21.07.20181. Bölüm "GİZLİ NUMARA"
"Bütün kalkanlarını indirdiğin insan, seni en hassas noktandan vurduğu anda bütün insanlara kalın duvarlar örmek istiyorsun."
•Ben Mihri.
İçinde bir cinayetin tüm delillerini taşıyan, kadavralaşmış hisleri yeniden doğmayı bekleyen, umutsuzluk çarklarını her an başında döndüren 17 yaşında bir genç kızım.
Hayatım boyunca sessiz, sakin, acı dolu ve melankolik bir kız oldum. Hiçbir başarım yoktu. Ne resim ne müzik ne de derslerim... Hepsi vasattı. Kendimi bildim bileli edebiyata, kitaplara ve şiire merak salmıştım. Ve bu şekilde ruhumdaki kasveti satırlara dökebiliyordum. Belki bu kadar küs olmasaydım hayata her şey daha farklı olabilirdi. Fakat bu küslüğümün haklı bir nedeni vardı.
Ölüm döşeğindeydim. Geçen her saniye aleyhime işliyordu. Önümde bir gelecek yoktu. Geçmişim yalanlar üzerine inşa edilmişti ve tamamen boş bir yaşantıya ayak uydurmaya çalışıyordum.
Bunu yaklaşık bir sene önce farkedebilmiştim. 6 yaşımdan beri sürekli kullandığım ilaçlarım vardı. Ve bu ilaçları her alışımda annemin yaşlı gözleri buna eşlik ediyordu. Hiç anlamazdım o yaşlarda... İlaç iyi bir şeydi ve böylesine iyi bir nimetin kötü bir yanı olamazdı değil mi? Fakat yanılıyordum. Hayatımın bu kadar karanlık olmayacağına inandığım her an aslında büyük bir yanılgının içerisindeydim. Ve bu yanılgının sebebi de ailemin bunu bana söyleme gereği duymamasıydı. Dile kolay tam 16 yıl boyunca hiçbir şeyden haberi olmayan, kendini normal bir genç kız zanneden bir aptaldım. Oysa ben; eceli 6 yaşında zorla sürüklendirildiği hastane köşelerinde belirlenmiş bir kız çocuğuydum. Çok iyi hatırlıyordum. İlk hastaneye gidişimizde annem grip olduğumu söylemişti, ikinci gidişimizde mevsim hastalığı geçirdiğimi, üçüncü gidişimizde astım olduğumu , dördüncü gidişimizde üşüttüğümü, beşinci, altıncı, yedinci... Hayatımın tam tamına 16 yılı, çer çöptü şimdi.
Kalbimde tıpta sık rastlanılmayan bir sorun vardı. Bir tedavisi yoktu. Yani kısmen... Ameliyat Türkiye'de yapılmıyordu ve orta gelirli bir aile olarak masraflarını karşılayamazdık. Gerçi hayatta kalma şansı %25 olan bir ameliyata girip, ecelimi erkene almama ne gerek vardı ki? Biraz dişimi sıksam odamın bir köşesinde son nefesimi verecektim elbet.
Çığlıklarımı hapsedip düşüncelerimi kilitlediğim ve tozlu bir kitapmışçasına kapatıp gözden uzak bir rafa kaldırdığım eski bir roman gibiydim. Sanki biraz karıştırılsa, içinden yıllanmış bir gül çıkacak, filizlenerek anıları doğuracaktı... Sanki biraz incelense, altı çizili her satırda ölümünü kabullenen küçük bir kızın çığlıkları duyulacaktı. Evrenin her köşesinden hemde... Biraz karıştırılsa notlar düşüverecekti sayfaların arasından... Kanadı kırık şiirler, ruhu olmayan sözcükler, telafisi olmayan özürler... Düşecek ve batacaktı tüm o can kırıklıkları, cam kırıkları gibi.
Tüm bu acı dolu 1 sene içerisinde yanımda olan ve hayata tutunmamı kolaylaştıran 5 kişi vardı.
Feride... Aile dostumuzun benimle yaşıt olan kızıydı ve aynı okula gidiyorduk. Bu sayede tanışmış, başta hiç anlaşamasak da sonunda çok yakın arkadaş olmuştuk. Murat, hepimiz neşe kaynağı, cıvıl cıvıl bir çocuktu. Akın, her daim bizi abimiz gibi koruyan ve kollayan, hepimizin biriciği arkadaşımıdı. Tuğba, çocukluk arkadaşım, dostumdu. Ortak acılarımızdı bizi böylesine dost eden. Ve Nur... Bir insan kan bağı olmadan nasıl kardeş olursa öyleydik biz Nur ile. Bir araya geldiğimizde kahkahalar eksik olmaz, yüzümüz hep sırıtırdı. Her ne kadar zıt karakterler olsak da hepimizi bir araya getiren ortak duygularımız ve acılarımız vardı. Ve bu acılar dostluğumuzun sağlam temelini oluşturuyordu. Hiç bozulmayacak, daimi bir temel...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİS (Tamamlandı)
ChickLitMihri, ömrünün son demlerini yaşayan 18 yaşında bir genç kızdır. Herkes gibi sıradan olan hayatı, gizli bir numaranın onu araması ile son bulmuştur...