13 Ekim

67 26 1
                                    


Yalnızlık, çoğu zaman neşeli ve eğlenceli  olan kalabalık bir ortamdan daha güzeldir.
İnsan o zaman kendiyle baş başa kalır, kafasına takılan soruları kendi içinde halleder ve bazende bunlara mantıklı sonuçlar bulur...

Bugünde ben yalnız kalmak için şehir merkezinde olmasına rağmen pek ses geçirmeyen bir otelin 4. Katında 72 numaralı odasında kalacağım.

Odanın önüne geldiğimde sakince içeri geçtim, küçük olsada işimi gören bavulumu bir kenara koydum ve kendimi yatağın üstüne attım. Etrafı incelediğimde gözüme çarpan buz dolabından içecek bir şeyler alıp kanepenin üstüne attım, bavuldan çıkardığım laptopumu alıp kanepeye oturdum klasik bir şarkı açıp içeceğimi yudumladım. Normalde sabahlara kadar uyumayan ben gece 3'te uykum gelmişti, doğruya dün uyuyamamıştım.

Yine aynı kabusu gördüm, neden bilmiyorum ne zaman yağmur yağsa o gece aynı kabusu görüyorum. Sonucu nasıl biterse bitsin ben sadece olayın yaşandığı anı ve onun yüzünü görüyor ve birden nefes nefese uyanıyorum. Elim yavaşça love yourself yazan kolyeme gitti, Size kabusumu anlatayım, daha doğrusu 2 sene önce yaşanan olayı.

**

13 ekim 2016

Bu gün doğum günüm yani 13 Ekim, yakın arkadaşlarım doğum günümü kutlamak istediklerini ama benim hiç bir şeyle uğraşmamamı söylediler. Benim bildiğim tek şey akşam 21:00 da attıkları konumda olmam gerektiğimdi. Aslında pekte  sevmem doğum günlerini hele kalabalık olan doğum günleri daha çekilmez oluyordu. Bu günde öyle bir gündü benim tek yapmam gereken partiye tam vaktinde varmaktı.

Beni partiye hazırlamak için Taehyung saat 17:00 gibi geldi. Tarzımı az çok biliyor, beğenmesine rağmen farklı giyinmemi istiyordu.

"Hey Jimin! Hadi hem çıkmışken kendine doğum günü haricinde bir kaç kıyafet bakarsın."

Geldiğinden beri beni alışverişe çıkmak için ikna etmeye çalışıyordu bende artık hayır demekten yorulmuştum.

"Tamam ama beğenmediğim şeyleri zorla aldırmak yok."

Umarım zorluk çıkarmaz diye düşünürken yanımdan sevinçle kalktı Ve bana doğru bir kaç adım attı. 

"Biliyorsun zorla güzellik olmaz."

Bu neydi şimdi hahaha komik miydi?

"Çok sağol ya."

Klasik gülüşünü yapıp benden arabanın anahtarını istedi.

"Biliyorsun evlerimiz uzak olmadığı için ve yürümeyi sevdiğimden yürüyerek geldim. Arabanın anahtarlarını ver müziği ayarlayıp seni bekliyeceğim."

Bende anahtarların olduğu bölgeyi yani komidinin olduğu yeri işaret parmağımla gösterdim. Taehyung da anahtarı aldıktan sonra

"Acele et." diyip çıktı.

O çıkar çıkmaz dolabımın karşına geçip altıma siyah dar  pantolonumu, üstüne de siyah baskılı bir tişört giydikten sonra deri ceketimi üstüme geçirdim. Şapkamı ve askılı, siyah tonlarında çantamı takıp siyah ayakkabımı giyip çıktım. Siyah gözlüğümü de  unutmamak lazım. Ne kadar saklansamda ünlü bir şirkete sahipken ve eski bir idolken etrafımın insanlarla dolması engellenemiyor. Bu yüzden ne zaman dışarı çıksam bir sorun çıkmasın diye tanınmamak için siyahlara bürünüyordum.

Arabaya doğru yürürken içeriden bangır bangır gelen müzik sesleri bahçede yankı yapıyordu. Yavaşça sürücü koltuğunun kapısını açtım, Taehyung bana bakarak

Nightmare || Yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin