2.0

586 53 5
                                    

"Ben de severim. Neden sevilmesinler ki? Dünyanın en masum canlıları. Tıpkı hayvanlar gibi. Bir de tıpkı sen gibi Hoseok. Sana benzeyen insanlardan daha çok olmalı bu evrende."

Ayakta, el el bir şekilde boş parkı izliyorlardı.

Jimin'in söyledikleri onu ne kadar mutlu etse de cevap vermedi.

"Hoseok, anın tadını çıkarsak olmaz mı?"

Tedirginlik içinde döndü sevdiğine. Ona ne demeliydi ki? Ne kadar sevse de , baba olmak istediğini , onu kırmadan nasıl anlatabilirdi?

Jimin bu sefer dayanamadı ve sevgilisinin dudaklarına öpücük kondurdu. Elleri  yavaşça diğerinin göğsüne çıkarken ,tek düşündüğü anı yaşamaktı. Anı , onun ile yaşamak istiyordu.

Hoseok da hiç vakit kaybetmeden, dudakları üzerinde dinlenen dudaklara sarıldı. Bir elini sevgilisinin beline koymuşken, diğer eli omuzundaydı.

Jimin ağlıyordu. Dudaklarına sarılı dudaklara hıçkırık kaçırdı. Bunun üzerine Hoseok anında geri çekildi. "Ne, ne yaptım? Özür dilerim!"

Jimin sadece kafasını iki yana sallıyordu. Aciz duruma düşmekten nefret ederdi.
"Hoseok, yapma."

Telaşla kollarını Jimin'e doladı. "Ne yapmayayım?"

"Bunu , bize yapma. Seni seviyorum. Yalvarırım yapma. Başkasını isteme, ayrılmak isteme. Baba olmayı da isteme. Yalvarırım sana. Yoksa ben kendimde , evime sığınma gücü bulamam. Hoseok, sen benim evimsin."

I can't  ☆ Jihope ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin