İki gündür dükkanıma gelmeyişinin arasında içimdeki umutla gelişini bekliyorum.
Choi Hyun iki gündür benimle değildi. Onu akrabama bırakmıştım. Onu da özlemiştim. Tıpkı seni özlediğim gibi.
Kalbimde bir ağrı vardı. Mutsuzsun hissediyorum. Özür dilerim böyle olsun istemedim...
....
Akşam hava kararırken gelmeyeceğin kesinleşmişti benim için. Yoktun işte bir gün daha gelmedin bana.
....
Dört gün olmuştu gelmeyişinin üzerinden. Sıkıcı, mutsuz ve huzursuz geçen dört gün...
Böyle olmayacağının farkındaydım. En iyisi sana mektup yazmaktı.
....
Elimdeki mektubumun içinde bulunduğu zarfla ve diğer elimdeki senin adına yaptığım kutunun içindeki oyuncakla gönüllü çalıştığın yerin kapısının önünde dikiliyordum.
İyiki takip etmişim.
Kapıyı titreyen elimle iki kere tıklatıp geri çekildim. Umarım karşıma çıkarsın.
Kapıyı açan kadınla hayallerim bir kez daha suya düşmüştü. Genede istifimi bozmadan konuşmaya başladım.
"Uh.. Merhabalar ben Byun Baekhyun için gelmiştim."
"Hoşgeldiniz nesi oluyorsunuz?"
Hiçbir şeyi...
"Arkadaşıyım. Yakın arkadaşı."
Zorda olsa samimi olduğuna kanaat getirdiğim gülümsememi sundum. 5 gün sonra ilk kez kendimi gülümsemeye zorladım kendimi.
"Ne için gelmiştiniz?"
"Ona bir hediye getirmiştim"
"O bir haftalık izne ayrıldı. İsterseniz ben ona iletirim"
Demek izne ayrılmıştı...
"Peki, ona ileteceğiniz için teşekkür ederim."
Elimdekileri kadına uzatıp oradan ayrıldım.
Mektubum aslında kısa ve özdü ona gelmesi için bir hafta süre tanıyacaktım. Dükkanıma gidip eşyalarımı toplamam gerekti.
"Selam Baekhyun. Düz bir başlangıç yaptım farkındayım ama sana anlatacağım aşkım hiçbir zaman düz olmadı seni her kalbimle seviyorum öncelikle bunu bilmeni isterim. Ve bu mektubu okuyorsan okuduğun için teşekkür ederim. Uh... Aslında o defteri sana başka türlü vermek için planlarım vardı fakat sen planlarımdan önce davrandın... Evet, sana karşı hislerim var. Seni seviyorum ilk gördüğümden beri. İlk görüşte aşka inanan biri değildim doğrusu aşka inanan biri değildim fakat seni gördüğüm zaman kalbimin ağırlaştığını, midemin içinde kelebeklerin uçuştuğunu hissettim. Bu sevgiydi değil mi? İlk başta böyle düşünmemiştim daha çok takıntılı sanmıştım kendimi ama bunun daha değişik bir durum olduğunu fark ettim. Giderek sana kapılıyordum işte. Sevgim ilk başta güzelliğinle başlasa da seni tanıdıkça daha da derinleşti. Bana sevgiyi aşılıyordun. Mutluluğu sende bulmuştum. Sana bahsetmem gereken bir takım şeyler var. Diyeceğim şu ki ben bir hafta sonra buralardan gidiyorum kendime Japon'yada minik bir kasabada dükkan satın aldım. Seni bir daha göremeyebilirim nolur beni senden mahrum bırakma. Sadece bir hafta... Gelirsen sana kapılarım açık..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyuncak Dükkanı // pcy+bbh
FanfictionSeni ilk defa bir hafta önce dükkanıma elini tutan küçük çocukla girerken gördüm. Gülümsüyordun. Diyeceksin ki bunda farklı ne var? Ahh... gülüşün... içimi eritti desem? Yakandaki karttan okudum kanser tedavisi için açılan dernekte gönüllü çalışıyo...