3

717 64 13
                                    

Lottie şimdiden iki kez ayak bileğini burkmuş ve birkaç adet bayılma nöbetini başarıyla savuşturmuştu. Zayn karşısında olduğu süre boyunca ise kusmaktan çekinmiş, çocuğun gözlerine bir kez olsun bakamamıştı. Önünde duran tatlının dibini kazımış ancak tek lokma bile almamıştı. Hayatında daha önce hiç görmediği biriyle nişanlı olması öyle garip geliyordu ki, Lottie bazen rüya görüp görmediğini düşünüyordu. Zayn gerçek olamayacak kadar güzel, efsunlu bir adamdı. Ancak her şey kendi düşündüğü gibi değildi mesela Zayn kendisi hakkında ne düşünüyor bilmiyordu ve bilmek için can atıyordu, öyle ani gelişmişti ki her şey, gerçekten evlenmek isteyip istemediğini bile merak ediyordu. Bir an için düşüncelerini okuyabilirmiş gibi başını kaldırıp oğlanın gözlerine baktı, adamın düşünceli bir hali vardı ve sanki Lottie'nin gözlerine bakmasını bekliyormuş gibi anlamsız bir nefes almıştı. Nefesini tutmaktan dolayı nefes almayı unutmuş gibiydi. Aslında Lottie bu düşüncesinde haksız da sayılmazdı, Zayn Jessica'yı kıskandırmak adına yaptığı bu atılımın içine çekilmeye başladığını hissediyordu, oturdukları andan bu yana sadece kızın yüzünün yarısını kaplayan gözlerine bakmak istemiş ancak bunun yerine gözlerinin etrafına birer inci tanesi gibi intizamla kıvrılıp yayılan kirpiklerini seyretmişti. Lottie başını kaldırdığı anda, ne zamandır almadığı nefesi hızla içine çekmiş, kıza çaktırmamak içinse hızla su bardağına uzanmıştı. Yaptığı bu hareketin kendini daha fazla ele verdiğini bilse, kendini uçurumdan falan atardı herhalde.

"Film!" Öyle yüksek sesle söylemişti ki, garson ve baristaya kadar kafedeki herkes dönüp Zayn'e bakmıştı, o elbetteki Lottie'den başkasının farkında değildi ama kızın yerinden sıçradığını fark edince dilini ısırdı. Şansıma sıçayım.

"Yani.. o-oyuncular, bilirsin." Konuştukça batıyordu, bir an önce toparlamazsa Lottie'nin koşarak uzaklaşacağına dair garip bir hisse kapılmıştı. "Demek istiyorum ki film izlemeyi sever misin?" Hayatında ilk kez bir cümleyi tek seferde kurduğu için ayağa kalkıp kendini alkışlamak istedi, bu kızda kendisini bu kadar kaybedecek ne vardı? Ellerini kucağında birleştirip sanki söyleyeceği şey bir sırmış gibi Lottie'nin üzerine eğilmişti, kız onun tıraş losyonunun kokusunu aldığı anda kızarıp bozarmaya başlamıştı, yanakları saniyeler içinde al al olmuş, alnında boncuk gibi terler patlak vermişti. "A-aslı-.. Aslında ben hiç.. yani.." Lottie alev almış yanıyordu, titreyen parmaklarını ve durmadan kırpıştırdığı gözlerini ondan saklamaya çalışarak ensesini ovaladı, Zayn'den de beter batırmıştı. "Ben hiç.. film izlemem." dedi sonra, bunda bu kadar abartılacak ne vardı? Altı üstü nişanlısıyla iletişim kurmaya çalışıyordu.

"Daha doğrusu.." En az Zayn kadar bağırmış, dikkatleri bir kez daha kendi masalarına çekmişti, oysa ki yanlış anlaşılma korkusuyla, eğer yüksek sesle konuşursa kendini daha iyi ifade eder zannetmişti. Bu yabancı bir turistin anlamayacağını bildiğin halde bağırarak anlatmaya çalışmak gibiydi ve ikisi de rezilliğin dibini görmüşlerdi. "Şey," Lottie'nin sesi ansızın içine kaçtı. "Ben daha önce hiç.. sinemaya gitmedim." Lottie fark etmese de Zayn önce bir hayli şaşırmış, sonrasında da Holkinslerin ondan bir suç, bir günahmış gibi bahsetmelerini anımsayarak yüzünü buruşturmuştu. Lottie elbette film izlememişti çünkü onu sinemaya götüren kimse olmamıştı. "Sinemaya gitmek ister misin?" Zayn teklifi atom bombası gibi bırakıvermişti, zavallı Lottie beklenmedik bu teklif karşısında ağzının içinde bekleyen suyu püskürtmüş, bir kısmı Zayn'e savrulmuştu. Lottie ölmek istiyordu, yok olmak, buharlaşmak ve unutulmak. Ancak ağlamadan önce yapabileceği her şeyi sırayla gözden geçirince, çantasına uzanıp bir mendil almak daha mantıklı gelmişti. Ancak o kadar sakardı ki, mendili veriken masanın üzerindeki tabakları etrafa savurmuş ve suyun kalanını az önce kıl payı kurtulan Zayn'in üzerine boca etmişti. İşte şimdi tüy de dikmişti. Lottie köşeye sıkışmış bir ceylan kadar ürkekti, kalbi kırılmaya müsait, hassas ve duygu yüklüydü. Zayn anlamamıştı ama, Lottie binlerce kez özürler sunup ağlayarak kafeden ayrılırken Zayn kendini kötü hissetmişti, ortalıkta hiçbir şey yoktu halbuki. Cebinde ne kadar para olduğuna dikkat etmeden hepsini masaya bırakarak garsona işaret etmiş, kızın çantasını kaptığı gibi alelacele peşinden çıkmıştı.

General's WifeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin