0.7

1.3K 110 13
                                    


➡️Jimin,buluşalım mı?

Sinemaya gidebiliriz?

Düşündüm. Gerçekten çok düşündüm.

Haklısın.

Olur,ne zaman buluşalım?⬅️

➡️Hemen şimdi.

Uygun mudur?

Benim için sorun yok.⬅️

Kaç seansına yetişmemiz gerek?

➡️ Seanslar hakkında bir fikrim yok.

Yeter ki birlikte olalım.

Seni almaya gelirim, birlikte gideriz.

Karanlık oldu zaten.

Pekâlâ, hazırlanınca mesaj atarım.⬅️



Hoseok , yarım saat içinde Jimin'den gelen mesajla evden çıktı. İlk kez konuşacaklardı. İlk kez buluşacak ve daha birçok şeyi ilk kez yapacaklardı. Geç kalmışlık hissi ,Hoseok'un tüm hücrelerinde baş gösteriyordu. Bunca zaman beklemekle geç kalmıştı. Yanlış kararlar almıştı.

Jimin'in apartman kapısında beklediğini görünce hızını arttırdı. Hemen selam verip ,ne kadar güzel göründüğü ile ilgili konuştu. Utançtan ikisi kızarsa da umursamadılar.

Birkaç dakika içinde vardıkları sinema salonundaki kuyruğa girdi ikisi de. Hoseok heyecanla atan kalbine aynı ritimde ayağını da sallıyordu. Jimin ise ellerini ceketinin cebine sokup, titremesini saklamaya uğraşıyordu. Heyecanlı oldukları her halükarda belliydi.

Sıra onlara geldiğinde,bir filmde karar kılmadıkları için afişlere bakındılar. Jimin on dakika içinde başlayacak olan bir afiş görünce görevliye işaret edip , iki bilet istedi. Hoseok bu sırada , bilet parasını ödüyordu. Birkaç saniye içinde her şey hallolunca koltuklarına yerleştiler. Jimin sonunda elini ceketinin cebinden çıkartmıştı. Hoseok da ayağıyla ritim tutmayı bırakmıştı.

Salon hâlâ boştu. Hoseok bundan güç alarak,kendisinden birkaç santim kısa olana döndü. Jimin de bunu fark etmiş, diğerinin gözlerine bakıyordu. Hoseok çocuğu fazla bekletmeden konuşmaya başladı. Bu sırada tepkisini ölçüyor, yüzünün her bir santimini hafızasına kazıyordu. "Çıkışta hemen eve dönmesek olur mu? Seninle daha çok vakit geçirmek istiyorum."

Jimin gülümsememek için uğraşsa da başarılı olamadı. Kafasıyla onaylayıp büyük ekrana döndü. Salona kimse gelmemişti. "Sence seçtiğimiz film yüzünden mi kimse gelmiyor?"

Hoseok seçtikleri film hakkında hiçbir fikri olmadan omuz silkti. "Büyük ihtimal saat geç olduğu için. Sıra çok azdı zaten."

"O zaman , o sıradakiler hangi filmdedir? "

Hoseok tekrar bir fikri olmadığı için omuz silkti. Ardından dudaklarını büzüp düşünmeye başladı. Salon bir anda ekranın ışığıyla aydınlanınca , ikili gözlerini kıstı.

"Hoseok, bu film hangi dilde? Anlayabiliyor musun?"

Hoseok üçüncü kez omuz silkiğinde, Jimin eliyle omuzlarına vurdu. "Dudak büzüp durma. Konuş benimle~"

Geniş salonda , sadece Jimin'in sevimli sesi yankılanmıştı. Filmdekilerin ne dediği anlaşılmıyordu da zaten.

"Jimin,bir daha desene." Hoseok heyecanla yerinde kıpırdandığında ,Jimin ne dediğini hatırlamaya çalıştı.

"Anlamadım."

Hoseok kocaman gülerek , kısa olana yaklaştı. "Az önceki sesindeki sevimli tını diyorum. Tekrar duymak istiyorum."

Ardından filmi izlemeyen ikili , gülerek ve birbirlerini sevimlilikleriyle mest ederek saatler geçirdi.

I can't  ☆ Jihope ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin