Medya: Efe
***
Sümeyye'nin ağızından - günümüze geldik
Telekinezi ve karşımdaki kişinin ne hissettiğini anlama sebebim uzaylılardı yani. Anlattığım kimse abimle benim süper güçlerimiz olduğuna inanmıyordu. Efe dışında. Efe her zaman bana inandı, bana destek oldu. (Çıkmıyolar.)
Peki uzaylılar bize neden yer tespit cihazı vermişlerdi? Bize neden ihtiyaçları vardı? Tito neydi? Derken saate baktığımda 08.00 olmuştu bile.
Çorabımın tekini bulamadığım için iki ayrı çorap giymiştim, yaka kartımı ararken Tito bana gülüyordu.
"Gülme ! "
Nihayet hazırdım. Tito'yu kaptığım gibi evden çıktım ve kapıyı kapadım. Dur biraz! Anahtarım evde kalmıştı. Çevreyi kolaçan ettikten sonra telekinezi gücümü kullanarak kapının kilidini açtım ve anahtar bana geldi. Tito'yla birlikte kurye motoruma atlayıp cennete gittim. Pizzacı.
Tito'yu onlara oyuncağım diye tanıtacaktım elbette. İngiltere'den geldi. Stoklarda yok bulamazsınız.
Sonunda cennete vardık. İçeri girdiğimde Efe beni görünce pizza yapmayı bırakıp yanıma geldi. Efe'nin benden hoşlanıp hoşlanmadığını anlayamıyordum. Çünkü onla her konuşuşumuzda kendimi onun duygularına değil de kekelememe odaklıyordum.
"Günaydın." dedi gülümseyerek. Ben de ona bakıp "günaydın" diyebildim. Bir kaç saniye öylece bekledik. Ensesini sıvazlıyordu. Sonra gözleri Tito'ya kaydı. Ona doğru eğildi.
"Hey, merhaba küçük dostum."
Tito gülünce Efe de güldü. Tito'nun başını okşadı.
"İsmi Tito. Bu sabah buzdolabındaki makarnamı vakumlarken yakaladım."
Derken gülümsemesi düşmemişti. Bakışlarını bana kaydırdı. Alaycı alaycı baktı.
"Ne?"
Kaşlarımı kaldırıp omuz silktim. Bulunduğu yerden kıpırdamadan başını Tito'ya çevirdi. İki saniye gözlerine baktı. Keskin bi' çığlık.
"Ya iyi misin, başımıza toplanıcaklar şimdi."
Tito bana baktı ve primata dönüştü.
Efe'yle birbirimize baktık.
"Hö?"
Tito kucağımdan atlayıp masalarda zıplamaya başladı.
Bu sırada medya çalsın lütfen jvknbvm
Telekinezi gücümü canlılar üzerinde kullanamıyordum, daha o kadar ustalaşmamıştım. Cisimlerle birşeyler yapmaya çalışmadım, çünkü bu gücümü herkesten gizli tutuyordum.
Tito'yu yakalamaya çalışırken Efe'yi izliyordum. Gülmekten karnıma ağrılar girmişti. Tito, kaçarken dans ediyordu. Efe yere düştü ama bakışlarını Tito'dan kaçırmadan hızlı bir şekilde yerden kalkıp peşinden koşmaya devam etti. Bi' ara pizza hamurunun içine daldılar. Diğerleri gülüyordu.
Tito bir masanın üzerinde tırnağını incelerken Efe üç metre uzağında bi' masaya ellerini dayamış bir biçimde keskin bakışlarla onu izliyordu. Efe ona doğru gitti. Aralarında 1 metre vardı. Birbirlerini kısık gözlerle izliyorlardı. Efe hamlesini yapmak için doğru zamanı buldu ve aynanda Tito başka bir masaya zıpladı. Diğerleri yakalamasına yardım etmeye başladılar.
Tito onlara göre fazla çevikti. Başaramayacaklardı. Tabii dahiyane bir plan yapmasalardı.
Tito pizza hamurunun üstüne zıpladı ve tadına baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendi Kahramanlarımız
Science FictionKüçüklüğünüzden beri size "Uzaylı diye birşey yoktur, onlar hikaye." dendi. Gerçek olmadıklarına inandılar, bize kurgu dediler. Ama ya öyle değilse? Ya birgün gerçekten onlarla tanışma şansınız olursa? Korkup kaçabileceğiniz zamanlar olacak. Ama eğe...