Medya İmran Abbas 🍂
Belalı Med-cezir
-Bir Arap Masalı ||4. Bölüm"Nereye ?" Sesi keskindi ve oldukça korkutucu. Sözlerine karşılık hiçbir tepsi vermedim. Sadece ürkek bir şekilde ona bakmakla yetindim.
Sessizliğimle bedeninin kasıldığına şahit olurken, boynunu yana yatırdı. Yeşile kaçan elamsı gözler koyulaşırken sert bir yutkunma indi boğazımın derinliklerinden. Onun öfkeden çenesi seğirirken ben nasıl rahat olabilirdim ki! Sonuçta o bir katildi hemde gözü kara bir katil!
Biçimli kaşları daha da çatılırken, gözleri güneşin ışığı ile daha da belirgin bir hal almıştı. Sinirden çenesi seğirmeye başlamış ,yüzü kaskatı kesilmişti bile.
Sık ve sert nefesini burnundan vermesiyle kaşlarımı çattım. Korktuğumu belli etmemeliydim. "Olmam gereken yere!" diye keskin bir dille konuştum. Gözlerimiz birbirine kenetlenmiş, bir savaşı başlatmıştı.
"Olman gereken yer?" bunu daha çok kendisine sormuş gibiydi. Gözleri çakmak çakmaktı. Bununla zorlukla yutkundum ve göz ucuyla etraftakilere baktım. Şu ana kadar fark etmediğim bir kaç insan vardı. Bunlar daha anca gördüğüm yaşlı amcalardan ibaretti. Hepside şaşkın ve bir o kadar da öfkeyle bana bakıyordu. Gözlerindeki nefret de neyin nesiydi ki? Korkuyla bir adım gerilediğimde derin bir yutkunma daha indi boğazımın derinliklerinden.
Aniden koluma yapışan mengene gibi iri elle neye uğradığımı saşırırken, gözlerim yuvalarından çıkacakmış gibi irice açıldı. Korku denen illet bütün bedenimi ele alırken dudaklarım titremeye başlamıştı. Kirpiklerimi indirip koluma baktığımda uzun parmakların bileğimi bütün gücü ile sıktığını gördüm. Bunun acısıyla gözlerim dolmaya başlamıştı bile.
Hızla başımı kaldırdığımda o bir adım atarak aramızdaki mesafeyi yok ederek bana doğru eğildi. Şimdi yüzü yüzümün hizasındaydı. Bakışlarımız yeniden kesildiğinde orada nefreti gördüm ve bu beni ölesiye korkuttu.
"Olman gereken yerdesin zaten!" sert sözlerinden sonra dudaklarını birbirine kastırdı. Kalbim göğüs kafesinden çıkacakmış gibi delice atmaya davam ederken tekrardan yutkundum. Olmam gereken yer burası değil, teyzemin yanıydı!
"Hayır!" diye öfkeyle bağırdığımda çenesi seğirdi. Yeşile kaçan ela irisleri beklenmedik sözlerimin karşısında kısıldı. Bileğimi ondan kurtarmaya çabalarken sözlerime devam ettim. "Burası değil!" hem ağlıyor hem bağırıyordum. "Burada duramam!" dudaklarımdan acı bir hıçkırık kaçtığında hızla başımı iki yana salladım. "Gitmek istiyorum.!"
Her çabalayışımdan dolayı bileğimi daha fazla sıkmasından ötürü acıyla pes ettim. Başımı kaldırarak gözlerine baktım. "Söz veriyorum... Ki-kimseye hiç bir şey söylemeyeceğim." kelimelerim zorlukla dudaklarımdan döküldü.
"Yeter ki beni bırak..." yutkundum.
"Adar'dan kimsenin haberi olmayacak." yaşlardan dolayı yüzünü net göremiyordum. "Yemin ederim polise gitmeyeceğim. Lütfen beni bırak..." bakışlarim onun bakışları altında ezilirken , nefret ettiğim ve korktuğum adamdan yalvarmam, bunu istemem, beni kızdırdı.
O bundan gram etkilemezken halen aynı şekilde yüzüme bakıyordu. Ani bir şekilde hareketlenmesi ile bende ona bağlı olarak hareketlendim. Adımları kendinden emin ve sertken ,kimseyi umursadığı söylenemezdi. Kolumu kendime doğru çekmeye çalışıp ayaklarımı yere sürterek götürmesine engel olmaya çalışarak tüm gücümle bağırdım. "Bırak! Gitmek istiyorum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELALI MED-CEZİR (BİR ARAP MASALI)
Teen Fiction🦋 BİR ARAP MASALI ... Türkiye ve Arabistan arasında gidip gelen sürükleyici bir hikaye... Kapak tasarımı @happygirls41 e aittir