Temata (Düzenlenmiştir 08.12.2014)

266 22 2
                                    

Medya: Çatal Bıçak Seti Fotoğrafı

Abim "Hö?" derken kaşlarını çattı. Asta Tito'yu görünce "Temata!" diyip ona sarıldı. Abim kaşları çatık, yere bakarken kafasını kaşıyordu. Aristides konuştu:

"Ona neden Tito diyordun?"

"Öyle düşünürken geldi aklıma. Tito deyince el çırptı. Temata ve Tito birbirine yakın isimler olduğu için sevmiş olabilir."

Burak: "Peki bu yaratık ne işe yarıyor?"

"Yaratık maratık ayıp falan hani di mi canım abim?" dedim sinirli bir şekilde ve koluna sert bi' yumruk geçirdim. Bana çatık kaşlı bakışlarında Seni öldüreceğim. diyordu.

Çok beklersin. deyip dil çıkardım. Feodras ve Aristides kıkırdadı. Asta konuşmaya başladı:

"Şekil değiştirebilme, hassas duyular, olağan üstü çeviklik, enerji alanı oluşturabilme, sizin güçlerinizin geliştirilmiş hali."

Abimle kaşlarımız kalkık Asta'ya bakıyorduk.

Asta "Tito'nun güçleri sizin güçlerinizin 2 katı. Tabii kendinizi geliştirmediğiniz sürece, Tito kendini geliştiremez." dedikten sonra Abimle bir oh çektik.

"Avilan ötüyor Feodras." dedi Aristides. Anemon'dan getirdikleri tabletimsi şeye avila diyorlar.

"Acıkmıştır acıkmıştır." dedi Feodras.

Herkes ona cırcır böcekleri eşliğinde Gerizekalı mısın? bakışı fırlattı. Ben mi? diyerek karşılık verdi. Bakışlarımızı bozmadık. Nihayet Aristides: "Ver şunu." diyerek avilayı eline aldı, kurcaladı ve uzaylıca birşeyler konuşmaya başladı. Bir süre sonra bize döndü ve "Görev bizi bekliyor." dedi. Abimle kafamızı salladık.

"Size güveniyorum çocuklar, Tito sizinle güvende olacak." dedi Asta. Gülümsedim.

"Asta, şu yere çömelme işi... Umm... Tokalaşmaya ne dersin?"

Anlamamış gibi suratıma baktı. Sonra kaşlarını kaldırdı. "Tabii." dedi. Kaşlarını çatıp "O nasıl oluyor?" dedi. Elini sıktım. "Böyle." güldük.

Abimle birlikte Aristides'le tokalaştıktan sonra sıra Feodras'a gelmişti. Ona gösterdim ama o çömelip elime kafa attı. Kaşlarım çatık Gerizekalı mısın? bakışı fırlattım ve kafamı salladım. Abim aynı bakışı yollarken aynı zamanda dillendirdi. "Bilim uzaylısı ya da her neyse olduğuna inanamıyorum." Tito'yu kucağıma aldım ve uzay gemisine binmelerini seyrettim. Işık hızında gözden kaybolmadan önce el salladılar. Abimle koltuğa yığıldık. Tito kucağımda uyuyakalmıştı. Bir süre öylece duvardaki yıldız haritalarını izledik.

"Hey, ben açım." dedi ve üst kata gitti. Ben hala koltuğa yığılmış bekliyordum. Kapıda belirdi. "Geliyor musun?" o sırada telefonum çaldı. Efe.

"Efendim?" bu sırada abim yüzümden anlamış olacak ki kaşları çatık güldü, gücünü kullanarak yanıma geldi. Kulağını telefonun arka tarafına dayadı. Gülmemek için dudaklarını ısırıyordu ama hınzır sesleri çıkıyordu. Omzuna vuruyordum ama gitmiyordu.

"Umm... Orda n'oluyor?" dedi Efe.

"Ne mi oluyor? Şey oluyor... N'aber?" derken elimi yüzüme yapıştırdım. Abimin kafası gülmekten kucağıma düştü.

"Umm... İyi? Sen?" dedi.

"İyi." Abim yere düştü.

"Burak neden çağırmış?"

"Uzun hikaye. Yarın anlatırım. Şimdi kapatmam lazım, görüşürüz."

"Görüşürüz." abim haykırarak gülmeye başladı.

Kendi KahramanlarımızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin