2.BÖLÜM JASMİN YÖNTEMİ

20.1K 849 103
                                    

Gözlerini uyuduğu koltuğun üzerinde açan Günseli, bütün vücudu tutulmuş halde ayağa kalmak isterken hissettiği ağrı ile inledi. İlk dayak yediğinde bile bedeni bu kadar sızlamamıştı. Üzerine örtülen pikeyi açarken karşı koltukta sarıldığı yastıkla aşk yaşayan Jasmin'i gördü. Bu kız gerçekten çılgındı. Onu tanımasa yastığıyla sevişen bir manyak olduğuna inanabilirdi. Uyuyan arkadaşına bakarken aklına hayal meyal gece yaptıkları geldi. Belini tutarak ayağa kalktığında ise odada bir kişinin eksik olduğunu fark etti, Selen. Ardından da mutfaktan gelen sümkürme sesini işittiği an belini tutarak o yöne gitti.

Önündeki masanın üzerinde küçük bir peçete yığını oluşturan Selen hem ağlıyordu, hem de elindeki telefonu karıştırıyordu. Günseliyi görünce ağlaması daha da şiddetlenerek güçlükle konuştu. "Benim üzümlü kekimn, beni bütün sosyal medya hesaplarından çıkartmış. Hatta çıkartmakla yetinmeyip engellemiş"

Ellerini onun omuzlarına koyarak arkadaşına teselli vermeye çalışan Günseli," Ama sende Ömer'e hayvanlarla çiftleştiğini söyleyerek çok ağır konuşmuşsun bebeğim. " Dedi.

"Ama benim hayvanlar konusundaki hassasiyetimi biliyordu."

Selenin yanındaki sandalyeyi çeken Günseli, "Üzülme, bence sana kırgın olduğu için böyle davranıyor. Eminim seni affedecektir. Kızım siz 2 hafta sonra evlenecektiniz. Bu kadar kolay bitemez ki." Diye devam etti.

Fakat Selen bütün umudunu kaybetmiş gibiydi. "Onu kaybettim, beni asla affetmeyecek." Diyerek başını arkadaşının omuzuna dayadığında Jasmin'in mutfak kapısından gelen sesi duyuldu. "Ne olmuş kaybettiysen? Sanki çükünden şerbet akıyordu. Sana kocamı yok beybisi!"

Duyduklarıyla kendini dahada kaybeden Selen küçük bir çocuk gibi başını iki yana sallayarak kendi kendini sarstı, ağlamaya devam etti. "Ama ben onu istiyorum!"

Günseli ve Jasmin'in her şeyin düzeleceğine dair söyledikleri umut verici sözlerden sonra genç kadın azda olsa rahatlamıştı. O gün işe gitmeyen Selen, Ömer'den af dilemek için onun çalıştığı hastaneye giderken, Günseli de evin yedek anahtarını Jasmine vererek çalıştığı spor tesisine gitmek için evden çıktı.

Selen yol boyunca Ömer'i nasıl ikna edebileceğini düşünse de, aslında kendisini nasıl affettirebileceğiyle ilgili hiçbir fikri yoktu. Hayatına giren ilk ve terk erkeği kaybetmenin acısıyla hastaneye ulaştığında öğleden sonra olmuştu bile. Birkaç dakika Ömer'in odasının kapısında bekleyerek içinden ona söyleyeceklerinin provasını yaptı. Hastanenin sakin olduğuna şükrederek kapıyı çalmak üzereyken içeriden gelen konuşmaya kulak kabarttı. "Demek ayrıldınız." Diyen bir kadın sesiydi.

Ardından da Ömer'in sesi duyuldu. "Yataktaki vasatlığı yüzünden az daha erkekliğimi bitiriyordu. Beni senin gibi doyuramıyordu kedicik."

Nişanlısının söyledikleriyle daha fazla dayanamayarak içeriye dalan Selen, Ömer'in yanındaki hemşireyi görünce nedense şaşırmadı. Çünkü bu kızın bakışlarından daima rahatsızlık duymuştu. "Demek beni bu ucuz fahişeyle aldatıyordun!" diye bağırdı. Aslında küfrü hiç sevmeyen bir kadın olsa da duyduklarıyla kan beynine sıçramıştı.

Ama Ömer onun beklediği tepkiyi vermedi. İnkar etmek yerine "Artık sen olmadığına göre o var. Şimdi muayenehanemden hemen çık!" dedi ve Selen'i kolundan tutarak kapının önüne koydu. Dışarıda bekleyen iki hastanın bakışlarından utanarak hastaneyi terk eden kadın yıkılmıştı.

Günseli ise dersi bitmiş ağırlık çalışmaya başlamıştı. O an yan tarafında kendisi gibi ağırlık çalışan patronu Tuğrul'u fark edince tedirgin oldu. Çünkü bu adamın insanı ürküten karanlık bir yanı vardı. Onun daha önce bir kere bile güldüğünü görmeyen genç kız "Bugünlük bu kadar yeter!" diye geçirdi içinden. Oradan ayrılmak üzereyken de Tuğrul'un çalan telefonunu getiren adamı fark etti. Patronu yüksek sesle öfkeli bir şekilde konuşmaya başladı. "En değerli atımdı o benim! Jokeyi hemen gönderin. Atın durumuna bakarsınız, bu saatten sonra işe yaramayacaksa vurun gitsin!"

GÖZYAŞI ÇETESİ(tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin