|•Bu bölüm Baekhyun'un ağzından anlatım olacaktır•|
İznimin bitişi ile çalıştığım yere doğru yürüyordum. Doğrusu yolda sürünerek gidiyordum. Chanyeol hyungun aslında bana ilgisi olduğunun farkındaydım fakat bunu abi kardeş ilişkisi olduğunu düşünüyordum. Düşüncemin ötesinde hisleri varmış.
Aslında benim hakkımda yazdığı şeyler çok dokunaklıydı. Aşkını hissettim diyebilirim. Ama içimde yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Bir haftalık kendime izin tanımıştım temiz kafayla düşünmek için.
Ona karşı takıntım var. Evet, kabul. Fakat ona olan hislerim karşılıklı değil. Her ne kadar sevgisiyle beni kavursa da of bilmiyorum işte! Kafam çok karışık.
Aslında yakışıklı biri tabi bunun da ilerisi temiz kalpli. Bir miniği evlat edinmesi de çok gurur vericiydi. Nedensizce gurur duydum bu durumdan. Dediğim gibi ona takıntılıydım bu yüzden olsa gerekti.
Yolda kafamı ütülerken çalıştığım vakıfın önüne geldiğimi fark etmemiştim. Bahçedeki çocukların sesleriyle kendime geldim. Hepsi benim için özeldi. Hepsinin sorunu vardı. Bu da onları benim gözümde özel minikler yapıyordu. Hepsini çok seviyordum. Hepsi gerçek çocuğum gibiydi. Eğer tüm günümü onlarla geçirirsem kafamı dağıtabilirdim.
....
Mary'nin elime verdiği hediye ve zarfı almıştım. Okumuştum da hatta.
Gözümdeki yaşlar akıtmak istemesemde durmak istemiyorlardı. Gidiyordu. Tıpkı geçen gün yüzleşmekten korkup gittiğim gibi. Bir hafta demişti fakat iki gün öncesinin mektubu olduğundan bu demekti ki 5 günüm vardı. Kafamı toparlamam için 5 gün açıkçası ne yapsam bilemiyordum.
Odaya giren Mary ile kendimi toparlama çabasına giriştim. Ama çoktan yakalanmıştım şimdiden endişeli gözlerle ne olduğunu sorguluyordu. Anlatmazsam bırakmazdı.
....
"Oh.. Baekhyun. Bu durum ciddiymiş."
"Evet Mary öyle. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum."
Başımı koluna yaslayıp tekrar ağlamaya devam ettim.
"Hey! Koca oğlan kolumu sümüklemeyi bırak ve biraz kendine çeki düzen ver. Demek bir haftalık izni bu yüzden istemiştin."
Dediğine itaat edip kendimi doğrulttum. Evet bir haftalık izni bu yüzden istemiştim, başımı salladım.
"Baekhyun farkında mısın bilmiyorum ama ona karşı hislerin olduğu açık anlatırken gözlerin parlıyordu. Sen ona takıntılı değilsim biraz daha ötesisin. Belki ona bir şans vermelisin ne dersin? Evet, buralardan gitmeni istemiyorum arkadaşım ama onunla orada güzel bir hayat kurabilirsin. Biliyorsun orada da vakıflar bulunmakta bu sefer orada gönüllü çalışırsın neyse konumuz bu değil ikinizsiniz. Siz bence çok yakışıyorsunuz ona şans tanımalısınız. "
Evet, Mary bana yardımcı olmuştu sanırım ne yapmam gerektiğini artık biliyorum.
....
Aradan birkaç gün daha geçmişti bu süre boyunca vakıfta son zamanlarımı geçirmiştim. Artık gitme vaktiydi. Sonuçta Chanyeol geleceğimi bilmiyor. Ayrıca ona açıklamam gereken şeyler vardı.
"Mary bana yardım ettiğin için teşekkür ederim sen iyi bir arkadaşsın. Yönelimimi bilmene rağmen beni terslemedin bunun içinde sana teşekkür ederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyuncak Dükkanı // pcy+bbh
FanfictionSeni ilk defa bir hafta önce dükkanıma elini tutan küçük çocukla girerken gördüm. Gülümsüyordun. Diyeceksin ki bunda farklı ne var? Ahh... gülüşün... içimi eritti desem? Yakandaki karttan okudum kanser tedavisi için açılan dernekte gönüllü çalışıyo...