Ömrümün Baharı (Tamamlandı)

17. Bölüm- Affet! 🙏

Bahar Yavuz'un kurduğu cümleyi idrak edince hışımla Yavuz'u üzerinden itti. Yerden gömleğini alıp hızlıca üzerine giydi. Salona doğru koşar adımlarla gitti.

Yavuz peşinden gitti. Bahar masadaki çantasını alacakken Yavuz kolundan tutup kendine çevirdi. "Eğer birini sevdiğini söylüyorsan sadakati öğrenmelisin Doktor hanım."

Bahar Yavuz'a vurmak için elini kaldırınca Yavuz elini havada yakaladı bileğini sıkarak Bahar'a doğru yaklaştı. "Sen de artık herkes gibisin."

Bahar'ın gözleri dolmuştu kolunu Yavuz'dan kurtarıp koşarak dışarı çıktı.

Yavuz yatak odasına koşup tişörtünü yerden aldı ve üstüne giydi. Bahar'ın peşinden gidecekti. Nereye gideceğini, ne yapacağını anlamsızca kendine açıklayamasa da merak ediyordu.

Bahar ağlamaktan gözleri kan çanağına dönmüş halde yolda yürüyordu. Yavuz'un onu takip ettiğinden habersizdi. Birden önünde duran arabayla Bahar da durdu. Arabadan Onur indi. Bahar'ın karşısına dikildi. Yavuz Onur'u görünce hemen duvarın arkasına saklandı seslerini duyabilecek uzaklıktaydı.

Onur: neredesin sen? Arıyorum açmıyorsun bu halin ne?

Bahar gözyaşlarını sildi Onur'a hiçbir cevap vermemişti.

Onur sinirlendi Bahar'ın kolundan tutup onu sarsarak "o herifin yanından mı geliyorsun?"

Bahar onu iterek "Evet onun yanından geliyorum."

Onur: anlaşılan ben sana ne kadar ciddi olduğumu gösterememişim.

Bahar: "yeter artık bıktım tehditlerinden. Hayatımı mahvettin sayende sevdiğim adam benden nefret ediyor gözünde ucuz biriyim!" diye avazı çıktığı kadar bağırdı.

Yavuz kulaklarına inanamamıştı. Herşey en başta düşündüğü gibiydi ama  o gördüğü bir öpüşmeyle bütün inancını yitirmişti. Şimdi daha iyi anlamıştı belki de göründüğü gibi değildi.

Onur: seni öldürürüm, o adamı da seni de gebertirim.

Bahar: öldür ben de kurtulayım sen de kurtul.

Onur: doğru söyle yattın mı o adamla?

Bahar: Evet yattım. Şu anda onun yanından geliyorum.

Onur bütün gücüyle Bahar'a sert bir tokat attı.
Bahar tokatın şiddeti ile yere düştü dudağı kanamıştı.

Yavuz dayanamadı öfke ile Onur'un yanına gelip bir yumruk çaktı. Onur yere kapaklanmıştı. Yavuz hırsını alamayıp yerde yüzünü gözünü kan içinde bırakacak şekilde yumruklar atmaya başladı.

Bahar ağlamaya başlamıştı. Yavuz onun sesini duyunca Onur'u bırakıp Bahar'ın yanına koştu. "iyi misin?" deyip Bahar'ın kanayan dudağına dokundu.

Bahar Yavuz'un elini iterek "Dokunma!" dedi ve gitmek için ayaklandı.

Yavuz Bahar'ın önüne geçti "Bir dakika Dudağın kanıyor."

Bahar: Bu ilk değil hatırlarsan sen de bana vurmuştun.

Yavuz başını önüne eğdi "bu halde nereye gideceksin?"

Bahar: "sanane karışma." deyip geçen bir taksiye binip eve gitti. Çantasını yere atıp kıyafetleriyle duşa girdi. Suyun altında oturup saatlerce ağladı.

Yavuz Bahar'ı merak etmiş, evinin önüne gelmişti ama kapıyı çalmaya cesareti ve yüzü yoktu. Birkaç saat önce yaptıkları aklına gelince yüzü kızarıyor sinirden yumruklarını sıkıyordu.

Bahar banyodan çıkıp üstüne pijamalarını geçirdi. Yavuz'un yaptıkları aklından çıkmıyordu yatağına gitmek için ayaklarınınca perdenin arkasından Yavuz'un dışarıda beklediğini gördü. Kapıya doğru gitti sonra bir anda duraksadı Yavuz'a kızgındı dahası kırgındı o yüzden şu an onu görmek konuşmak en son isteyeceği şeydi. Yatağına uzandı, bir süre yatakta döndükten sonra nihayet uykuya daldı. Sabah uyandığında pencereye koştu Yavuz hala orada mı diye merak etmişti ama Yavuz yoktu.

Yavuz Erdem'in aramasıyla acilen karargaha gitmişti. Erdem ona bir görev vermişti. Tim ile birlikte göreve gitmişlerdi.

Bahar kahvaltı hazırladı ama yiyebilecek durumda değildi hiçbir şeye dokunmadan olduğu gibi topladı masayı.

Akşam oldu kapı çaldı. Bahar Kapıyı açtığında Onur bir hışımla içeri daldı. Kapı aralık kalmıştı. Bahar'ı kollarından tutup salona çekti.

Yavuz görevden dönmüş hemen üstümü değiştirip Bahar'a gelmişti. Kapının önüne geldiğinde kapının aralık olduğunu gördü.

Bahar: bırak, bırak kolumu hayvan.

Onur: Daha dur dün gecenin hesabını vereceksin. Şu yüzümü görüyor musun? Bunun acısını da senden çıkaracağım o adamın yaptığı her şeyin acısını senden çıkaracağım.

Bahar Onur'un yüzüne tükürüp "iyi yapmış, ellerine sağlık."

Onur: demek o kadar uyarmama rağmen o adamın yatağına girdin ha.

Bahar: Evet ben sadece ona aitim hiçbir zaman senin olmayacağım.

Onur: "Öyle mi diyorsun? Bence o kadar emin olma bu gece sadece bana ait olacaksın. Hafi gelsin kurtarsın seni."deyip Bahar'ı koltuğa itti. İki kolundan tutmuş zorla öpmeye çalışıyordu.
Bahar bağırmaya başlamıştı.

Yavuz duydukları ile içeri daldı Onur'u Bahar'ın üzerinden alıp yere fırlattı sonra bütün hırsını alana kadar dövdü.

Bahar Yavuz'u Onur'un üzerinden almaya çalışıyordu "Yavuz yeter öldüreceksin."

Yavuz: bırak öldüreyim de dünya bir pislikten kurtulsun.

Bahar zorla Yavuz'u çekmeyi başarmıştı.

Onur yerden kalktı bir eliyle kanayan burnunu tuttu diğer elinin işaret parmağını sallayarak "bunu ikinize de ödeteceğim." diyerek evden çıktı.

Yavuz Onur'un peşinden gidip kapıyı kapattı.

Bahar koltuğa oturmuş sessiz sessiz ağlıyordu.

Yavuz Bahar'ın yanına geldi omuzuna dokundu. " İyi misin? O herif sana bir şey yaptı mı?"

Bahar: öfke ile "iyiyim. Sen de git artık."

Yavuz: olmaz. Bizim konuşmamız lazım.

Bahar: Konuşacak bir şey yok. Git lütfen!

Yavuz: biliyorum hayvanlık ettim ama telafi etmeme izin ver.

Bahar: Yavuz'a dönüp telafi edeceksin ha eline bir çiçek alıp özür dilerim canım mı diyeceksin?
Bunun telafisi yok.

Yavuz: ne desen haklısın Bahar.
Yaptıklarımdan da söylediklerinden de utanıyorum.

Bahar titrek ses tonuyla "senin Onur'dan ne farkın kaldı? O bana her şeyi zorla, tehditle yaptırdı. Sense kandırarak duygularımı kullanarak yaptın. Senin gözünde ki Bahar'ı da görmüş oldum."

Yavuz: o söylediklerim sinirle söylenmiş şeylerdi. Hiçbir zaman Onur'u sevdiğine inanmamıştım ama seni Onur'la öpüşürken gördüm o zaman beni gerçekten aldattığına inanmıştım, kendimde değildim ne yaptığımı bilmiyordum.

Bahar; Yavuz git lütfen! Sen konuştukça sana olan öfkem de kırgınlığım da artıyor.

Yavuz: Bahar...

Bahar: bağırarak "git dedim!"

Yavuz: "Tamam seni daha fazla zorlamayacağım ama yarın oturup her şeyi konuşacağız." deyip evden çıkıp gitti.