Her şey çok hızlı gelişmişti. Daha birkaç hafta öncesine kadar Lottie Herriet'ten kalan romanları okuyarak zaman geçiren, teyzesi ve amcası tarafından durmadan azarlanan ve Marcell'in korkunç şakalarına maruz kalan bir kız çocuğuydu. Şimdiyse yatağının üzerindeki gelinliğe bakıyor, teyzesi eline inci rengindeki ojesini sürerken dikkatle onu seyrediyordu. Sabah erkenden saçlarını yıkamıştı, teyzesi onun canını acıtacak bir takım işlemlerden geçirerek kızarıklığın geçmesi için soğuk kompres yapmıştı ve şimdi, gözlerinin altındaki salatalıkları almaya hazırlanıyordu. "Tüm bunlar beni güzel yapar mı?" diye sormuştu teyzesine, utançtan rengi değişmişti. Teyzesi ise gayet kendinden emin, "Unutma tatlım." dedi. "Çirkin kadın yoktur, bakımsız kadın vardır." Lottie bir an bu söylediğine gülmek istedi, sanki kendisini yıllar boyunca bakımsız ve sağlıksız bırakan teyzesi değilmiş gibiydi. Zayn hayatına bir fırtına gibi girmişti, geriye dönüp bakınca bu fırtına arkasından güzellikleri getiren bir fırtınaydı. Bahçelerde çiçekler açtıran, yaz yağmurlarıyla kalpleri serinleten ve insanın içini kıpır kıpır yapacak kadar etkili bir fırtına. Lottie Zayn'in yüzü gözünün önüne gelince aynadaki görüntüsünden utandı, başını eğerek teyzesinin bitirmek üzere olduğu ojeli ellerini seyretti yeniden. Hayatında daha önce hiç oje sürmemişti ve sürmediği için de memnun olmuştu, genzini yakan berbat bir kokusu vardı ve her an öğürebilirdi. Kendi haline güldü, Lottie evleniyorum diye düşündü. Hayalini bile kurmaya korktuğu o gün gelmişti, bu çok, çok imkansız gibi görünen ama aslında o kadar da imkansız olmayan değişik, karmaşık bir durumdu.
Diğer taraftan Zayn uykusuzdu. Günlerdir yemek yiyemiyordu, düşündüğü tek şey Lottie'nin kollarının arasına gireceği o andı. Gözlerden uzakta, kendi odalarında, ilk gecelerini birlikte geçirecekleri anda. Onu hiçbir şey için zorlamayacaktı hatta sadece ona sarılıp kokusuyla uykuya dalsa bile yeterdi. Ama Lottie'yi yanında istiyordu artık. Her ne olursa olsun sabah uyandığında gördüğü ilk yüz onunki olsun istiyordu. Zayn artık, Lottie'siz bir hayat yaşamak istemiyordu, garip bir biçimde kıza bağımlı hale gelmişti. Onu düşündükçe kalbi fırın gibi sıcacık oluyordu, devamlı sakladığı eldivenleri narin elleri, gülümsediğinde ortaya çıkan dişleri, rüzgarla savrularak göğsüne düşen saçları, askılı elbiselerin altından çıkan yuvarlak, beyaz renkli omuzları.. Zayn Jessica'ya aşıkken bile bu kadar hissin kalbini doldurduğunu hatırlamıyordu ama şimdi tek düşündüğü Lottie'nin tertemiz, gülümsemeye çokça aç yüzü ve birlikte uyuyacakları ilk geceleriydi. Zayn aynı zamanda gergindi de, geceden sabaha bir paketten fazlasını içmişti ve şimdi başka bir paketin daha sonunu getiriyordu. Üzerine sinmiş miydi? Lottie onu bu halde görse üzülür müydü? Sonunda büyük gün gelmişti ve Zayn heyecandan ellerinin titrediğini hissedebiliyordu. Annesinin dolabından çıkardığı temiz ve ütülü üniformasını bakarak iç geçirdi, bugün evleniyor olabilirdi belki ama gitme zamanı da yaklaşıyordu. Bunu görmekten hoşlanmamıştı ama yüzleşmesi de gerekiyordu. Üniformasını bakmaya devam ederken kapı aralandı, annesi başını uzatmış ve parlak bir gülümsemeyle, "Bunu yapmak istediğinden emin misin?" diye sormuştu. Bayan Malik kolunda siyah bir smokin kılıfı tutuyordu. Zayn başıyla onayladı, Lottie bir askerle evleniyordu ve bir kare de olsa pozları olmalıydı.
Kilise garip bir şekilde ağzına kadar doluydu. Jessica ile evlenmesi yıllar önce kararlaştırılan Zayn'in yönünü bambaşka birine çevirmesi, ailesindeki ve çevresindeki herkesi şaşırtmıştı ama kimse bu konuda ağzını açmıyordu. Çünkü Bay ve Bayan Malik çoktan Jessica'yı kötüleme harekatına başlamıştı ve gelen misafire Lottie'nin eşsiz güzelliğinden bahsediyordu. Zayn hayatında ilk kez annesini durdurmadı, çünkü hem söyledikleri doğruydu hem de heyecandan dolayı gözü bir şey görmüyordu. Ellerini pantolonuna sildi, kravatını düzeltti ve formasıyla evlenmenin iyi olup olmadığını tekrar sorguladı. Ama geri dönemezdi, pederin yanındaki yerini almıştı ve gözleri kilisenin kapısındaydı. Derin nefesler alarak kendini kontrol altında tutmaya çalıştı ama çok zorlanıyordu. Kalbi yerinden fırlayacak gibiydi, sadece onu görmek istiyordu. Gelinliği gerçekten sevmiş miydi, üzerine olmuş muydu, Zayn hepsini bilmek istiyordu. Hemen bilmek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
General's Wife
Fiksi PenggemarKanlı bir savaşın ortasından çıkıp evine dönen Zayn, çocukluk aşkı Jessica ile evlenme kararı almıştır. Ancak geri döndüğünde sevgilisinin bir mektubunu ve evlendiği haberini alır. Hırslı ve inatçı Zayn, ani ve yanlış bir karar vermek üzeredir.