Gözlerimi karanlığa doğru aradığımda zamanın gece olduğunu fark ettim.
Çok fazla uyumuştum ve bu sebepten ötürü bütün gece uyuyamayacağımı fark ettim. 10 saatten fazla uyumak, şekerlemeler derken saat akşam 10 olmuştu. Kafamı yana doğru çevirirken melike'nin gittiğini ve komidinime not bıraktığını gördüm.' gezmeye çıktım. Sana yemek aldım. Gece dönerim - Melike'
Canım arkadaşım beni düşünmüş. Düşünüyorum da neden benim çocukluk arkadaşım yoktu ? Lise arkadaşım, yurt dışına taşınmıştı ve lise 3ten bu yana hiç konuşmamıştık.
Eğer Melike'yi soracak olursanız kendisi ile, üniverste'nin ilk günü tanıştık. Benim gibi ev arkadaşı arıyordu. Bende ona birlikte kalabileceğimizi ev kiraladığımı söyledim. Melike bunu hiç düşünmeden kabul etti. Onu sevmiştim. 1 yılın sonunda artık. İkimizde üniverste 2. Sınıf öğrencisiydik.
1 yıl nasıl geçti diye soracak olursanız, Cihad ile arada telefonla konuşuyorduk, ona Sarp'tan bahsettiğimden beri değişik davranışlarını görmüştüm. Melike tamamiyle Sarp ile evlenmemi istiyor. Kendisi ise aşık olmak yerine uzaktan bakıp kafasını çevirmek ile meşgul, ve daha çok fotoğraf hastası. Lisede 4 yıl boyunca harçlıklarını toplamış ve yemek yememiş, kilolu olduğu için dışlanan tipmiş okulda. Oysa ne kadar iğrenç, insanın dış görünüşü ile yargılanması. Öyle olmuş işte. Harçlık biriktirip yememiş ve zayıflamış, üstüne biriktirdiği para ile kamera para almış.
Sarp, bana iyi gelen şeylerin arasında yer alıyor. İstediğimi giyebiliyorum. Hiç kıskanç değil. Başkasına ya da dışarıda sert olsa bile bana çok iyi davranıyor.
Yataktan çıkıp elimi yüzümü yıkadım. Telefonu elime aldım çünkü annemin sesine ihtiyacım vardı. Tuş kilidini girdiğim sırada buzdolabından yemeği çıkartıp ufak ahşap masaya koydum.
Aramaya girmeden önce mesaj kutumda Cihad'tan fotoğraf vardı.
Meraklı gözlerim ile fotoğrafa girdim.Güven duygusunu hiçe uğratan, 1 yıllık sevginin bedelini ödeten bir fotoğraftı bu. Sarp beni aldatıyor muydu ?
1. Yılımızda giymiş olduğu kıyafeti vardı üzerinde. Başka bir kafenin alt kısmında, tenha bir yerde, kızı belinden tutmuş, dudaklarından öpüyordu.
Boğazıma oturmuş yumrukları güçlük ile yutarken, beynimin içine şiddetle atılmış okları hissettim sanki. Masada duran bardağı şok etkisi ile alıp kırdım.
Güvensizliği öğrendim! hızlıca kalkıp tuvalete gittim. Midemden kalkan öğürtüler eşliğinde göz yaşlarım bedenimi tek tek terk ediyordu. Bedenim cılız bir çocuk gibi, soğuktaymış gibi tir tir titriyordu.
Olduğum yerden doğrulmama rağmen, gözlerimin yaşlarından etrafı bulanık görüyordum. Göz yaşlarım şiddetlenir iken yüreğimde olan ağrıyı tarif edemeyecek kadar acı çekiyordum. Yemeği dolaba koyup, telefonumu cebime koydum. Bedenim o kadar halsizlik içindeydi ki, güçlük ile giyindim ve kendimi dışarı attım.
Havaya ihtiyacım var, nefes almam gerekiyor. Nefes alamıyorum.
Yolda yürürken bana tipik bakan insanları fark ediyorum... Hiç mi ağlayan insan görmediler.
Telefonumu çıkartıp Cihad'a mesaj attım beni gelip olduğum yerden alsın diye.
Ne hissetmem gerekiyor? Kimlere kızgın olmam gerekiyor? Biraz daha yürüdükçe dizlerimin bağlarımının tutmadığını ve mecalim kalmadığını anladım.
Sahile karşı, dizlerimin üzerine düştüm. Sızısı tüm kalbimi esir aldı. Kafamı gecenin mavisine çevirdim. İki mavi arasında çaresizlik içinde yaşıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Sûveyda• BİTTİ
RomanceRengarenk düşler sayfasında uçan bir kuştum, uçurumda salladım kanatlarımı... Şimdi atlasam... gökyüzü ve deniz arasında varolsam.... intihar mı derler buna söyle. Yoksa kavuşma mı... ? Bir gülüş kenarına mavi balonlar hediye et. Bir bakışta kaybol...