamamıştım kendimi. Aklıma onu kazımışken onu oradan söküp atmam istenmesi beni baya sarsmıştı. Ama öyle kurtulamayacaktı. Bu yaptığının sağlam bir rövanşı olmalıydı. Bende tabi ki bu rövanşı planlarken bana muhteşem ve bir o kadar munzur fikirler verecek öykü ablaya haber vermeyi ihmal etmemem gerekirdi. Yarışı kazanmaya çok azbir mesafesi kalmış atlet gibi koltuğa atladım. Biz buna koltuğun üzerine düşmüş bomba gibi de diyebilirdik. Aldım elime telefonu ve aradım suç ortağımı.

İ:Alo öykü ablam nerdesin? Ha şey ben öyle oturuyorum noldu ki.

Öykü ' den
İrem beni aramıştı. Bende o sırada tatil planları yapıp televizyona gözüm takılıyordu. Sanki biri beni sarsıyormuş da bir yandan da kulak zarımı patlatmayı amaçlamış şekilde resmen böğürüyordu. Bu insan değildi tabi ki olsa şimdiye yerin dibine seyahatim başlamış olurdu. Buna daha fazla müsaade etmeden açtım telefonu.

Nerdesin diye sormuştu. Ben daha kafamı toplayamadan cevap verdim.

Ö: hiiiiç öyle oturuyordum. Birazda dinleniyordum. Neyse boşver beni noldu yoksa ulaşla hemen evleniyorsunuz da beni şahit olmam için mi aradın?

İ: He öykü abla daha fazla dayanamadık. Dedim ki öykü abla olmazsa evlenmem. Ya abla saçmalama hem benim kazanmam gereken bir rövanş varken o 2. Planda kalıyor. Ben seni bana yardım edecek misin diye aradım.

Hemen anlamıştım bunun neyin rövanşı olduğunu galiba kendime gelmiştim.

Ö:anladım anladım ben o rövanşı büyük bir zevkle arkandayım kuzu. O zaman hemen buluşup bu rövanşın temellerini atalım.

İ: evet tamamdır da. Abla bide bu rövanşta Yardımcılar lazım sen anladın dediğimi.

Ö: o işi de olmuş say hatta bu rövanşı hazırlarken ulaşı da aradan çekcem. Tahtamı alıp geliyorum öptüüüm.

Telefonu iremin yüzüne kapatmıştım. Ama ne de olsa sonunda istediğini alacaktı. Hemen cemi ve Emre'yi aradım. Aslında furkanı arayacaktım ama Furkan asıl sonra lazımdı bana. Arayıp ulaşla gezmelerini ve ne olursa olsun İremi aramaması için engel olmalarını istedim. Anlam veremeselerde tamam diyip kapattılar. Acil durum tahtamı odamdan çıkarıp üstümü giyindim. Her zaman ki taksi durağını arayıp taksi çağırdım. Aklımda strateji sayısı artıyorken iremin evine gelmiştim. Kendi kendime söylenmelerim dışa vurulmaya başlandığında farkında bile değildim.

İrem kapıyı açtığında "hoşbuldum" diyip içeri geçtim. Arkamdan da şoför tahtayı getirdi.

İrem ' den

Öykü abla gelmişti. Kendi kendine konuşurken bana hoşbuldum diyip içeri geçti. Arkasından suratından bezmişlik akan ve söylenen elindeki tahtayı benim üstüme attı sanki bomba da elinde patlayacak malın.

Ş: abla parayı ödemedi. Üstüne gelirken kafamı patlattı. Sen mi ödeyeceksin.

Öykü abla dalmış ki ödememişti. Ben cüzdanımı alacakken kapı kapandı. Hemen kapının önüne gittim. Öykü abla içeri Geç diye ellerini oynattı. Bu kadın gerçekten şaşırtıcıydı. Ve iyi ki benim öykü ablam olmuştu. Ben bu hayallere nasıl sırıttığımı fark etmeden beni sürüklemeye başladı. Ve koltuğa oturtup telefonunu çıkarttı.

Ö:Alo Hı durum ne...sakın aramasın ona göre... akşama kadar onu tutun... Hadi görüşürüz.

Anlam vermeden öykü abla birini daha aradı. Bu kadın örgütlemişti herkesi. Ajan olacak kadın yani.

Ö:Sokağı geçin... 5. Ev... Tamam açtım kapıyı...

Telefonu taksici gibi üzerime fırlattı. Ne dertleri varsa benim üzerimle herkesin bir şey fırlatıyor önüne gelen arkadaş.

Kapının açılmasıyla setten bir kaç çalışan, sinan abi, Furkan, nehir, Emre ve Mehmet Ali geldi. Hepsi tamamdı da Mehmet Ali ne alakaydı. Galiba öykü ablanın rövanş planı hazırdı. Tek anlatması gerekiyordu. Ben daha içimden bir şeyler diyince öykü ablanın parmak şıklatmasıyla normal dünyaya geçiş yaptım.

Ö: eveeeeet rövanş planımız hazır. Bir kere anlatıcam herkes iyi dinlesin. Bildiğiniz gibi Ulaş ireme evlilik teklifi etti ama baya olaylı oldu. Biz de bu olaya bir rövanşla karşılık vericez. Emre sen yönetmen olarak bütün herkesi yemeğe davet etcen. Nehir sen habercisin. O yemekte iremle Mehmet Ali olmayacak. Anlatcam bunu. Ulaşı öyle bir yere oturtcaz ki tabi ki bu sırada Gençlik siz devreye giriyorsunuz. Ulaşın etrafına oturup Mehmet aliyle iremin dedikodusunu yapıcaksınız. Ama bunu kesinlikle Ulaş duyacak şekilde yapın. Ha unutuyordum. Ben işaret verince başlayın. Ben soru falan sorup ortalığı kızıştırcam çünkü. Bunu duyduktan sonra Ulaş sinirlenicek büyük ihtimal sinan sen onu sakinleştirmeye çalışırken İrem furkanı arayacak. İrem gideceğini ve beni sinanı furkanı falan görmek istediğini söylicek. Biz kalkarken Ulaşta kalkmış ve bizimle gelmek isteyecek. Öyle de olcak şimdi iş sana düşüyor İrem biz geldikten sonra ulaşın arkasında durup eve gizlice gircez ışık sistemini ben ayarladım bile. Ulaş sana hesap sorarken Mehmet Ali gelicek Ulaş son raddeye gelince ışık sistemini devreye geçirip planımız son bulacak. Ee İrem sende artık konuşursun onu da sen ayarla. 

Öykü abla bunları diyip koltuğa bıraktı kendini. Herkes ağzı açık dinlemişti. Gerçekten hastaydım bu kadının kafasına.

F: sen varya biraz daha düşünsen Bizans'ın entrikalarını da çözersin. Helal olsun.

Bunları dedikten sonra

Ö: eee o zaman var misunuz yok misunuz.

Herkes: VARUUUUUZ.

ö: tamamdır haydi emre top sende. Set başlamadan halledelim.

E: tamam yarın nasıl?

İ:güzel güzel yarın görüşürüz Gençlik.

Herkes evden çıktıktan sonra kanepeye uzandım. Planın verdiği yorgunlukla uyuyup kalmışım...

********

Sabah uyandığımda diğer kanepede uyuyan ulaşı gördüm. Nasıl girmişti ki içeri. Ahhhh Evet diğer anahtarın yerini o biliyordu...

BÖLÜM SONU  OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM

SEVDALUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin