1.0

1K 84 15
                                    


Kapının hafif tıkırtısını duyunca yaslandığı duvardan ayrıldı,  aslında Jimin'in kötü bir niyetinin olmadığını biliyordu. Amacının kalp kırmamak olduğunun da farkındaydı.

"Efendim Hoseok?"
Ona sarılsa çok mu saçma olurdu?
Elini , düşündüğü şeyden dolayı, utanarak ensesine attı. Jimin ona merakla bakarken , o köşede şirin bir şekilde gülüyor ve ensesini kaşıyordu.

"Bir şey mi oldu? Beni çağırdın ama konuşmuyorsun."

Ensesindeki elini havada salladı, bu Hoseok dilinde 'hayır,sadece sana o kadar aşığım ki...' oluyordu.

Jimin kapıdaki anahtarı alıp, bedenini tamamen dışarıya çıkarttı. Üzerinde beyaz çizgili gri bir pijama vardı. "O zaman, şu konu hakkında," diyemeden annesi kapalı kapıyı açmış ,ikiliyi süzüyordu.

"Açık oturum mu?"

"Anne!"
Kadın oğlunun bağırırkenki yüzünü taklit etmiş, ardından tekrar Hoseok'a dönmüştü. "Merhaba küçük bey , tanışalım mı?"
Jimin küçük avuçlarını yüzünü saklamak için kullanırken, homurdanıyordu. Hoseok saygısızlık yapmamak için kendisine uzatılan eli sıktı. "Merhaba efendim, ben Hoseok. Jimin'in sınıf arkadaşıyım."

Kadın , Hoseok'un anlam veremediği bir gülüş sundu. "Ve?"  Bunu söylemeden önce Hoseok'a doğru eğilmiş, bir sır paylaşıyor gibi kısık sesle konuşmuştu.

Hoseok anlayamadığı için kadının yaptıklarının aynısını yapıp sordu. "Ve ne?" Sesini inceltip sorduğunda Jimin istemeden de olsa kıkırdadı bu olaya.

"Diyorum ki, ve başka neyisin? Sadece arkadaşsanız bu küçük kaçamaklar garip."

Hoseok tam cevap verecekken , diyecek şey bulamayıp ağzını kapattı. Bir Jimin'e bir de annesine bakıyordu.

"Anne, neden böylesin!?"
Jimin ağlar gibi bir sesle konuşurken annesi Hoseok'u süzmeye devam ediyordu.

"Sevgili misiniz?"

İki genç de tükürüklerinde boğulma tehlikesi atlatıyordu. Onların bu utangaç hallerini izlerken, gözlerini kısıyor ve işaret parmağını çenesine yaslayarak düşünüyor gibi yapıyordu.

"İçeri girin,konuşalım."

I can't  ☆ Jihope ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin