3 KASIM 2002
AMERİKA
SAAT 22.30
TELEFON GÖRÜŞMESİJames seçim sonuçlarından oldukça memnundu. Şeyh-ül Cebel’i aramaya hazırlanıyordu. Aklına Cadda gelmişti. Ama kararını vermişti söylemeyecekti. Şeyh-ül Cebel’i aradı. James kendisini kutladı. Artık operasyonumuz resmi olarak başladı. James:
-Sanırım bir sorun var. Erdoğan'ın seçim yasağı var. Başbakan olamama durumu var. Gülerek:
-Merak etme Sayın James. Biraz zaman alacak ama Erdoğan o sorunu çözecek güce ve akla sahip. Umarım biz ona karşı planlarımızı başarıyla gerçekleştirebiliriz. James, beni görenler hepsi öldü değil mi? James duraksadi bir an:
-Tabiki. Sizin için Cadda’dan bile vaz geçtim dedi. James’in sesinde bir gariplik sezdi ama bir şey demedi.03 KASIM 2002
ABD /PENSILVANYAŞeyh-ül Cebel -Fetullah Gülen- odasında düşünüyordu. Kapısı çaldı ve içeri müritlerinden Metin girdi:
-Efendim İsmail’i istemiştiniz. Şimdi geldi. Alayım mı yanınıza? Başıyla yaptığı bir “evet” işaretinden sonra İsmail, Gülen'in yanına gelerek:
-Buyrun efendim, dedi.
-Evladım bu James’in yaveri Cadda’yı bir araştırın bakalım. İnfaz edilmiş mi?
-Peki, efendim diyerek odadan çıktı.
Gülen düşünmeye başlar. Artık Türkiye’ye hükmetmek için her şey hazır. Yıllardır sabrederek yuvalandık. Artık yuvalandığımı z yerleri büyütme vakti geldi. Bir gün benden herkes nefret edecek ama o zaman çok geç olacak diyerek gülümsedi.8 KASIM 2002
ABD/PENSILVANYAİsmail, Gülen’in çağırdığını duyunca hemen odasina giderek:
-Hocam buyrun, beni çağırmışsınız.
-İsmail, oğlum durum nedir?
Cadda ile ilgili şu ana kadar hiçbir şekilde herhangi bir iz ya da yaşam belirtisi yok. CIA’nın bir kanadı tamamen bize çalışıyor. Oradaki dostlarımızdan aldığımız bilgiler de aynen bu yönde.
-Peki, evladım ama siz devam edin. Ben yarın bir ipucu bulacağım size.
Gülen yarın James’le bir görüşme yapacaktı ve tekrar soracaktı. Bu Cadda’da bir şeyler vardı. “Benim hayallerimi mahvetmesine izin vermeyeceğim.”9 KASIM 2002
ANKARA/KEÇiÖRENErdoğan parti yönetimi ile birlikte yemek yiyordu. Çok durgundu. Yanına gelen Burak Sedef:
-Efendim neyiniz var?
-Bir şeyim yok, evladım. Sağ ol, biraz yorgunum o kadar, dedi. Çok yorucu bir seçim çalışması geçirdik ve biliyorsun ben hala yasaklıyım. Onu düşünüyorum. Ben iyiyim evlat, hadi sen eğlenmene bak. Kendisi de salondaki sohbete eşlik etmeye basladı.