Akşam yemeği için mutfakta hazırlık yapan Günseli, özenle hazırladığı yemeklere bakarken kendiyle gurur duydu. Yemek konusunda annesi kadar iyi olmasa da onun gibi olma yolundaydı. Son olarak çorbaya kuru naneyi eklerken uykudan uyanan Jasmin'in, arkasından esneyerek yaklaşıp "Ne pişiriyorsun?" diye sormasıyla yerinde sıçradı.
Panik anında kaşığı yere düşüren genç kız elini kalbinin üzerine koyarak sinirle söylendi. "Allah seni kahretmesin Jasmin! Kızım niye sinsi sinsi yaklaşıyorsun, ödümü patlattın!"
Jasmin onun sinirini umursamayarak su almak için buzdolabına yöneldi. "Duyanda tırstın sanır, şuna sakarım desene."
Günseli mutfakta dolanan arkadaşını ayak ucundan omuzuna kadar süzdükten sonra pencereyi fark edip mutfağın camına koştu. perdeyi indirirken, "İç çamaşırlarıyla evin içinde dolaşmaktan rahatsız olmuyor musun? " dedi ve tabakları yerleştirdiği masayı işaret etti. "Gidip üzerine bir şey mi giysen acaba? Sofranın bereketini kaçıracaksın!"
O konuşurken, Jasmin umursamaz tavrıyla üzerindeki tanga ve sutyenden rahatsız olmadan masaya yerleşmişti bile. "Seni duyanda mutfakta porno çekiyoruz falan sanır, abartma istersen!"
Günseli anne edasıyla ellerini beline yerleştirerek, "Hem siz bugün Selenle ne yaptınız anlat bakim!" Dedi.
"Hiiiç. İşte çiftliğe gittik, o hayvanlarla sevişti, sonrada geri döndük."
Genç kız, arkadaşının verdiği cevaba sinirlenmişti. Fakat Jasmin'in uykudan uyandığı zamanlar ne kadar çekilmez olduğunu da çok iyi biliyordu. "eee, Tuğrul Bey'i nasıl buldunuz?"
Günselinin sorduğu soruyla Jasmin sanki kendinden geçiyormuş gibi gözlerini kapatarak gülümsedi. "Efsaneee!"
Aldığı cevap Günseliyi hiç de memnun etmemişti. Elindeki kaşığı Jasmin'e sallayarak "ne demek efsane? Ondan uzak dur!" dedi. Tamda bu sırada evin zili duyuldu. Jasmin kapıyı açmak için hızla oturduğu sandalyeden kalkarken Günseli de bağırarak peşinden gitti. "Kapıyı böyle açmayı düşünmüyorsun değil mi?"
Ama zavallı kız gecikmiş, Jasmin kapıyı çoktan açmıştı. Neyse ki gelen kişi Selen olduğu için rahatlayarak içinden oh çekti. Fakat bu rahatlama sadece birkaç saniye sürdü. Çünkü birden Selen'in arkasında beliren ev sahibi Burhanettin Bey'i gördüğü an yüzü şekilden şekile girmişti. Adamın, Selen'in omuzlarının üzerinden Jasmine yiyecek gibi bakmasından rahatsızlık duyan Günseli kapıdan çekilmesi için kaslı kalçasıyla Jasmini kenara ittirdi. Selen içeri girerken kendisi de ev sahibinin karşısında durdu. "Size nasıl yardımcı olabilirim Burhanettin Bey?"
Ama Burhanettin çok daha başka diyarlarda olduğu için onu duymuyordu sanki. Aklından, bu yaşlı tilkinin hafızasında Jasmin'e neler yaptığını canlandırdığına adı gibi emin olarak bağırdı. "Dünyadan Burhanettin bey'e!" Adam içeriye bakınmaktan vazgeçip gözlerini Günseliye çevirdi. "Üzgünüm ama bu ay sonu evi boşaltmanı istiyorum Günseli. Evi tadilat yaptıracağım ve 2 ay sonra oğlum evleneceği için burada onun oturmasını istiyorum. Gerçekten üzgünüm."
Genç kız duyduklarının şokuyla kapıyı adamın suratına kapatıp arkasını döndüğü zaman Jasmin ve Selenle yüz yüze geldi. Ne söyleyeceğini bilemiyordu. Tek düşündüğü çocukluğunun geçtiği evden, hatıralarından uzaklaşmak zorunda olduğuydu. Birde işin maddi boyutu vardı ki onu düşünmeyi birkaç saatliğine erteleyebilirdi. Çünkü bu devirde bu fiyata ev bulamayacağını çok iyi biliyordu.
Onun yüzündeki üzgün ifadeyi gören Jasmin "İstersen ev sahibini kendi yöntemlerimle ikna edebilirim." Dedi ve elleriyle kendi vücudunu işaret etti. "Senin için feda olsun beybisi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZYAŞI ÇETESİ(tamamlandı)
Ficción GeneralTutku bir kadını ne kadar baştan çıkartabilir? Bir kadın aynı yerden daha kaç defa kırılabilir? ya da bir adama tekrar güven duyabilmek için bir kadın kendinden ne kadar vazgeçebilir?