Medya: Burak
"Neden buradasınız? "
Bip seslerini çıkarırken cihazı inceliyordum. Liderleri konuşmaya başladı.
"Taşıtımızın yakıtı bitti. Üzerinde durduğumuz gezegen en yakınımıza olduğu için buraya acil iniş gerçekleştirdik."
"Peki yakıt olarak ne kullanıyorsunuz? "
"Taş."
"Hmm... İlginç bir teknoloji."
"Size yardım edebiliriz." dedi Sümeyye.
"Memnun oluruz." dedi uzaylı.
Haydi işe koyulalım dedim ve çevrede ne kadar taş bulabildiysek uzay gemisine taşıdık. Ki bu sekiz yaşındaki bir kıza, on yaşındaki bi çocuğa göre zor bir işti.
Sümeyye'nin ağızından
Çok büyük, bi' o kadar ağır bir taş bulmuştum ki abim yardıma koştu. Seni seviyorum.
Kaldırmaya çalışırken kolumu çizdim.
"Aaah! "
Kanıyordu. Taşın bir ucu elimden düşüverdi. Abim tek başına tutamayacağından haliyle öbür ucu abimin ayağına düşerken bacağını çizdi.
"Aah! "
Uzaylılar ellerindeki taşları bıraktı, koşar adımlarla yanımıza geldiler.
"Bip bip bibib? "
"Ne ?"
"Bibibp bip"
Arkadaşlarına birşeyler söyledi, onlar da uzay gemisine doğru koştular. Ellerinde şırıngaya benzeyen birşey vardı. Liderleri şırıngayı eline alıp çevirmeni açtı ve konuşmaya başladı.
"Bu yaralarımıza iyi geliyor. Size de gelecektir."
Bir kaç kaş göz hareketinden sonra tamam diyebildik. Yaklaşık bir dakika sonra kendimizi çok enerjik hissediyorduk.
"Teşekkür ederiz."
"Asıl biz teşekkür ederiz. Bu cihazı almanızı istiyorum. Bir daha mavi-yeşil gezegene gelirsek size ihtiyacımız olacak, bu bir yer tespit cihazı."
Abim cihazı eline alıp gülümsedi. Uzaylılar yere çömelip kalktılar ve uzay gemisine doğru gittiler. Abimle birbirimize bakıp gülme krizine girdik. Liderleri arkasını dönünce gülmemizi kesip yere çömelip kalktık. Gülümsedi. Uzay gemisine bindiler. Araç taşları öğütürken yine ummadığım bir şekilde ses çıkarmıyordu. Nasıl bir teknolojiydi bu ?
"Diğerlerine onlarla dost olduğumu söylediğimizde inanacaklar mı dersin? "
Omuz silktim.
Annemlerin yanına dönerken abimle konuşuyorduk. Abimin olduğu tarafımda bir rüzgar esti. Kafamı çevirdiğimde abim yoktu. Diğer tarafa geçmiş olabilceğini düşünerek hızlıca kafamı çevirdim. Yoktu.
"Abi ?"
Abim bir kaç metre ötede duruyordu.
"Sümeyye?"
Aynanda "Sen oraya, nasıl..." "Ben buraya nasıl..." dedikten sonra birbirimize üniversite denklemi görmüş 1. sınıf çocuğu gibi bakmaya gelmişti sıra.
Burak'ın ağızından
"Uzaylıları gördük, tanıştık, dost olduk, yetmiyormuş gibi bir de elimize yer tespit cihazı sıkıştırdılar ve şimdi de ışık hızında koşabiliyor muyum yani? "
"Nasıl hissettiğini anlıyorum"
"Ah, öyle mi? Ciddi olamazsın."
"Hey, bunu kontrol etmeyi öğrenmelisin. Bilim adamlarının içini açıp incelemesini istemeyiz."
***
Uyandığımda doktor önlüğü giyinmiş beşi erkek üçü kadın etrafımda toplanmış karnıma bakıyorlardı. Arada perde vardı, hiç birşey göremiyordum. Karnımda soğukluk hissediyordum.
"Portegu"
"Portegu."
"Pens"
"Pens."
"Penset"
"Penset."
@dreamerest çok eyw
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendi Kahramanlarımız
Science FictionKüçüklüğünüzden beri size "Uzaylı diye birşey yoktur, onlar hikaye." dendi. Gerçek olmadıklarına inandılar, bize kurgu dediler. Ama ya öyle değilse? Ya birgün gerçekten onlarla tanışma şansınız olursa? Korkup kaçabileceğiniz zamanlar olacak. Ama eğe...