6. Bölüm- Yavuz'un Heyecanı 👶

1.7K 69 2
                                    


Aybüke ve Tolga Sarıtaş. :)
Aslında başka isimler düşünmüştüm ama bir türlü içime sinmedi en güzeli
"AyTol" ❤️ oldu ;)

Yavuz erkenden uyanmış Bahara harika bir kahvaltı hazırlamıştı. Elinde tepsiyle odaya geldiğinde Bahar uyuyordu. Tepsiyi masaya koyup yavaşça Bahar'a yaklaştı. Alnına, yanaklarına, dudaklarına, burnuna, omuzuna rastgele öpücükler kondurmaya başladı. Bahar yavaş yavaş gözlerini araladı. Yavuz'un yüzünü avuçlarının arasına alıp dudağına bir öpücük de o kondurdu.

Yavuz: Günaydın Ömrümün Baharı.

Bahar masadaki kahvaltı tepsisini görünce
"Ya sen bana Kahvaltı mı hazırladın? Hem de yatakta!"

Yavuz: Kalk uykucu bu saate kadar uyunur mu? Hem bundan sonra düşünmen gereken biri daha var yavrumun karnı açtır diyerek gülümsedi.

Bahar: Ha tek düşündüğün yavrun yani? Bakıyorum şimdiden benim pabucum dama atılmış.

Yavuz: Olur mu öyle şey. Sen benim Yavrumun anasısın diyerek güldü.

Bahar bir kahkaha atıp şiveli bir şekilde ben senin evinin kadını çocuklarının anasıyım beni el üstünde tutacaksın.

Yavuz: "Seni el üstünde de" deyip Bahar'ın ellerini "baş üstünde de taşırım" deyip Bahar'ı alnından öptü.

Masadaki tepsiyi alıp Bahar'ın dizlerine koydu. Hadi bakalım bunların hepsi bitecek bebeğimizin ihtiyacı var.

Bahar: Abartma Yavuz bebeğimiz daha fasulye kadar. Hem şimdiden kilo mu aldırtacaksın bana?

Yavuz: Sensin fasulye. Boşver kiloyu falan şimdi, bizim bebeğimiz her şeyden önemli.

Bahar: Tabii ki de o ikimizin bir parçası.

***

Yavuz mutfağa geldiğinde Bahar bulaşıkları makineye diziyordu.
Yavuz: Ne yapıyorsun sen? Ben hallederim sen geç otur.

Bahar: Ben hallediyorum canım hem bitti sayılır.

Yavuz: Saçmalama Bahar bundan sonra hiçbir şey yapmıyorsun her şeyi ben hallederim.

Bahar: Yavuz sen saçmalama bulaşıkları makineye koymadan ne olabilir ki?

Yavuz: Olsun sen otur dinlen.

Bahar: İyi ben çiçekleri sulayacağım sende işini bitir biraz erken çıkalım.

Yavuz: Nereye?

Bahar: Ee bugün gidip ultrasonda bebeğimizi göreceğiz ya! Söylemedim mi?

Yavuz: Ne bugün mü? Bana bundan bahsetmedin.

Bahar: Aslında dün bakacaktık da bebeğimizi ilk kez beraber görelim istedim.

Yavuz: Randevu kaçta?

Bahar: Öğleden sonra ikide.

Yavuz Tamam iki saatimiz var daha.

***

Bahar balkonda çiçekleri suluyordu. Yavuz oturmuş pür dikkat Bahar'ı izliyordu.
Bahar izlendiğini fark edince:

- Yavuz çek artık şu bakışlarını üstümden bak bir şey yapmıyorum sadece çiçekleri suluyorum.

Yavuz: Ben o yüzden bakmıyorum ki nasıl harika bir karım var diye bakıyorum.

Bahar: Hıhı tabii canım.

Yavuz Bahar'ın saçına değen rüzgardan bile endişelenmeye başlamıştı. Bahar'ı el üstünde tutmaya çalışıyordu.

***

Hastaneye geldiklerinde sekreter Doktor Hanım sizi bekliyor buyrun geçebilirsiniz.

Bahar ve Yavuz odaya girince doktorla selamlaştılar.

Bahar: Merhaba Sinem Hanım eşim Ya... Tolga.

Doktor Yavuz'un elini sıkarak:
- Merhaba Tolga Bey bu arada tebrik ederim.

Yavuz: Teşekkür ederim.

Doktor: Heyecanınızı anlıyorum o yüzden sizi çok bekletmeden bebeğimize bakalım nasılmış.

Bahar sedyeye yattı doktor ultrason başlığını karnında gezdiyordu.

Doktor: bakın işte şuradaki diyerek ultrason ekranını işaret parmağıyla gösterdi.

Yavuz ve Bahar heyecanla ultrason ekranına baktı.

Doktor: kalp atışlarının dinlemek için Henüz erken bir dahaki kontrolünüzde kalp atışlarını da dinleyebilirsiniz.

Doktor ultrasondan bir görüntü çıkarıp;

-Buyurun. Bu da bebeğinizin ilk fotoğrafı. Lütfen aylık kontrollerinizi aksatmayın Aybüke hanım.

***

Yavuz ve Bahar sahilde elele yürüyorlardı.

Bahar ultrason fotoğrafına bakıp "ya Yavuz bakar mısın minicik şimdi bu bizim mi?"

Yavuz: Evet bizim baksana ağzı burnu aynı ben.

Bahar: Şimdiden başladın. Ağzı burnu aynı benmiş bir kere daha onun ağzı burnu bile yok.

Yavuz: Evet ama eminim bana benzeyecek.

Bahar: Peki kız mı olsun istersin yoksa erkek mi?

Yavuz: Bilmem hiç düşünmedim ama kız olsun isterim her şeyi ile tıpkı sana benzeyen bir kızım olsun.

Bahar: Ben de erkek olsun isterim seninki gibi masmavi gözleri sapsarı saçları olsun.

Yavuz Bahar'ın alnını öptü. "Cinsiyeti ne zaman belli olur?"

Bahar: Onun için daha çok erken en az onüçüncü hafta da belli olur.

Yavuz: Ooo geçmez şimdi zaman.

***

Yavuz ve Bahar eve dönerken bir bebek mağazası gördüler.
Yavuz: Hadi gel bir şeyler alalım.

Bahar: Daha çok erken hem cinsiyetini bile bilmiyoruz.

Yavuz: Olsun. Gel en azından bakarız.

Yavuz mağazada reyondan reyona koşuyor, giysilerin birini alıp birini bırakıyordu. Arada heyecanla Bahar'a dönüp "baksana ne kadar güzeller" diyordu. Adeta bir çocuk gibiydi.
Bahar hayranlıkla onu izliyordu.

Yavuz Bahar'ın yanına geldi.

- Ne oldu bir tanem? Yoruldun mu sen?

Bahar Yavuz'un yüzünü avuçlarının arasına alıp "ne düşünüyordum biliyor musun? Sen harika bir baba olacaksın!"

Ömrümün Baharı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin